deneme

1 Mayıs 1999 Cumartesi

TÜRKİYE EKONOMİSİ VE EKONOMİK KRİZ SORUNU


TÜRKİYE EKONOMİSİ VE EKONOMİK KRİZ SORUNU

Anlaşılan o ki, Marksist politik ekonomiyi ve bunun coğrafyamızda şekillenişini kavramadan,- bundan sonuçlar çıkarmadan devrim yapmak isteyenler var. Marks'ın 25 yıl çalışarak hazırladığı, ancak birinci cildinin baskısını görebildiği "Kapital", zorlandığı zaman kullanılan bir alıntı kaynağına indirgenmiş. Lenin'in "Emperyalizm..." yapıtı Maocu-troçkist anlayışlara Marksist renk vermek ve somut durumun analizi yerine genel lafızları/formülasyonları güncelleştirmek için kullanılır olmuş. Öyle ki, bazı küçük burjuva çevreler, "teori"yi doğrulamak için Marksizmi istediği gibi yorumlamaya yönelmiş. Bunlar, yaptıkları siyasi tespitlerini sorgulamıyorlar, yanlışı doğru göstermek için Marksist teoriyi çarpıtmaktan çekinmiyorlar. Marksist teori adına nelerin yapıldığını göstermek için birkaç örnek verelim. Partizan Sesi, 1997'de, "kapitalist görüntülere kanmayın, sömürü feodal karakterlidir," diyordu. (Bkz. Partizan Sesi, 16-31 Ocak 1997, syf. 28).

İŞÇİ SINIFININ YOKSULLAŞMASI TEORİSİ


MARKSİST-LENİNİST POLİTİK EKONOMİNİN SORUNLARI

İŞÇİ SINIFININ YOKSULLAŞMASI TEORİSİ

İşçi sınıfının genel yoksullaşması üzerine teoriler Marks'tan önce de geliştirilmişti. Sanayi kapitalizmi (makinalı üretim) sürecinde ortaya çıkan ekonomik kriz olgusu, toplumsal bir güç olarak işçi sınıfının durumu, mücadelesi, yaşam koşulları, sonuç itibariyle bu sınıfın genel yoksullaşması üzerine düşünce oluşumunu da beraberinde getirmişti. (Bkz. K. Marks, Kapital, C. I, Kapitalist Birikimin Genel Yasası bölümü) Bunun ötesinde, işçi sınıfının iktisadi (sendikal) ve siyasi (parti) örgütlenmesi; mücadelesi ve kendi ideolojisine-dünya görüşüne sahip olması (Marksizm-Leninizm) her dönem birçok kapitalist ülkede örgütlü güç olması, bir taraftan, sermaye tek elde toplanırken, diğer taraftan maddi değerleri üretenlerin yaşam koşullarının giderek mutlak ve görece kötüleşmesi, burjuvaziyi en gericisinden en "ilerici" görünen sosyal demokratına kadar; işçi sınıfının yoksullaşmasıyla ilgilenmeye zorluyordu.

KÜRESELLEŞME - SERMAYENİN ULUSLARARASILAŞMA SÜRECİ


KÜRESELLEŞME - SERMAYENİN ULUSLARARASILAŞMA SÜRECİ

BURJUVAZİNİN KÜRESELLEŞME ANLAYIŞI

Küreselleşme, globalleşmeyle eş anlamda ve burjuvazi tarafından kullanılan bir kav-dır. Bu kavram ile emperyalist burjuvazi, dünya çapında bir iktisadi, siyasi ve kültürel iç içe geçmişlik durumunu ve bu iç içe geçme eğiliminin giderek derinleştiğini kastetmektedir, iktisadi, siyasi ve kültürel alanda görülen bu eğilim, ulusal ve enternasyonal politikayı etkileyecek ve çeşitli değişimlere neden olacak boyutlara varmıştır emperyalist burjuvaziye göre. Bu kavramın merkezi unsuru, ekonomik bağımlılıktır. Bu, oldukça hızlı gelişen ve gelişme süreci içinde ulusal devletin geleneksel, kurumlaşmış yapılarını yıkan ve ulusal ve enternasyonal alanda belli bir uyumluluğu ön plana çıkartan bir anlayışın ifadesidir. Bu kavramla emperyalist burjuvazi, insanların nicel ve nitel yeni olan bir çağda yaşadıklarını ve iktisadi ve sosyal yaşamın giderek büyüyen/artan bir bölümünün global/küresel süreç tarafından belirlendiğini ifade etmektedir.