Bush’un “New War”i, bütün dünyaya, Amerikan emperyalizminin çıkarlarına karşı gelen her ülkeye, ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesi veren halklara, uluslara ve işçi sınıfına karşı açılmış bir savaştır. ABD’nin Afganistan’a saldırısının gelişme seyri, esas hedefin Bin Laden olmadığını açıkça göstermektedir.
Afganistan’la sınırlı olarak esas hedef, Taliban Rejiminin yıkılmasıdır. Zaten bunu, Bin Laden ölse de “savaş devam edecektir” açıklamasıyla ilan ettiler.
Bu politikanın kaçınılmaz devamı, “terörizmi destekleme” bahanesiyle Irak’a, Sudan’a ve başka ülkelere saldırmak olacaktır.
Amerikan emperyalizmi “terörizme karşı savaş”ın “10-15 sene süreceğini”, “başka örgütlerin ve devletlerin de bu savaşın” hedefi olacaklarını açıkladı. “Terörizme karşı savaş”ın kazanılması için “diplomasinin bütün olanaklarının, gizli haber alma servislerinin bütün olanaklarının ve savaşın her zorunlu silahının” kullanılacağını Bush, bütün dünyaya neredeyse her gün açıklıyor. Bu savaş, bütün dünyaya, Amerikan emperyalizminin çıkarlarına ters düşen her devlete ve örgüte karşı uzun yıllar sürecek savaş demektir.
“Yeni Savaş”, “terörizme karşı mücadele” adı altında bütün dünyaya karşı ilan edilmiş savaştır.
Afganistan’a saldırının somut ifadesi, Afganistan’la sınırlı olmayan ifadesi, bölgenin jeopolitik ve jeostratejik konumunda ve öneminde aranmalıdır. ABD ve tabii diğer emperyalist ülkeler de, Orta Asya’nın hammadde kaynaklarını kontrol etmek; kendi kontrollerine almak için amansız bir rekabet içindeler. Orta Asya, zengin hammadde kaynaklarından dolayı jeostratejik öneme sahip. Bundan dolayı bütün emperyalist ülkelerin bölgedeki faaliyetleri, nüfuz alanlarının yeniden paylaşılması/saptanması için rekabetten başka bir şeyi ifade etmiyor.
Bütün emperyalist ülkelerin ittifak halinde hareket etmeleri bizi yanıltmamalı. Irak’a karşı da başlangıçta ittifak içindeydiler. Sonrası biliniyor. Şimdi de öyle olacak. Fazla sürmeyecek ve emperyalist ittifak dağılacak ve emperyalistler arası çelişki ön plana çıkacaktır.
11 Eylül saldırısı olmasaydı Amerikan emperyalizmi başka bir vesile bularak “Yeni Savaş”ını başlatırdı. Başlatırdı, çünkü dünya çapında yeniden yükselmeye başlayan ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesinin ezilmesi gerekiyordu. “Küreselleşme” adı altında dünyanın talanı, milyonları harekete geçiriyor. Öyle ki bağımlı ülkelerde hükümetler de, yani hâkim sınıflar da homurdanıyorlar. Bu durum, yeni sömürgeciliğin kapsamlı ve derin bir kriz içinde olduğunu gösterir. Bütün dünyada “küreselleşme”yi, IMF'’yi, Dünya Bankası'nı, Dünya Ticaret Örgütü'nü veya bir bütün olarak emperyalizmi simgeleyen her şeye karşı grevler, ayaklanmalar, güçlü kitle gösterilerinin artık arkası alınamıyor. Böyle bir ortamda “terörizme karşı mücadele”, bütün emperyalistleri birleştirdi. Artık her devlet, “kendi teröristi”ne karşı değil, bütün “teröristler”e karşı mücadeleden bahsediyor.
AB’den Rusya’ya, Türkiye’den Çin’e bütün ülkeler, “terörizme karşı mücadele” adı altında ABD’nin yanında yer aldılar. Emperyalist burjuvazi ve bağımlı ülkelerdeki yerli işbirlikçileri için düzene, sermayeye karşı olan her hareket, “terör” hareketi olarak tanımlandı. Ulusal kurtuluş mücadelesi terör!, Kitlesel protesto terör! Amaç belli: Geniş yığınları susturmak, sindirmek, mevcut demokratik hakları rafa kaldırmak vs.
Afganistan’a saldırı, Amerikan emperyalizminin Avrasya stratejisinin yumuşak karnı olan güney şeridinin güçlendirilmesine hizmet ediyor. Afganistan’da Amerika, Rusya-Çin-Hindistan, Rusya-Hindistan yaklaşımını, olası ittifakı, Şanghay Beşlisi’nin faaliyetini akamete uğratmaya, bu ülkelerin bölgedeki faaliyetini kontrol etmeye de hizmet ediyor.
Afganistan’a saldırıdan, “durumdan görev” çıkartarak yararlanmak isteyen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türk burjuvazisi, bölgedeki etnik-kültürel bağlarını da kullanarak Amerikan emperyalizminin çıkarları için işgale hazır olduğunu açıkladı. Türkiye’nin jeostratejik konumu, bölgeyle ilişkisi, Türkiye-AB ilişkilerine de yansıdı.
ABD’nin “Yeni Savaş”ı, dünya çapında protesto ediliyor, milyonlar, Afganistan’ın işgalini, bombalanmasını kabullenmedi, kabullenmiyor. Amerikan emperyalizminin Afganistan üzerinde estirdiği terör, bütün dünya üzerinde estirilen emperyalist terördür. Bu teröre karşı mücadele, emperyalizme karşı mücadeledir. Bu terörün önünü almak, antiemperyalist mücadelenin uluslar arası çapta örgütlenmesine ve yönlendirilmesine bağlıdır.