deneme

29 Aralık 2020 Salı

SOSYALİZM ÜZERİNE SORULAR (I)


SOSYALİZM ÜZERİNE SORULAR (I)

(Birikmiş Sorular Dosyasından)


Sosyalizm üzerine sorulan soruların toplamı oldukça kabarık. Bunlar bazen ayrıntılı açıklamaları gerekli kılan, bazen birkaç cümleyle cevapladırılabilen sorular. Bazen de sorunun ideolojik yanını ön plana çıkartan sorular. Bu sorular yığını içinde, sorunun ideolojik yanını ön plana çıkartan sorulara birkaç başlık altında cevap vermeye çalışacağım.

21 Aralık 2020 Pazartesi

DÜNYA EKONOMİSİNİN SEYRİ

DÜNYA EKONOMİSİNİN SEYRİ


Covid-19 krizin patlak vermesinin kesinlikle bir nedeni değildir. Sadece ve sadece krizin patlak vermesini hızlandıran, ona vesile olan bir faktördür. 2008'de patlak veren dünya fazla üretim krizi konjonktür hareketini 2019 sonu itibariyle tamamladı. Şimdi söz konusu olan dünya ekonomisinde yeni bir konjonktür hareketidir; dünya ekonomisi yeniden kriz, canlanma ve inişli-çıkışlı durgunluk aşamalarını belli bir dönemde tamamlayacaktır. Şayet bu sömürü ve talan sistemini o güne kadar yıkmazsak.

7 Aralık 2020 Pazartesi

“POST-KAPİTALİZM” ÜZERİNE DÜŞÜNCELER VE FANTEZİLER (I)



POST-KAPİTALİZM” ÜZERİNE DÜŞÜNCELER VE FANTEZİLER (I)

KARŞI İKTİDAR” VE ÖRGÜTLENME SORUNU

Her ekonomik kriz döneminde ideolojileri farklı olan akımların şimdilerde “post-kapitalizm” olarak tanımlanan kavramsal anlayışlarını açıklamaya çalıştıklarına şahit oluruz. “Post-kapitalizm”, yani kapitalizm sonrasına kafa yorarlar. Her komünist, her komünist partisi, bir çırpıda kapitalizm sonrası sosyalizmdir der. Bu bizim açımızdan kolay. Ancak, kapitalizm sonrasının sosyalizm olmadığını, kapitalizm sonrasına kendiliğinden, devrimsiz varılacağını söyleyenler de var. Bunların çoğunluğu, kapitalizm sonrasına komünist partisiz varılacağı anlayışındalar. Komünist parti enflasyonunu göz önünde tutarak, komünist partiden kastettiğim Leninist ilkelere göre örgütlenmiş partidir, Marksist-Leninist partidir.

30 Kasım 2020 Pazartesi

“ORTAYA KARIŞIK” ÇELİŞKİLER YUMAĞI


ORTAYA KARIŞIK” ÇELİŞKİLER YUMAĞI


Erdoğan nasıl gidecek?

Her zaman olduğu gibi bu sefer de faşist diktatörlükle kavgamızda yapmamız gerekeni yapmaktan bayağı uzak kalsak da rejimi çökerttik, iflas ettirdik, krizler sarmalında boğduk; devlet, rejim krizleri tespitlerini yineledik. Ama hiç birimiz ben özneyim, kahrolası çürümüş, kokuşmuş bu sömürgeci faşist rejimi yıkmak benim tarihsel misyonumdur demedik, diyemedik. Çökerten gücü bu sefer de kendi dışımızda aradık. Dışımızdaki güçler, yapmamız gerekeni yapıyor, biz de neredeyse adeta seyrediyoruz.

27 Kasım 2020 Cuma

Şimdi de Güney Kafkasya

 

Şimdi de Güney Kafkasya

Soğuk savaşın galibi Batılı emperyalist devletler, Hırvatistan ve Bosna savaşları (1991-1995), Dayton Anlaşması (1995) ve Kosova savaşıyla Balkanlar’ın paylaşımını tamamlayarak aralarındaki güç ilişkisini düzenleyip çatışmaları dondurdular.

29 Eylül 2020 Salı

III. ENTERNASYONAL’DE SİYAH SORUNU ÜZERİNE

 

III. ENTERNASYONAL’DE SİYAH SORUNU ÜZERİNE


Komintern, ABD’de Siyah Sorunu’nu bir sömürge, ulusal kurtuluş

mücadelesi olarak görmüştür. Komintern, ayrıca tekil olarak Bolşevikler

Siyahların özel durumlarına özen gösterilmesi, ırkçılığa karşı mücadele

edilmesi ve Siyahların beyaz işçilere karşı savunulması konularında

ısrarcı oldular ve Amerikan seksiyonunu bu konularda uyararak

yardımcı oldular. Komintern Siyah Sorunu’nu ulusal bir sorun olarak

gördü ve 6. kongresinde de nüfusun çoğunluğunun Siyahlardan

oluştuğu eyaletlerde bu sorunun çözümü için ulusların kendi kaderini

kendilerinin tayin etmeleri hakkı temelinde bir çözümü savundu.

16 Eylül 2020 Çarşamba

DOĞU AKDENİZ'DE NE OLUYOR?


DOĞU AKDENİZ'DE NE OLUYOR?

Doğu Akdeniz'de faşist diktatörlük fena sıkıştırıldı. ABD Dışişleri Bakanı'nın Kıbrıs Rum Kesimi'ni ziyaretinde yaptığı "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetinden endişe duyuyoruz" türünden açıklaması, AB'nin 24-25 Eylül'deki zirvesinde Türkiye'ye yaptırımı ele alacağını açıklaması, sürekli diyalogdan, ön koşulsuz görüşmeden yana olduğunu açıklayan diktatör Erdoğan'ın beklenmedik geri adımını beraberinde getirdi.

11 Eylül 2020 Cuma

YANLIŞ ANLAŞILAN “DEĞERLİ” YALNIZLIK



YANLIŞ ANLAŞILAN “DEĞERLİ” YALNIZLIK

AKP hükümetinin belli bir aşamasından sonra; genel anlamda diktatör Erdoğan’ın AB ve ABD ilişkilerinin gerilmesinden bu yana Türkiye’nin “değerli” bir yalnızlık içinde olduğu ve bunun da tek sorumlusunun diktatör Erdoğan olduğu burjuva muhalefetin dilinden düşmez oldu. “Değerli” yalnızlık sol kesimde de sürekli işlenmiştir. Bu yalnızlık, diktatör Erdoğan önderliğinde hükümetin politikalarında arandı; diktatör Erdoğan ve hükümetinin AB ve ABD ile, komşu ülkelerle ilişkileri gerdiği, diplomasiyi zora soktuğu, oysa ilişkilerin “dostluk” içinde, germeden de devam ettirilebileceği burjuva muhalefetin anlayışıdır.

3 Eylül 2020 Perşembe

ALTI-ÜSTÜ BİR ELEŞTİRİ



ALTI-ÜSTÜ BİR ELEŞTİRİ

NEDEN BU KADAR CELALLENDİNİZ H. SELİM AÇAN?


Ne olmuştu?
H. Selim Açan’ın 7-21 Nisan tarihleri arasında Alınteri sitesinde yayınlanan “Korona Günlerinde Teori ve Siyaset” başlığını taşıyan 8 makaleden oluşan bir yazı dizisinde dikkatimi çeken ve yanlış bulduğum bazı konuları eleştirdim. Adeta kıyamet koptu.

1 Eylül 2020 Salı

BELARUS'TA ‘RENKLİ DEVRİM' GİRİŞİMİ


BELARUS'TA ‘RENKLİ DEVRİM' GİRİŞİMİ*
 
Sarkaç politikasının temel özelliği şudur: Her iki güç arasında; somutta da Batı ve Rusya arasında söz konusu ülke üzerine nüfuz etme dengesi bozulduğunda o ülke yönetimi her iki güç arasında sarkaç politikası uygulanamaz. Yani her iki tarafın kendi aralarındaki çelişkilerden yararlanma imkanı kalmaz. Denge kimin aleyhine bozulduysa kazanan diğer taraf olur. Belarus'ta olan da budur. Görünen o ki, Belarus'ta Batılı emperyalist güçler kaybetmiştir. Belarus'u "kazanan" Rus emperyalizmi olmuştur.

30 Ağustos 2020 Pazar

İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS POLİTİKASIYLA AB DOĞU AKDENİZ’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR


                     İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS POLİTİKASIYLA AB 

              DOĞU AKDENİZ’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR

Son birkaç gün içinde Doğu Akdeniz’de sular ısınmanın ötesinde kaynamaya başladı. Yunanistan’ın kıta sahanlığı hak talebi, daha doğrusu burası benim demesi ile Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma sonucunda bu alana giremezsin demesi karşımıza sadece Türkiye-Yunanistan anlaşmazlığı olarak çıkmıyor. Arka planda Doğu Akdeniz’de Türkiye-AB rekabeti var.

26 Ağustos 2020 Çarşamba

KARADENİZ'DE KEŞFEDİLEN GAZA BİRAZ DA FARKLI AÇIDAN BAKMAK GEREKMEZ Mİ?


KARADENİZ'DE KEŞFEDİLEN GAZA BİRAZ DA FARKLI AÇIDAN BAKMAK GEREKMEZ Mİ?*



Karadeniz'de bulunan doğal gaz Türk burjuvazisinin bu alanda kapsamlı bir politika geliştireceğine işaret etmektedir. Enerjide dışa bağımlı olmamak diktatör Erdoğan'a savaş programını geliştirme ve uygulama imkanı verecektir. Libya ve Doğu Akdeniz paylaşımında daha cüretkar olmasına hizmet edecektir. Bunun arkasında Ege ve adalar sorunu gündeme gelecektir.

18 Ağustos 2020 Salı

100 YIL SOSYALİZMLERİ VE TASFİYECİLİK



100 YIL SOSYALİZMLERİ VE TASFİYECİLİK

H. SELİM AÇAN’IN AÇMAZI
 
H. Selim Açan ”Korona Günlerinde Teori ve Siyaset” başlığı altında numaralandırılmış 8 makale yayınladı. 3. ve 8. makalelerinde benimle ilgili söylemlerine, eleştirilerine cevap vermek istemedim. Ancak, cevap vermelisin diyenlerin sayısı artınca cevap vermekten kurtulamayacağımı anladım. Neden cevap vermek istemedim? Yazar, eleştirisinde hileye baş vuruyor, söylemediğimi söylenmiş durumuna getiriyor. Şu tespitler yazara ait: “Genellemelerinin haksızlığı yanında mekanikliğine de takılmadan “Bakalım o ne önerecek?” diye merak ediyorsunuz. “Somut sosyalizm propagandası” adına karşınıza çıka çıka Çin’de 1948 devrimini izleyen yıllarda halk sağlığını koruma ve salgınlarla savaş konusunda yapılanların niye anlatılmadığı sorusu çıkıyor?!! “Kovid-19 günlerinde sosyalizmi tarif ve somutlama” adına o kadar iri lâfların ardından konunun “Çin’in 70 yıl önce yaptıkları neden anlatılmıyor” eleştirine bağlandığını görünce nutkunuz tutuluyor ve sadece “Bu mudur?” sorusu dökülüyor ağzınızdan.” (H. Selim Açan; ”Korona Günlerinde Teori ve Siyaset -8”).

14 Ağustos 2020 Cuma

DOĞU AKDENİZ'DE KESKİNLEŞEN REKABET VE SAVAŞ TEHLİKESİ


DOĞU AKDENİZ'DE KESKİNLEŞEN REKABET VE SAVAŞ TEHLİKESİ*

Doğu Akdeniz, son yıllarda keşfedilen petrol ve doğal gazdan dolayı emperyalist ve kıyıdaş ülkeler arasında giderek keskinleşen bir rekabet alanı olmanın ötesinde tarihsel olarak da jeopolitik konumu ve bu bağlamda stratejik önemi bakımından her zaman büyük güçler tarafından elde tutulması gereken alan olarak görülmüştür.

9 Ağustos 2020 Pazar

TARİHSEL VE GÜNCEL OLARAK ABD’DE IRKÇILIK



TARİHSEL VE GÜNCEL OLARAK ABD’DE IRKÇILIK*
Irkçılığa karşı mücadele aynı zamanda faşizme, devletin faşistleştirilmesine karşı mücadeledir. Irkçılığın hegemonya mücadelesi ile yakından ilişkisi vardır; hegemonya mücadelesi ırkçılığı besleyen bir olgudur. Bu bakımdan hegemonya mücadelesinin,  dünya çapında rekabetin strateji ve politikası olan jeopolitika, ırkçılık teorisidir.

27 Temmuz 2020 Pazartesi

DOĞU AKDENİZ’DE KESKİNLEŞEN REKABET


DOĞU AKDENİZ’DE KESKİNLEŞEN REKABET*

Doğu Akdeniz aynı zamanda stratejik açıdan da önemlidir. Bu nedenle
emperyalist ülkeler bu alanı rakibine terk etmeyecektir veya yenilerek
terk etmiş olacaktır. Çin’in bu bölgede ağırlığını ileride göreceğiz.
Bugün açısından bölgenin stratejik önemi üzerine rekabet ABD ve
Rusya arasındadır. Enerji ve stratejik önem üzerine rekabet birbirinden
ayrı olarak ele alınamaz; Doğu Akdeniz’in enerji yataklarını ve dünya
pazarına sevkiyatını kontrol eden, aynı zamanda bölgenin stratejik
önemini de kullanan taraf olacaktır. AB’nin bu konuda bütünlüklü
bir politikasının olmadığını göz önünde tutarsak esas ittifaklaşma ya
ABD+Türkiye ve diğer ülkeler veya da Rusya+Türkiye ve diğer ülkeler
eksenli olacaktır.

23 Temmuz 2020 Perşembe

LİBYA’DA EMPERYALİSTLER ARASI “İT DALAŞI”



LİBYA’DA EMPERYALİSTLER ARASI “İT DALAŞI”


Ermenistan’ın Tovuz kentine saldırısı Libya ve Doğu Akdniz’deki jeopolitik durumdan farklı olarak ele alınamaz. Son günlerde Libya’daki sessizliğin, çatışmasızlık halinin, karşılıklı izlemeli bekleyişin, ama aynı zamanda Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Sirte-Cufra hattında savaş için Türkiye destekli savaş hazırlıkları, Mısır’ın efelenmesi ve meclisten Libya’ya asker gönderme teskeresini çıkartması, Fransa’nın Türkiye’yi AB’ye şikayeti, Rusya-Fransa görüşmesi ve Libya’da vekalet savaşının konvansiyonel savaşa doğru evrilme tehlikesi derken; bu ülkedeki karmaşanın sesi Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısında geldi. 

14 Temmuz 2020 Salı

“YENİ KAPİTALİZM” - YENİ YÜZYIL


YENİ KAPİTALİZM” - YENİ YÜZYIL

MAHİR SAYIN POLİTİK EKONOMİ BİLİMİNİ ALTÜST EDİYOR

Mahir Sayın “ Feodalizmi top yıktı, kapitalizmi de mürekkep!” yazısında (21 Haziran 2020, Siyasi Haber) üzerinde mutlaka durulması gereken konulara da değinmiş. Değinmiş diyorum, çünkü bir makalede o kadar çok konu ele alınırsa, ancak onlara değinebilirsin. Mahir arkadaş da öyle yapmış.

28 Haziran 2020 Pazar

İSLAM EKONOMİSİ - İSLAM SÖMÜRÜSÜ




İSLAM EKONOMİSİ - İSLAM SÖMÜRÜSÜ

Hem inancına göre yaşamak hem de sermayeye tabi olmak!

Kul hakkı yemenin en dehşetli şekli fâiz alıp vermektir.
Cenâb-ı Hak, bu şekilde haksızlık yapanlara elim bir azap hazırlamıştır. (Bkz. en-Nisâ, 161.) Bilhassa fâiz yiyenler Allâh’a ve Resûlü’ne karşı harp îlân etmiş olurlar ve Kıyâmet günü kabirlerinden şeytan çarpmış kimse gibi kalkarlar.
Fâiz alanlar, zâhiren çok kazandıklarını zannetseler de,
Allah Teâlâ fâizli kazançların bereketini giderir ve fâizi mahveder;
helâl yollarla yapılan ticâreti ise bereketlendirir.
Fâiz yiyen günahkâr kulları da hiç sevmez. (Bkz. el-Bakara, 275-279, er-Rûm, 39.)

Ey îmân edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticâret hâli müstesnâ,
mallarınızı bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda yemeyin…” (en-Nisâ, 29)

22 Haziran 2020 Pazartesi

“PENÇE-KARTAL” VE “PENÇE-KAPLAN” OPERASYONLARI KALICI İŞGALİN SON HAZIRLIĞIDIR



PENÇE-KARTAL” VE “PENÇE-KAPLAN” OPERASYONLARI
KALICI İŞGALİN SON HAZIRLIĞIDIR

Cumhuriyetin kurulmasından bu yana Türk devleti/burjuvazisi Kürt ulusunu inkar ve imha niyetinden ve eyleminden vaz geçmemiştir. Cumhuriyet dönemindeki isyanları kanla, toplu katliamlarla bastırmasını, çok sonraları PKK önderliğinde Kürt Ulusal Kurtuluş mücadelesini ezmeye dönüşerek devam etmiştir. Gelinen yerde Kuzey Kürdistan’da bu mücadele onca mezalime, katliama rağmen bastırılamamıştır. Faşist diktatörlüğün Rojava’ya düzenlediği üç harekat sonucunda Bir kısım Rojava topraklarının doğrudan işgal edilmesi, Rojava devriminin darbe alması Batı Kürdistan’da özgürlük mücadelesini engelleyememiştir.
Şimdi devlet, “Pençe-Kartal” ve “Pençe-Kaplan” operasyonlarıyla ulusal güvenlik adı altında Güney Kürdistan’da kalıcı işgalin adımlarını atıyor.
Faşist diktatörlük, Güneyde Misak-i Milli sınırlarını çiziyor.


11 Haziran 2020 Perşembe

“SOSYAL DEVLET” Mİ, DEVLET Mİ?



SOSYAL DEVLET” Mİ, DEVLET Mİ?

EKONOMİK KRİZ VE KOVİD-19 SÜRECİNDE 
 
SERMAYE VE DEVLETİN ÇELİŞKİLİ HALLERİ

Son dönemlerde Kovid-19’un ve ekonomik krizin etkisinden dolayı “sosyal devlet” özlemi çekenler neoliberalizme alternatif olarak gördükleri keynesçiliği dillendirmeye başladılar. Bu türden talepler hemen her kriz döneminde dile getirilir. İşin özünde birtakım sorunların çözümünde özel sermaye yerine kamunun söz sahibi olmasının istenmesidir. Kamu denince de akla gelen devlettir. Ama herhangi bir devlet değil, “sosyal devlet”tir. Bu yazıda “sosyal devlet”in ne olduğunu araştırmayacağız, bu bizi 19. yüzyıla, Bismarck’a kadar götürür. Bunun yerine neye muktedir olup olmadığını bakacağız.

22 Mayıs 2020 Cuma

KAPİTALİZM, İŞSİZLİK, YOKSULLUK*



KAPİTALİZM, İŞSİZLİK, YOKSULLUK*

Kapitalizmin Gelişme Yolu Sefaletin Yoludur ...” (Stalin)


İşsizliğin nedeni

İşsizlik “makinenin rekabetinden, çalıştırılan işçilerin niteliğindeki değişiklikten ve kısmi veya da genel krizlerin neden olduğu yetersiz istihdamdan” kaynaklanabilir. (1)
Ama “makinenin rekabetinden...kısmi veya genel krizlerden” dolayı işsizliğin oluşması için önce kapitalizmin gelişmesi ve işçi sayısının artması gerekir. Peki, kapitalist, işyeri ve işçi sayısını neden arttırmak ister? Bunun nedeni oldukça basittir: Kapitalist canlı işgücünden artı değer elde ettiği için sürekli, sermayesinin artışıyla birlikte çalıştırdığı işçilerin sayısın da çoğaltmak ister. Artan, sermaye artan, çoğalan işyeri, dolayısıyla işçi demektir. Ama bu, sermayenin henüz az gelişmiş olduğu yerlerde veya koşullarda söz konusudur veya kapitalist, genişleyen pazar, yüksek kar gördüğü zaman mümkündür.

17 Mayıs 2020 Pazar

KOVİD-19 KARIŞIMLI DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEYRİ


KOVİD-19 KARIŞIMLI DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEYRİ

Komünist parti bayrağının çekici, değdiği her yerde iz bırakır” (von Pöti)

Kovid-19’dan dolayı dünya ve Türkiye ekonomisinin somut seyrini ayrıntılı olarak analiz etme imkanı olmadı. Zaman açısından değil, Kovid-19’un kapitalist ekonomi üzerindeki etkisinin, yani krizin boyutlarının henüz tam, bütün sektörlerde görülmemesinden dolayı. (Önümüzdeki dönemde bu sorunları ayrıntılı olarak ele alacağız) Bu nedenle, bu makalede dünya ve Türkiye ekonomisini verilerin açıklandığı Şubat-Mart 2020’ye kadarki gelişmesini analiz ederek ele almış olacağız. Sonuçlar şaşırtıcı, özellikle de Türk ekonomisi açısından oldukça şaşırtıcı olabilir. Bunun nedeni, “sol”un ekonomi üzerine sürekli maval okumasıdır, desteksiz atmasıdır; kapitalizm çöktü-çöküyor sarhoşluğu içinde kıyamet gününün yakın olduğunu dünya baldırı çıplaklarına muştulamasıdır. Bu türden haberlerden dolayı yanlış siyasi tespitler yaptığınıza inanıyorsanız, hesabını sizi yanıltanlardan sormalısınız.

2 Mayıs 2020 Cumartesi

KOVİD-19 GÜNLERİNDE DESTEKSİZ ATANLAR - MAVAL OKUYANLAR



KOVİD-19 GÜNLERİN KİM NE DİYOR 
 

DESTEKSİZ ATANLAR - MAVAL OKUYANLAR - 
 
HEM NALINA HEM MIHINA VURANLAR – ÇÖKERTMECİLER – 
 
HAYALPERESTLER - “SOSYAL DEVLET”ÇİLER 

 
KOVİD-19’U MİLAT YAPANLAR

KOVİD-19 GÜNLERİNDE GELECEĞİ OKUYANLAR; 
 
POLİTİKADA, TEORİDE, FELSEFEDE, İDEOLOJİDE ROMANTİZME 

DALANLAR!

Şu Kovid-19, gündem sıkıntısı çekenlere bolca gündem olanağı sundu. Bundan dolayı gündemleştiler mi, orasını bilmiyorum. Ancak, bildiğim bir şey varsa o da, Kovid-19 günlerinde kuru-sıkı atanların, maval okuyanların, siyasette, teoride, ideolojide, devrimde, komünizmde, sosyalizmde felsefi takılıp nostalji yapanların sayısı bayağı çok. Bir karşılaştırma yaparsak, en azından 2008 dünya ekonomik krizi sürecinde maval okuyanlardan daha çok.
2008 dünya ekonomik krizi süreci döneminde hangi konularda maval okunduğu, dizginsiz fanteziler yapıldığı, yani desteksiz atıldığı sorulursa Kovid-19 hariç konuların hemen hemen aynı olduğu söylenebilir. Söylenebilir de ne demek, söylememiz gerekir.

13 Nisan 2020 Pazartesi

KOVİD-19 GÜNLERİNDE KOMÜNİZM HASRETİ!


KOVİD-19 GÜNLERİNDE KOMÜNİZM HASRETİ!

SLAVOJ ZİZEK ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ KOMÜNİZMİ GETİREBİLİR

Kovid-19 salgını üzerine her kafadan bir ses çıkarken, Slavoj Zizek’in susması yakışık almazdı. Ne de olsa burjuvazinin parlatılmış önde gelen bir anti-komünizm “uzmanı” olarak bu salgın konusunda da bir şeyler söylemsi gerekirdi. Öyle de yaptı ve “Koronavirüse karşı panik işe yaramaz yeniden icat edilmiş bir komünizme ihtiyacımız var” dedi. Bu başlığı taşıyan yazısında Zizek, gelecek hakkında şunları söyledi: 

10 Nisan 2020 Cuma

KORONAVİRÜSÜN POLİTİK VE EKONOMİK ETKİLERİ







                             

                                  https://www.facebook.com/gikdernek/



6 Nisan 2020 Pazartesi

KOVİD-19 GÜNLERİNDE “ORTAYA KARIŞIK” NOTLAR VE SORULAR


KOVİD-19 GÜNLERİNDE “ORTAYA KARIŞIK” NOTLAR VE SORULAR

Fetişleştirilen Diktatör Kovid-19 Ve Hem Nalına Hem Mıhına Vuranlar!

Özneye, özne olmaya, özne olma iddiasına; bu işi biz yaparız, misyonumuz budur iddiasına ne kadar yakınız?
Özneyi kendi dışımızda arayacak kadar yakınız. Bu işi biz yaparız diyenimiz var mı? Yok, ne idüğü belli olmayan “çeşitli” sosyalistler, komünistler vs. Her halde bunların içinde her türden devrim ve mücadele kaçkını, bütün mesleği Marksizm-Leninime karşı mücadele etmek olan ve bu nedenle de burjuvazi tarafından desteklenen bilumum “Post-Marksistler” ve tabii ki, troçkistlerin de var. 

1 Nisan 2020 Çarşamba

COVİD-19 SALGINI KOŞULLARINDA İDEOLOJİK DURUŞ


COVİD-19 SALGINI KOŞULLARINDA İDEOLOJİK DURUŞ

Korona-Virüs (bundan sonra Covid-19) salgını boyutlarının ne anlama geldiğini bilen emperyalist burjuvazi, korku ve dehşet psikolojisinden yararlanmak için komplo teorilerinden de medet umar oldu. Akıl almaz, saçmalıkla eş anlamlı “teoriler”in yanı sıra, belli bir mantığa dayanan “teoriler” de üretildi. Komplo teorilerine Covid-19’dan dünya devrimi çıkartma anlayışları, anti-sosyalist, anti-sovyetik propaganda yapma fırsatçılığı, eskiye yani neoliberalizm öncesi kapitalizme dönme hayalleri, devletçilik aşkı eşlik etti bazı çevrelerde. Bu çevreler derken, küçümsenecek çevrelerden bahsetmiyorum. “Post-marksizm”in bir ucundan diğer ucuna; güneyinden kuzeyine doğusundan batısına bu unsurlara rastlayabilirsiniz. Bazen karşınıza emperyalist küreselleşmenin acımasız eleştirmenleri, bazen devletçiliğin iflah olmaz savunucuları, bazen Marks’a Marksizmi, Lenin’e Leninizmi öğretenler olarak çıkar karşımıza. Marksist-Leninist politik ekonomiye katkıları söz konusu olduğunda, aklınıza ilk gelmesi gereken, Marks’ın Kapital’inin yanlış olduğu olmalıdır...

27 Mart 2020 Cuma

KORONAVİRÜS - KAPİTALİZMDE VE SOSYALİZMDE SAĞLIK SİSTEMİNİN SINIFSAL KARAKTERİ




KORONA-VİRÜS 
 
KAPİTALİZMDE VE SOSYALİZMDE SAĞLIK SİSTEMİNİN SINIFSAL 

KARAKTERİ


Kapitalizmde Sağlık Sistemi

Sağlık sisteminin mülkiyetin sınıfsal karakteriyle doğrudan ilişkisi vardır. Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerine kurulmuş bir üretim biçimidir. Üretim araçları kimin, hangi sınıfın mülkiyetindeyse toplumun altyapısı (ekonomisi) onun elindedir ve dolayısıyla toplumun üst yapısı da (örneğin devlet, hukuk, eğitim, sağlık) o altyapının çıkarlarına göre örgütlenmiştir. Bu nedenle kapitalizmde değişim, reform, demokrasi, burjuva sınıfın çıkarlarına ters düşemez, sermayenin sömürüsünü engelleyici olamaz. Değişimin bir sınırı vardır. Bu nedenle nasıl ki, kapitalizmde demokrasi, burjuva demokrasisinin ötesine geçemezse, sağlık sistemindeki değişim de, reform da sermayenin çıkarlarına ters düşecek boyutlarda olamaz.

21 Mart 2020 Cumartesi

HANGİ SINIF İÇİN NEYİN PAKETİ?



HANGİ SINIF İÇİN NEYİN PAKETİ? 
 
EKONOMİYİ KURTARMANIN MI, 
 
SALGINA KARŞI MÜCADELENİN Mİ PAKETİ?

Alınan bu tedbirlerin, destek paketlerinin korona-virüs salgınına karşı mücadeleyle
hiçbir ilişkisi yoktur. Bütün bu tedbirler, ekonomik krizin yıkıcı etkisine karşı sermayeyi
koruma tedbirleridir. Her kriz döneminde burjuvazinin/devletin yaptığını şimdi de görüyoruz.
2008 krizinde ortaya saçılan ve trilyon dolarla ifade edilen miktarlar kadar
olmasa da, şimdi gündemde olan desteklerin zaman içinde sermaye için
harcandığını, sermayenin, tekellerin hizmetine sunulduğunu görececeğiz.
Türkiye'de açıklanan 100 milyar liralık "Ekonomik İstikrar Kalkanı" paketi bunun
açık ifadesidir. ABD ve AB’de bunu yapıyor.

18 Mart 2020 Çarşamba

KORONA-VİRÜSÜN DÜNYA EKONOMİSİNE ETKİLERİ


KORONA-VİRÜSÜN DÜNYA EKONOMİSİNE ETKİLERİ


Bir virüs bütünleşmiş, ilave edeyim birbirine kenetlenmiş, uluslararasılaşmış, kendi kendine çökme eşiğine gelmiş dünya ekonomisini bu kapsamda, genişlikte (yaygınlık) ve derinlikte sallayabildiyse, sarstıysa, acaba iki virüs ne yapardı denklemini kurabilirsiniz.
Gerçekten de bir virüs dünya ekonomisini hallaç pamuğu gibi atıyorsa; ulusal ekonomiler, çıkarlar temelinde uluslararasılaşmış dünya ekonomisine rağmen darmadağın ediliyorsa emperyalizm ötesi dünya anlayışının, sermaye ve üretimin uluslararasılaşmasının geriye dönüşü mümkün olmayan süreç olarak görülmesinin de bir anlamı kalmamış demektir. Bu, bu türden teorilerin korona-virüsüne yenildiğini gösterir. Öyleyse bu virüsü “teori” açısından küçümsememek gerekir!

12 Mart 2020 Perşembe

SURİYE (İDLİB) SAHASINDA ABD-RUSYA- TÜRKİYE ARASINDA JEOPOLİTİK OYUNLAR



SURİYE (İDLİB) SAHASINDA ABD-RUSYA-

TÜRKİYE ARASINDA JEOPOLİTİK OYUNLAR

 
Suriye (İdlib), Doğu Akdeniz, Libya sahasında ABD-Rusya-Türkiye 

jeopolitik ilişkileri ve “Sol”un muhteşem değerlendirmeleri


1-İdlib Sahasında Rekabet Eden Güçler Ve Amaçları

İdlib sahasında rekabet eden güçler bloklaşmış durumdadır; bir taraftan Rusya önderliğinde İran ve Esad rejimi, diğer taftan doğrudan, fiilen sahada olmasa da HTŞ başta olmak üzere birtakım cihatçı örgütleri destekleyen ABD ve SMO (Suriye Milli Ordusu) adı verilen eski “ılımlı” diye tanımlanan “Özgür Suriye Ordusu” mensuplarıyla birlikte Türkiye. Ancak mücadele şimdilik silahlar susmuş olsa da Suriye ordusu, İran’a bağlı güçler ve bunları destekleyen Rusya ile SMO/TSK arasında sürdürülmektedir. 5 Martta Moskova’da imzalanan “askeri faaliyetleri durdurma” anlaşmasına kadar durum böyleydi. HTŞ ve benzeri cihatçı güçler silahlı çatışmaya henüz girmediler.

7 Mart 2020 Cumartesi

FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN İDLİB “SEFERİ” VE SONUÇLARI


FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN İDLİB “SEFERİ” VE SONUÇLARI

5 Martta Erdoğan ve Putin önderliğinde Türk ve Rus heyetlerinin İdlib bağlamında imzaladıkları protokol, İdlib sorununu çözüme ulaştırmaktan oldukça uzaktır. Öyle ki, sorunun ele alınışı böyle bir amacın olmadığını açıkça göstermektedir. Üç maddeden oluşan protokol, daha önceki Astana mutabakatını (2017) ve Soçi’de imzalanan “silahlardan arındırılmış bölge” anlaşmasını (2018) dışlamıyor, reddetmiyor. Tersine, bu süreçlerde alınan kararlara atıfta bulunuyor. Protokol, bütün sorunları, acelece hazırlanmış ve kabul edilmiş bir “ateşkes”le sadece ertelenmiş oluyor. Bu bakımdan Moskova’da kararlaştırılan “ateşkes”, Astana mutabakatına ve Soçi’de varılan “silahlardan arındırılmış bölge” anlaşmasına eklenen bir ek protokolden başka bir anlam taşımamaktadır. Nitekim, “Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak” tanımlamasıyla bu, kabul ediliyor.

2 Mart 2020 Pazartesi

İDLİB’DE BİLEK GÜREŞİ DEVAM EDİYOR


İDLİB’DE BİLEK GÜREŞİ DEVAM EDİYOR

Ne olmuştu?
3-4 Mayıs 2017’de üç ülke; Türkiye, İran ve Rusya, Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına karar verir. (Astana süreci)

21 Ocak 2020 Salı

DAĞ FARE DOĞURDU – BERLİN KONFERANSI



DAĞ FARE DOĞURDU – BERLİN KONFERANSI

LİBYA ÜZERİNE EMPERYALİSTLER ARASI REKABETTE KARŞILIKLI 

YOKLAMA AŞAMASI

Almanya, Libya’da iç savaşı sonlandırmak için aracı olma rolüne geçen sene soyunmuştu. 11 Eylül 2019’da Trablus’ta Alman elçisinin savaşı sonlandırmak için uluslararası bir konferans düzenleneceğini açıklamasından bu yana bir kaç deneme yapıldı. Ancak Rusya-Türkiye inisiyatifinde Moskova’da 13 Ocakta düzenlenen Libya’da tarafları barıştırma çabasının başarısız kalmasından sonra Almanya’nın yoğun çabası sonucunda 19 Ocakta Berlin’de gerçekleştirilen konferans, sonuç itibariyle “dağ fare doğurdu”ndan öteye geçmeyen bir sonuçla sonlanmıştır.

5 Ocak 2020 Pazar

DOĞU AKDENİZ’DE KESKİNLEŞEN REKABET – TÜRK BURJUVAZİSİNİN LİBYA “SEFERİ”


DOĞU AKDENİZ’DE KESKİNLEŞEN REKABET – 
 
TÜRK BURJUVAZİSİNİN LİBYA “SEFERİ”

Doğu Akdeniz'de Emperyalist ve Bölge Ülkeleri Arasındaki “İt Dalaşı”

Her ne kadar bugün Doğu Akdeniz'de son yıllarda keşfedilen petrol ve doğal gazdan dolayı emperyalist ve kıyıdaş ülkeler arasında giderek keskinleşen bir rekabet söz konusu olsa da bu bölge tarihsel olarak da jeopolitik konumu ve bu bağlamda stratejik önemi bakımından her zaman elde tutulması gereken alan olarak görülmüştür. Tarih boyunca bu bölge, stratejik olarak, keşfedilen enerji kaynaklarının gölgesinde kalamayacak derecede önemli olmuştur: