deneme

10 Ekim 2004 Pazar

AVRUPA-ASYA EKSENİ



Kendi tanımlamasına göre ASEM, bölgesel bir işbirliği ve resmi olmayan bir diyalog forumudur. Kendisini bir “süreç” olarak görmekte ve ilgi duyan devletlere kapılarının kapalı olmadığını açıklamakta. Katılım, ancak üye devletlerin onayıyla mümkün oluyor. 26 ülkenin katılımıyla 1996’da Tayland’da kurulan bu foruma 15 AB ülkesi de katılımcı. AB’ye yeni katılan 10 ülkenin de bu foruma kabul edilmesi için görüşmeler sürüyor. Böylece ASEM’e, şimdilik 15 AB üyesi ülkesi, Avrupa Komisyonu, ASEAN (Güneydoğu Asya Ulusları Birliği) üyesi Brunay, Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam; Çin, Güney Kore ve Japonya üyeler. Bu “süreci”, her iki yılda bir dönüşümlü olarak Asya ve Avrupa’da devlet ve hükümet başkanlarının toplantıları yönlendiriyor. Son toplantı 8-9 Ekim 2004’te Vietnam’ın başkenti Hanoy’da gerçekleştirildi.

Bu forumun üç ana hedefi var: 1)Siyasi konular; 2) İktisadi ve mali sorunlar ve 3) Zihin yaşamın sorunları. Zihin yaşamın sorunlarından daha ziyade kültür ve eğitim sorunları anlaşılıyor ve karşılıklı olarak birbirini anlamanın ve öğrenciler, parlamenterler ve genç işverenler arasındaki ilişkileri geliştirilmenin teşviki anlaşılmaktadır.

Siyasi diyalogdan, her iki tarafı, yani Asyalı ve Avrupalı katılımcı devletleri ve böylece Asya-Avrupa (AB) eksenini ilgilendiren bölgesel gelişmeler, güvenlik sorunları, nükleer silahların yaygınlaştırılmaması, silahsızlanma ve BM’de işbirliği anlaşılmaktadır.

Bölgesel siyasi sorunların ASEM çerçevesinde ele alınması, AB’nin, bu bölgedeki siyasi, askeri gelişmelere doğrudan taraf olma; bu bölgenin ve ülkelerinin iç işlerine doğrudan karışma isteğinin açık ifadesidir. AB, siyasi sorunlarda, güvenlik sorunlarında, nükleer silahların yaygınlaştırılmaması sorununda, silahsızlanma sorununda bölge ülkelerini Amerikan emperyalizmine karşı yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda, bölge ülkeleriyle birlikte ABD’nin BM’deki hakimiyetini kırmaya çalışmaktadır. Bunun ötesinde Alma emperyalizmi, BM Daimi Temsilciliği için ASEM ülkelerinin desteğini aramaktadır.

İktisadi alan da ise özel sektör ve devlet sektörü işletmeleri arasındaki, maliye ve ekonomi bakanlıkları arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve önemli sosyal-ekonomik sorunları tartışmak esas alınıyor. Bunun ötesinde ticaret ve yatırım akışının yoğunlaştırılmasına önem veriliyor.

ASEM oluşumu, doğrudan Amerikan emperyalizmine karşı bir örgütlenmedir. Öyle ki Amerikan emperyalizminin bölgedeki siyasi, ekonomik ve giderek de askeri gücünü geriletmek için bölgenin Japonya ve Çin gibi emperyalist ülkeleri AB ile işbirliğini geliştiriyorlar, AB’nin nispeten sorunsuz bir şekilde bölgeye girmesine sessiz kalıyorlar.
AB’nin bölge ekonomileriyle ilişkisinin hangi boyutlarda olduğunu karşılıklı ticaretin hacminde de görmekteyiz. AB ile Doğu ve Güney Asya’nın ticaret hacmi, daha 1996’da AB ile ABD arasındaki ticaret hacminden daha büyüktü. Bunun ötesinde AB ile bu bölge arasında anahtar sektörlerde (alt yapı, en modern teknoloji, telekomünikasyon vs.) daha sıkı işbirliği söz konusudur.

AB, yıllar boyu adım adım geliştirdiği Lome anlaşmalarıyla AKP ülkelerini (Afrika, Karaib, Okyanus ülkeleri) kendine bağlamıştı. Daha ziyade Fransa ve İngiltere’nin eski sömürgelerinden oluşan bu ülkeler, bu gün AB’nin yeni sömürgeleri durumundadırlar. AKP ülkeleriyle karşılaştırıldığında ASEM’in Asya ülkeleri öyle kolay yutulacak ülkeler değil. AB’nin bu bölgedeki amacı da öncelikle böyle bir ilişki geliştirmek de değil. Önemli olan, Amerikan emperyalizminin dünya hegemonyasına karşı güçlerin ortak hareketini geliştirmektir. ABD’nin Avrasya jeopolitikasında „demokratik köprübaşı“ olarak gördüğü, bu jeopolitikasına koşacağını sandığı AB, dünyanın yeniden paylaşımında en büyük rakibi Amerikan emperyalizmini Doğu ve Güney Asya’da da sıkıştırmanın hesabını yapıyor. Öyle ki bu bölgeyi Avrupa’ya bağlamak için yeni bir „ipek yolu“ndan bahsedilmektedir. G. Kore’nin liman kenti Pusan’nı Seoul, Pjöngjang, Çin ve Rusya üzerinden Stokolm ve Paris’e bağlayan bir Trans Avrupa Demiryolu Ağı planları yapılmaktadır.

ASEM, sayısı giderek çoğalan ve önde gelen emperyalist ülkelerin dünyayı yeniden paylaşmak için ittifak arayışlarını ifade den örgütlerden birisidir. Nasıl gelişeceği, AB’nin çıkarlarına hizmet edip etmeyeceği her şeyden önce Çin ve ABD gibi rakiplerin tavrına bağlı olacaktır.