deneme

2 Şubat 2015 Pazartesi

YUNANİSTAN'DA “POST-MARKSİZM”İN ZAFERİ! EZİLENLERİN HÜKÜMETİ...


YUNANİSTAN'DA “POST-MARKSİZM”İN ZAFERİ!

EZİLENLERİN HÜKÜMETİ...

Yunanistan'da 25 Ocakta yapılan erken seçimlerde Syriza'nın en çok oyu alarak hükumeti kurması yeryüzünde bütün ilericileri, devrimcileri, komünistleri sevindirmiştir. Yunan halkının, daha doğrusu seçmenlerinin bu kararı, ülkelerini protektorata çeviren IMF, AB ve Avrupa Merkez Bankası'ndan oluşan Üçlü'nün diktasına, dayatmalarına indirilen bir tokat olmuştur. Bu Üçlü bütün dünyanın gözü önünde uluslararası sermayenin çıkarları için nelerin yapılabileceğini göstermiş; bütün Yunan halkını siyasi ve ekonomik olarak esir almıştı. Syriza, bu Üçlü'ye her şeye muktedir değilsiniz, bu gidişi değiştirebiliriz diyerek sürdürdüğü mücadeleden ve son olarak da seçimlerden büyük bir zafer elde etmiştir. Yunan işçi sınıfının, emekçilerinin, evet ezilenlerinin bu zaferi bizim de zaferimizdir. Ama unutmamak gerekir ki, bu bir seçimdir ve hükümet olmaya devam etmek de verilen vaatlerin yerine getirilmesine bağlıdır. Hal böyle olmasına rağmen yeryüzünden yükselen sevinç çığlıkları, o coşku adeta Yunan seçmenlerini ve bizzat Syriza'yı bile şaşırtmıştır. Küçük burjuvazi coştu, güce tapınmada sınır tanımadığını bir kez daha gösterdi, sınıfı falan unuttu! Sanki “Arap Baharı”nın ilk günlerini yaşıyoruz. O dönem de aynı çevreler coşkuda, güce tapınmakta sınır tanımıyorlardı, sınıfı falan bir kenara atmışlardı. Bu “bahar”ın aktörlerine bolca akıl veriyorlardı; neyi nasıl yapmaları gerektiğini ayrıntılı olarak anlatıyorlardı. Şimdi de öyle bir durum söz konusu; Syriza'nın koalisyon konusunda doğru adım atıp atmadığını, öne sürülen talepleri gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini, programının nasıl olması gerektiğini, taktik açıdan şöyle mi böyle mi yapması gerektiğini yazıp çiziyorlar. Syriza ve Çipras'ın bundan haberi var mı, orasını bilemem, ama uluslararası alanda Post-Marksizm'in, yani “radikal demokrasi“nin savunuculuğunu yapan medyadan adı komünistlere kadar uzanan geniş bir yelpazede durumdan vazife çıkartmanın gereği yerine getiriliyor. Öyle ki, Eğe'nin batı yakasındaki zafer, doğu yakasında daha heyecan uyandırıcı oluyor. Belki de bu, bir şey yapamamaktan kaynaklanan çaresizliğin bir yansımasıdır. Kim bilir, belki de şimdi çare A. Çipras ve Syriza olacak.