İSLAM
EKONOMİSİ - İSLAM SÖMÜRÜSÜ
Hem
inancına göre yaşamak hem de sermayeye tabi olmak!
Kul
hakkı yemenin en dehşetli şekli fâiz alıp vermektir.
Cenâb-ı
Hak, bu şekilde haksızlık yapanlara elim bir azap hazırlamıştır.
(Bkz. en-Nisâ, 161.) Bilhassa fâiz yiyenler Allâh’a ve Resûlü’ne
karşı harp îlân etmiş olurlar ve Kıyâmet günü kabirlerinden
şeytan çarpmış kimse gibi kalkarlar.
Fâiz
alanlar, zâhiren çok kazandıklarını zannetseler de,
Allah
Teâlâ fâizli kazançların bereketini giderir ve fâizi mahveder;
helâl
yollarla yapılan ticâreti ise bereketlendirir.
Fâiz
yiyen günahkâr kulları da hiç sevmez. (Bkz. el-Bakara, 275-279,
er-Rûm, 39.)
“Ey
îmân edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticâret hâli
müstesnâ,
mallarınızı
bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda yemeyin…”
(en-Nisâ, 29)