GÜÇLÜ
BİR SANAYİ ÜLKESİ OLARAK
SSCB – TEMEL
GÖSTERGELER
(100.
YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ)
3. Makale
I-SANAYİLEŞMENİN SOVYETİK YÖNTEMİ -
SSCB’DE SOSYALİST SANAYİLEŞME GÖSTERGELERİ
SB,
tarihin buz kıranıydı. Bütün dünya proletaryası ve ezilen
halkları, Sovyet ülkesini izliyorlardı. Acaba başaracaklar mı,
tuttukları yol gerçekten kurtuluşun yolu mu? Ekim Devriminden
sonra iç savaş ve ekonominin yeniden inşa süreci geride kalmıştı.
Önceleri teorik bir konu olan tek ülkede sosyalizmin zaferi sorunu,
artık pratik bir sorun olmuştu. Bu konuda verilen şiddetli
mücadele sonucu, tek ülkede sosyalizmin inşasının mümkün
olacağı görüşü artık partinin politikası olmuştu. Şimdi
soru, “tek ülkede sosyalizmi inşa edebilmek için nerede, nasıl
başlanacaktı?” sorusuydu. Kavranması gereken esas halka neydi?
Bu soruya Bolşevik Partinin verdiği cevap, sanayi oldu. Sosyalizmin
zaferi için, ülkenin sanayileştirilmesi olmazsa olmaz ön koşul
olmuştu. Ama bu, herhangi bir kapitalist sanayileşme; kapitalist
yöntemle gerçekleştirilen bir sanayileşme olamazdı.
Bolşeviklerin, sosyalist sanayileşmenin nasıl olacağı konusunda
yararlanabilecekleri herhangi bir tecrübe de yoktu. Yapılması
gereken, sosyalist sanayileşmenin nasıl olacağı konusunda
olgunlaştırılan görüşlerin pratiğe uygulanmasından başka bir
şey değildi. Böylelikle, fevkalade başarılı sonuçları alınan
sanayileşmenin Sovyetik yöntemi doğdu.
Sovyet
ülkesinin sosyalist sanayileşmesinin nesnel zorunluluğu, üretim
ilişkilerinin, üretici güçler ve sosyalizmin temel ekonomik
yasasının karakteriyle mutlak uyumluluk yasasının kaçınılmaz
sonucuydu. Mutlak uyumluluk yasası neyi gerekli kılıyordu? Bu
yasa, sosyalist üretim ilişkilerinin, ekonominin şu veya bu
sektöründe değil, bütün ekonomide geçerliliğini kaçınılmaz
kılıyordu. İktidarın karakteri değişmiş; kapitalist devlet
yıkılmış, sosyalist devlet kurulmuştu. Bu devlet, emekçi
köylülükle birlikte nüfusun çoğunluğunu oluşturan işçi-köylü
ittifakına dayanıyordu. Siyasi dönüşümü sağlayan bu ittifak,
şimdi mutlak uyumluluk yasasından yararlanarak kapitalist üretim
ilişkilerini tamamen yok etmek ve bütün ekonomide sosyalist üretim
ilişkilerini hakim kılmak mücadelesine soyunuyordu. Bu mücadelenin
çıkış noktasını, ülkenin sanayileştirilmesi oluşturmuştu.
Çünkü sosyalist sanayileşme, bütün ekonomi için ileri, modern
teknik temeli oluşturuyor ve sosyalist üretim ilişkilerinin,
ekonominin bütün dallarında veya toplumsal üretimin bütün
alanlarında hakim olmasını sağlıyordu.
Bu
aşamada sorun, ülkenin nasıl bir sanayi ile
sanayileştirilebileceği sorunuydu. Proletarya, ekonomik bakımdan
da geri olan bir ülkeyi, bir tarım ülkesini devralmıştı. Mevcut
sanayi kuruluşlarıyla ülkenin kısa zamanda geri durumdan çıkması,
modern teknolojiyle donatılmış bir ülke konumuna gelmesi
imkansızdı. Bu ve başka nedenlerden dolayı, ülkenin
sanayileştirilmesinin ancak ve ancak büyük sanayinin gelişmesiyle
mümkün olacağı sonucundan hareket edildi. Ancak büyük sanayi
ile ekonominin diğer bütün sektörleri için maddi-teknik temel
kurulmuş olurdu ve diğer sektörler de bu temele dayanarak
gelişebilirlerdi.
Lenin'in
öğretisinden hareketle Stalin, üretim araçları üreten büyük
sanayiye sahip olunmaksızın bağımsız gelişen bir ekonominin,
hele hele sosyalist bir ekonominin kurulamayacağını gösterdi.
Gösterdi diyoruz, çünkü ülkede büyük sanayinin kurulmasına,
ekonominin bağımsız gelişmesine Troçkistler ve Zinovyevciler
karşı çıkıyorlardı.
O
dönemde birkaç ülkede birden devrim olsaydı, sosyalist
sanayileşmeye nasıl yaklaşılırdı, bunu bilmiyoruz. Ama açık
olan şu ki, Stalin'in sosyalist sanayileşmeyi gerçekleştirme
anlayışı, tek ülkede sosyalist inşanın zaferiyle doğrudan
ilişki içindeydi. Stalin, sosyalizmin maddi üretim temeli olarak
büyük sanayinin rolünü, oldukça bilimsel ve doğru olarak
açıklamıştır. Bu rolün içeriği şu noktalardan oluşuyordu:
-Sosyalizm,
toplumsal büyük sanayii temsil eder. Bu sanayi, tekniğin ve
bilimin bütün ve en modern kazanımları üzerinde yükselir ve
dolayısıyla toplumun en yüksek gelişme aşamasıdır; büyük
sanayi, sosyalizmin maddi tabanıdır. Sosyalizmde sanayileşme,
tekniğin sürekli yenilenmesi, işin modernleştirilmesi, iş
verimliliğinin sürekli artırılması demektir. Sosyalist
sanayileşme, üretici güçlerin, kapitalist toplumdakine nazaran
daha yüksek bir gelişme seviyesini tutturması demektir. Bütün
bunların SB'de başarıyla gerçekleştirildiğini aşağıda
somutlaştıracağız.
-Ülkenin
sanayileşmesi, proletarya diktatörlüğünün siyasi tabanını
genişletir; işçi sınıfı sayısal olarak çoğalır ve buna
bağlı olarak da toplumdaki payı artmış olur. Bu, onun önderlik
rolünü güçlendirir, köylülükle ittifakını daha güçlü
kılar ve kapitalist unsurlara; sınıf düşmanlarına karşı
mücadelede proletarya diktatörlüğünü; sosyalist devleti güçlü
kılar. Ülkenin sanayileştirilmesiyle bu da gerçekleştirilmiştir...
-Tarımda
büyük üretim, ancak ve ancak makineli teknik ile mümkün olur.
Bunun içindir ki, tarımın yeniden şekillendirilmesinin olmazsa
olmaz ön koşulu, büyük sanayinin gelişmesiydi. Büyük sanayi,
tarımda büyük üretimin, tarımda küçük özel üretimi büyük
sosyalist üretime yöneltmenin maddi (teknolojik) temelini
oluşturur.
-Büyük,
güçlü bir sanayi ile ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığı
sağlanmış, ülkenin savunma potansiyeli güçlendirilmiş olur.
SB'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığı ve II. Dünya Savaşının
nasıl sonuçlanmış
olduğu, büyük/güçlü bir sanayinin bu rolünün doğrudan bir
ifadesidir.
-Bu
nedenlerden dolayı, üretim araçları üreten modern büyük bir
sanayinin inşası, SB'de sosyalizmin kaderini belirleyen bir
inşaydı. Bu, Sovyet ekonomisinin, toplumunun, bir bütün olarak
sosyalizmin gelişme yasasıydı.
...
Sovyet
insanı, Birinci Beş Yıllık Planı, ülkenin sanayileştirilmesi
politikasını büyük bir coşkuyla karşılamıştı. Çünkü
tespit edilen politika ütopik değildi, reel faktörlere
dayanıyordu. Ama Troçkistler, Zinovyevciler ve Buharinciler,
partinin genel çizgisine; ülkenin sanayileştirilmesi için tespit
edilen politikasına karşı mücadeleyi seçtiler. Onlara, özellikle
de Troçkistlere göre SB, dışarıdan yardım almaksızın, kendi
gücüne dayanarak sanayileşemeyeceği konusunda parti ve toplum
ikna edilmeliydi. Bunun içindir ki, emperyalistlere, sermayeye
tavizler vermeyi, köylünün gırtlağına basarak vergileri
artırmayı önerebildiler. Bu önerilerle, bir taraftan ülkeyi
kapitalist dış sermayeye yeniden peşkeş çekmek ve köylülükten
alınan vergilerin artırılmasıyla da işçi-köylü ittifakını
dinamitlemek kaçınılmaz olurdu. Böylelikle SB'de sanayileşme ve
sosyalizmin inşası yenilgiye uğratılmış ve kapitalizmin yeniden
inşasının yolu açılmış olacaktı.
Buharinciler,
sanayileşmeye hafif sanayi ile başlanmasını öneriyorlar ve
böylece ülkeyi, sanayileşmenin kapitalist yoluna sevk etmeyi
amaçlıyorlardı. Bu anlayış, şehirde ve kırda kapitalist
unsurların güçlenmesi ve sonuç itibariyle de ülkede kapitalizmin
yeniden inşa edilmesi anlayışıydı.
Buharinciler,
zengin köylülükle birlikte sosyalizmi "inşa" etmeyi
amaçlıyorlardı.
...
Sovyet
ülkesinde sosyalist sanayileşmenin zorunluluğu ile sosyalizmin o
koşullarda bile tek ülkede inşasının mümkün olacağı ve
zaferi arasında kopmaz bir bağ vardır. Çünkü sosyalizmin inşa
edilip edilemeyeceği, ülkenin, devrimin savunulup savunulamayacağı
her şeyden önce sosyalist sanayileşmenin gerçekleştirilip
gerçekleştirilemeyeceğine bağlıydı.
Stalin,
tek ülkede sosyalizmin zaferi için aşılması gereken iki noktaya
sürekli işaret etmişti. Sosyalizmin inşası için aşılması
gereken iki nokta, aslında iki çelişkidir; sosyalist inşanın
önündeki iç ve dış çelişkiler.
İç
çelişkilerin-zorlukların üstesinden geliniyordu. Zaten proletarya
diktatörlüğünün hakimiyeti, Rus burjuvazisinin siyasi ve
ekonomik olarak alt edildiğini, sosyalizmin inşası için ülke içi
zorlukların kalmadığını gösteriyordu. Sovyet ülkesinde
sosyalist sanayileşmenin ve sosyalizmi inşanın koşulları vardı
ve Sovyet insanı Bolşevik Parti önderliğinde bu imkanları hayata
geçirmeye koyuldu.
Sorun
bununla bitmiyordu. Çünkü Sovyet ülkesi, kapitalizm denizinde bir
ada gibiydi ve kapitalist çevrenin varlığı, ülkeye silahlı dış
müdahalenin olabileceğinin maddi koşulunu oluşturuyordu.
Kapitalist dış çevre, bugünden yarına yok edilemeyeceği için,
onun müdahalesine karşı güçlü olmanın yolu da güçlü
sanayiden geçiyordu.
Bu
iki nokta, tek ülkede sosyalizmin zaferi sorunu, SB'de
sanayileşmenin nasıl olması gerektiğini belirleyen noktalardı.
Demek ki sanayileşmenin Sovyetik yöntemi, iç ve dış çelişkiler
tarafından şekillendiriliyordu. Sosyalist sanayileşmenin Sovyetik
yöntemi, tek ülkede sosyalizmin zaferi sorunu gündemde olduğu
müddetçe sanayileşmede kaçınılmaz bir yasadır.
Sanayileşmenin
Sovyetik yönteminde esas olan, sanayinin genel bir büyümesini
sağlamak değildi. Esas olan, ağır sanayinin öncelikli
gelişmesiydi...
Ülkenin
sosyalist sanayileşmesi, sosyo-ekonomik özellik, sınıfsal
karakter ve itici güç, gelişmenin kaynakları, hızı ve yöntemi
bakımından ve bütün bunların sonucu olarak hayata geçirilişinin
doğurduğu toplumsal sonuçlar bakımından, kapitalist
sanayileşmeden temelden farklıdır. Kapitalist sanayileşme ile
karşılaştırıldığında sosyalist sanayileşmenin temel
üstünlükleri inkâr
edilemez.
-Kapitalist
sanayileşme ile de büyük sanayi kurulur. Ama bu, başta işçi
sınıfı olmak üzere bütün emekçilerin yoğun bir sömürüsüyle,
başka ülkelerin talan edilmesiyle gerçekleştirilir.
-Kapitalist
sanayileşme, kitlesel işsizliği, işçi sınıfının ve de emekçi
köylülüğün yoksullaşmasını beraberinde getirir.
-Kapitalist
sanayileşme, aynı zamanda ekonomik kriz ve toplumsal yaratılmış
maddi değerlerin; fabrika, ürün vb. biçiminde değişmeyen
sermayenin kıyımı demektir.
-Kapitalist
sanayileşme demek, kapitalist üretim biçiminin bütün
çelişkilerinin keskinleşmesi demektir; kapitalist sanayileşme her
şeyden önce kapitalizmin temel çelişkisini; üretimin toplumsal
karakteriyle ona özel el koyuş arasındaki çelişkiyi
derinleştirir.
-Kapitalist
sanayileşme, şehir ile köy arasındaki, fiziki iş ile zihni iş
arasındaki çelişkinin derinleşmesi demektir.
-Kapitalist
sanayileşme, toplumdaki bütün sınıfsal antagonizmaların
keskinleşmesi ve devrimin nesnel ve öznel faktörlerinin
olgunlaşması demektir.
Sosyalist
sanayileşmede bunların hiçbiri söz konusu olamaz. Aksi taktirde
yapılanın sadece etiketi "sosyalist" sanayileşmedir.
-Sosyalist
sanayileşme, ekonominin
toplumsallaşmış sektörünün zaferine, kapitalist
ilişkilerin/unsurların yok edilmesine götürür. Bu, insanın
insan tarafından sömürüsünün giderek ortadan kaldırılması
demektir; sosyalist sanayileşme ile sömürücü sınıflar tasfiye
edilir; sosyalist sanayileşme toplumda sınıfsal farkların ortadan
kaldırılmasına götürür.
-Sosyalist
sanayileşme, üretimin, devamlı modern teknoloji temelinde
kesintisiz artması demektir. Böylelikle, emekçilerin sürekli
artan maddi ve kültürel gereksinimlerini azami ölçüde
karşılamanın maddi temeli yaratılmış olur.
-Sosyalist
sanayileşme, sınıflı toplumun kalıntıları olan şehir ile kır,
fiziki iş ile zihni iş arasındaki çelişkileri yok edecek maddi
koşulların oluşturulması demektir.
-Sosyalist
sanayileşmede rekabete, ekonomik krize ve üretimde anarşiye yer
yoktur; sosyalist sanayileşme, ancak ve ancak planlı bir şekilde
gerçekleştirilebilir.
-Ülkenin
sosyalist sanayileşmesi ile halkın emekçi tabakaları arasında
belli bir çıkar bütünlüğü vardır; sosyalist sanayileşme,
çalışmayı kolaylaştırır, işsizliği ortadan kaldırır;
tarımdaki fazla nüfusu emer ve emekçilerin yaşam standardını
yükseltir. Bu da “iç pazar”ın gelişmesi/genişlemesi; alım
gücünün artması demektir. Alım gücünün artması ise sanayinin
gelişmesine daha yüksek seviyede bir taban/çıkış noktası
oluşturur.
Tek
ülkede sosyalizmi inşa etme zorunluluğu ve bu zorunluluğun olduğu
her dönemde, dolayısıyla bugün de, sosyalist sanayileşme hızlı
bir tempoda gerçekleştirilmek zorundadır. Yukarıda bahsettiğimiz
iç ve dış çelişkiler, sosyalist sanayileşmenin temposunu
belirliyordu. Sovyet ülkesi açısından sanayileşmenin temposunu
belirleyen bu çelişkiler, ülkenin ekonomik olarak geri olması,
kapitalist sınıfların varlığı, kapitalist ülkelerle çevrili
oluş ve genç devletin, kapitalist ülkelerden geri olması olarak
ortaya çıkıyorlardı.
...
Sovyet
ülkesinde hızlı sanayileşmenin sonuçlarını şöyle
somutlaştırabiliriz:
SB'de
ve bazı kapitalist ülkelerde sanayi üretiminin yıllık
ortalama büyümesi(1), %
|
|||||
Dönemler |
Sovyetler
Birliği
|
ABD
|
İngiltere
|
Fransa
|
|
Toplam
sanayi
|
Büyük
sanayi
|
||||
1918-1957
|
10,0
|
11.4
|
3.2
|
1.2
|
3.0
|
1918-1929
|
6.9
|
9.7
|
3.0
|
1.9
|
7.9
|
1930-1940
|
16,5
|
18.0
|
1.2
|
2.1
|
-2.2
|
1941-1945(savaş
yılları)
|
-1.7
|
-1.5
|
9.8
|
-
|
-
|
1947-1957
|
15.9
|
16.5
|
4.7
|
4.5
|
7,7
|
Savaş
yıllarının dışlandığı 22 yıl arasında (1930-1940 ve
1947-1957)
|
16.2
|
17.2
|
2.9
|
3.3
|
2.5
|
Herhangi
bir açıklama yapmaya gerek var mı, bilmiyoruz. Ama her halükarda
SB'de, genel olarak sanayinin ve özel olarak da büyük sanayinin
kapitalist ülkelere göre rüyasal
bir hızla/tempoyla
büyümüş olduğunu görüyoruz.
Birikimin
kaynağı
Ülkenin
sosyalist sanayileştirilmesi; büyük işletmelerin kurulması,
maden ocaklarının işletilmesi vs. muazzam boyutlarda birikimi
zorunlu kılıyordu. Kapitalist ülkeler, sanayileşme için gerekli
araçları, emekçilerin sömürüsünü yoğunlaştırmakla,
sömürgeleri talan etmekle, düpedüz talan savaşlarıyla veya yurt
dışından sağlanan sermaye ile
gerçekleştiriyorlardı/gerçekleştiriyorlar. Kapitalizmde
sanayileşmenin bu kaynakları sosyalizmde söz konusu olamazdı.
Sosyalist sanayileşmenin gerçekleştirilmesi için başka kaynaklar
gerekliydi/bulunmalıydı. Bulundu da:
“Sovyetler
Birliği'nde hiçbir kapitalist devletin bilmediği birikimin
kaynakları bulundu. Sovyet devleti, Sosyalist Ekim Devrimiyle
kapitalistlerin ve toprak beylerinin elinden çekip aldığı bütün
işletmelere, topraklara, ulaşım araçlarına, bankalara, iç ve
dış ticarete sahipti. Devlet fabrikalarının ve işletmelerinin,
ulaşımın, ticaretin, bankaların kârları
şimdi, asalak kapitalistler sınıfının tüketimi için değil,
sanayinin inşası için kullanılıyordu. Sovyet iktidarı, halkın
sadece faiz olarak yüz milyonlarca altın ruble ödediği çarlık
borçlarını feshetti. Toprak beylerinin topraktaki mülkiyetinin
kaldırılmasıyla Sovyet iktidarı, köylülüğü, yıllık olarak
yaklaşık 500 milyon altın ruble olan kira faizi ödemelerinden
kurtardı. Bu yükten kurtulan köylülük, güçlü bir sanayinin
inşası için devlete yardım edebiliyordu. Köylüler, traktör ve
tarımsal makineler almaya oldukça ilgi duyuyorlardı.
Bütün
bu gelir kaynakları Sovyet devletinin tasarrufundaydı” (2).
Kaynak
konusunda Stalin de şöyle diyordu: “Millileştirilmiş
toprak, millileştirilmiş sanayi, millileştirilmiş ulaşım ve
kredi, tekelleştirilmiş dış ticaret, devlet tarafından
yönlendirilen iç ticaret; bütün bunlar, ülkemizin sanayisinin
gelişmesi için yeni kaynaklardır, 'ek sermayeler'dir. Ve bunların
hiçbirisine, hiçbir burjuva devlet hiçbir zaman sahip olmadı…
Bunun
içindir ki, burjuva devletler için mümkün olmayan gelişme yolu,
proleter devlet için gelişme yoluyla bağlam içindeki bütün
zorluklara ve sınavlara rağmen pekala mümkündü”(3).
...
Bolşevikler,
sanayi içi birikimin, sosyalist sanayileşmenin ana kaynağı olduğu
tespitinden hareket ediyorlardı. SBKP(B)'nin XV. Parti Konferansı
sanayi içi birikimin rolünü şöyle formüle ediyordu: “Sanayinin
genişletilmiş yeniden üretimi süreci, her şeyden önce bizzat
sanayi içinde yaratılan artı değerden (kaynaklanan) yatırımlar
sayesinde teminat altına alınmalıdır” (4).
...
Kaynakların
planlı, rasyonel ve tutumlu kullanılmasıyla ilk yıllarda elde
edilen sonuçları birkaç örnekle somutlaştıralım:
Sanayinin
bütçeye gelir katkısı (milyon ruble) (5)
|
|||||
1933
|
1934
|
1935
|
1936
|
1937
|
1933-37
arası
|
3
349,7
|
3
090,4
|
3
258,1
|
5
268,6
|
9
294,1
|
24
260,9
|
Bu
verilerde sanayide (ağır sanayi) birikimin yıllara göre hangi
oranlarda arttığı görülüyor. İkinci Beş Yıllık Plan
döneminde; 1933'ten 1937'ye sanayiden bütçeye aktarılan gelir,
3.349,7 milyon rubleden 9.294,1 milyon rubleye çıkarak yüzde 177
oranında artıyor.
Aynı
dönemde sanayideki birikimin devletin toplam gelirlerindeki payı da
artıyor (6).
Yıllar
|
1913
|
1928
|
1932
|
1935
|
Toplam
gelir (1926-27 fiyatlarıyla ve milyar ruble)
|
21.0
|
25.0
|
45.5
|
66.5
|
Toplam
gelir içinde sanayinin payı
|
5.4
|
8.7
|
20.6
|
34.8
|
Toplam
gelir içinde sanayinin oransal payı
|
25.5
|
34.8
|
45.3
|
52.3
|
Bu
veriler, devlet bütçesinin gelir hanesinde sanayinin önemini çok
açık olarak gösteriyor: Sovyet ülkesinde sanayideki birikimin
devlet gelirlerindeki payı oldukça güçlü bir artış
göstermiştir. 1928'deki yüzde 34,8'lik pay, 7 sene sonra, 1935'te
yüzde 52,3'e çıkıyor. Bu, Sovyet sanayisinin, sosyalist devletin
en önemli, belirleyici gelir kaynağını oluşturduğunu gösterir.
Sanayi
ile bütçe arasındaki girdi-çıktı –araç sirkülasyonu–
nasıl gelişiyordu? Bu, belirleyici önemi haiz noktayı da
somutlaştıralım (7).
Dönemler
|
1928-1929
|
1933
|
1937
|
1940
|
Bütçenin
sanayi finansmanı (milyon ruble)
|
1
250,2
|
13
728,6
|
15
300,0
|
27
762
|
SSCB
bütçesine gelir katımı (milyon ruble)
|
641,3
|
4
168,0
|
6
500,0
|
21
346
|
Sanayi
finansmanı toplam miktarı içinde gelir katımının payı (%)
|
51.3
|
30.3
|
42.5
|
76.8
|
Bu
tablo neyi ifade ediyor? 1, 2 ve 3. plan yıllarını kapsayan bu
tablo, SB'de sanayi üzerinden birikim sorununun çözümlendiğini,
birikimin kendi imkanlarıyla giderek genişlediğini gösteriyor.
Demek oluyor ki, tek ülkede sosyalizm kurulabiliyor; ülkenin
sosyalist sanayileşmesi gerçekleştirilebiliyor.
Yukarıda
anlatımımız göz önünde tutulursa bu tablo, sanayileşmeye
kapitalist yaklaşımla, sosyalist yaklaşım arasındaki sınıfsal
farkı da gösteriyor.
Salt
bu birkaç veri, Sovyetik sanayileşme yönteminin zaferini
göstermektedir.
Sovyet
ekonomisinin zaferini, partinin genel çizgisinin doğruluğunu başka
bir veriyle de gösterelim. Bu sefer soruna, bütçede gelir
kaynaklarının payı açısından bakalım.
1928-1938
yallarında SSCB bütçe gelirleri (milyon ruble) (8)
|
|||||
Dönemler
|
1928-1929
|
1933
|
1938
|
1929’dan
1933’e, %
|
1933’ten
1938’e, %
|
Toplam
gelirler
|
8
116,1
|
44
245,0
|
12
7571,0
|
545,1
|
288,3
|
Bu
miktar içinde:
|
|||||
a-
Sosyalist ekonomiden aktarılan toplam gelirler
|
6
098,6
|
35
379,0
|
11
5981,0
|
580,0
|
327,8
|
Bunun
toplam miktara oranı
|
75.1
|
79.9
|
90.9
|
-
|
-
|
b-
Halktan sağlanan miktar
|
1
355,8
|
6
480,0
|
10
167,0
|
478,0
|
156,9
|
Bunun
toplam miktara oranı
|
16.7
|
14.6
|
8.0
|
-
|
-
|
Bu
tablo, Sovyet ekonomisinin kısa bir süreç içinde ne denli muazzam
boyutlarda büyüdüğünü ve kendi kendini finanse eder duruma
geldiğini gösteriyor. Öyle ki bütçe, 1938'e gelindiğinde,
halkın doğrudan hiç katkısı olmasa da kendi kendini finanse
edecek duruma geliyor. Bu başarı, Sovyetik sanayileşme yönteminin
başarısıdır. Sovyetik sanayileşme yönteminin gerçekleştirilme
koşulları da (araç bakımından) beş yıllık planlarda
açıklanıyordu: Birinci Beş Yıllık Plan döneminde sanayinin
finansman kaynağı sosyalist devletin bütçesiydi. Bu plan
döneminde sanayideki yatırımlar için ayrılan miktar 24,8 milyar
rubleydi. Bu dönemde sanayiye akıtılan toplam miktar da 26,4
milyar rubleydi. Bu miktar, bütçede bütün ekonomi giderleri için
öngörülen miktarın hemen hemen yarısına (yüzde 49) tekabül
ediyordu.
Aşağıdaki
tablo Birinci Beş Yıllık Plan dönemindeki yatırım hareketini
gösteriyor(9).
Dönemler
|
1928
|
1929
|
1930
|
1931
|
1932
|
1928'den
1932'ye, %
|
Bütün
sanayideki yatırımlar
(belirtilen
yıllar fiyatıyla mil. ruble)
|
1
880,0
|
2
615,0
|
4
115,0
|
7
407,0
|
1
0431,0
|
554.0
|
Bir
yıl öncesine göre oran (%)
|
100.0
|
139.1
|
157.4
|
180.0
|
140.8
|
-
|
Toplumsal
üretimin l. bölümü
(mil.
ruble)
|
1
444,0
|
2
127,0
|
3
425,0
|
6
513,0
|
9
080,0
|
629.0
|
Bir
yıl öncesine göre oran (%)
|
100.0
|
147.3
|
161.0
|
190.2
|
139.4
|
-
|
İkinci
Beş Yıllık Plan döneminde ise yatırımların kapsamı 2,6 misli
artarak 65,7 milyar rubleye çıkar ve yukarıdaki tabloların da
gösterdiği gibi sanayinin kendi imkanlarıyla kendini finanse
etmesi giderek önem kazanır.
Bu
veriler, ulusal gelirin bir kuruşunun dahi çarçur edilmesine
müsaade etmeyen, bunu yapanlardan hesap soran Bolşevik anlayışın
birer başarısını yansıtıyor.
Son
olarak, sosyalist sanayileşme politikasının, sanayileşmenin
Sovyetik yönteminin; tek ülkede sosyalist sanayileşmenin zaferini
toplu verilerle somutlaştıralım:
Sovyet
ülkesinde sanayileşme sadece, ekonominin tekniksel yeni yapılanması
için temeli teşkil etmiyordu; sosyalist sanayileşme, aynı zamanda
toplumsal ilişkilerin sosyalist şekillenmesi sürecine de çıkış
noktası oluyordu. Sovyet ülkesinde sosyalist sanayileşme, yeni
toplumun, yeni insanın, sosyalist mülkiyetin vs. ekonomik temelinin
kurulması demekti. Kapitalizmde sanayileşme, tekellerin, bir avuç
azınlığın hakimiyeti; özel mülkiyetin hakimiyeti iken,
sosyalizmde sanayileşme, özel mülkiyetin ortadan kaldırılması;
kapitalist ilişkilerin tasfiye edilmesi, sosyalist
mülkiyetin/üretimin hakim kılınması anlamına gelir.
...
Sovyet
sanayi, sanayinin yapısı bakımından dünyanın en modern sanayi
konumuna gelmişti. Sovyet ekonomisinde üretimin yapısı temelden
değişmişti. Örneğin ekonomide bütün brüt üretimde sanayinin
payı, 1929'da yüzde 54,5'ten 1940'ta yüzde 80,6'ya çıkmıştı.
Bu, devasa bir gelişmedir, sosyalist sanayide devrimdir. Bu,
genişletilmiş sosyalist yeniden üretimin kısa bir zamanda
ulaştığı yüksek seviyedir.
Ağır
sanayinin toplam sanayideki payı bakımından SB, dünyada birinci
konumdaydı. Aynı dönemde, örneğin 1929'da, ABD'de toplam sanayi
üretiminde ağır sanayinin payı yüzde 54,5; Almanya'da yüzde
55,9; Fransa'da yüzde 41 (1926) ve İngiltere'de de yüzde 54 (1924)
oranındaydı.
Sovyet
sanayi üretiminde makine imalinin payı 1929'da yüzde 11,2'den
1940'ta yüzde 31 oranına çıkarken, aynı oran ABD'de 1929'da
yüzde 19,3'ten 1935'te yüzde 17,6'ya düşüyordu. Almanya'da bu
pay 1935'te yüzde 14,6; Japonya'da yüzde 10,6; İngiltere'de 16,2;
Fransa'da yüzde 7,4 ve İtalya'da da yüzde 7,1 oranlarındaydı
(10).
Sovyet
sanayi oldukça moderndi. Örneğin 1935'te ABD'de metal işleyen
sanayi teçhizatı 10 seneden daha yaşlıydı. SB'de ise metal kesen
bütün torna tezgahlarının yüzde 60'ı 6 seneden daha gençti.
Yazının
kapmasını genişleteceği için, tek tek sanayi sektörlerinin
gelişmesine, sanayileşmenin sonucu yeni doğan sektörlere ayrıca
değinemeyeceğiz.
İkinci
Beş Yıllık Planın sonuçlarını özetleyen XVIII. Parti
Kongresi'nde şu tespit yapılıyordu:
“SSCB,
ekonomisini ve savunmanın bütün ihtiyaçlarını bütün gerekli
teknik donatımla sağlayan ekonomik açıdan bağımsız bir ülkeye
dönüşmüştür”.
Sosyalist
sanayileşme, müteakip makalelerde göstereceğimiz gibi,
emekçilerin maddi ve kültürel yaşam seviyesini giderek
yükseltmiş, bütün ihtiyaçlar karşılanır olmuştur.
...
Teknolojinin
modernliği, mesleki eğitime verilen önemden dolayı işçilerin
yüksek kalifiyeli olmaları ve nihayetinde rasyonel planlama
sonucunda SB'de işin verimliliği, önde gelen kapitalist ülkelerle
karşılaştırılamayacak bir hızla artmıştır. Bu artış
1913'ten 1956'ya ABD'de 2,2; Fransa'da 1,8; İngiltere'de 1,4 misli
olurken, SSCB'de 9 misli olmuştur. İş verimliliğinin artış hızı
bakımından SB, dünyada ilk sırada yer alıyordu.
Sovyet
ülkesinde iş verimliliğinin en hızlı artışı İkinci Beş
Yıllık Plan döneminde gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Sovyet
sanayinin yapısı adeta tamamen yenilenmiş ve Stahanov Hareketi
büyük bir coşkuyla yaygınlaşmıştı. Örneğin 1937'de 1932'ye
nazaran iş verimliliği, toplam sanayide yüzde 82 oranında
artmıştı. Ama ağır sanayinin çeşitli sektörlerinde iş
verimliliğinin artışı oldukça büyük boyutlara varıyordu:
Örneğin 1932'den 1937'ye iş verimliliği makine imalinde yüzde
212,2; demir döküm sanayinde yüzde 226,3 ve kömür sanayinde de
yüzde 65,4 oranlarında artmıştı (11).
Bolşevik
sanayileşme politikası sonucu Sovyet sanayinin Avrupa'daki ve
dünyadaki konumu
değişmişti.
...
SB'de
sosyalizmin inşa tecrübesi komünistler açısından oldukça
önemlidir. Hem ders çıkartmak bakımından hem de inşa edilen
sosyalizmin propagandasını yapmak bakımından. Sosyalizme, devrime
gönül bağlamış, ona inanan işçilerin ve emekçilerin böyle
bir propagandaya ihtiyaçları vardır. Uğruna can verdikleri
davanın başka yerlerde nasıl gerçekleştirilmiş olduğunu
bilmelidirler. Bu onlara güç verecektir, bu işin olacağına
inançlarını artıracaktır, burjuva, revizyonist ve umutsuzluk
saçan propagandaları etkisizleştirecektir.
Sovyetik
sanayileşme yönteminin sonuçları bizim açımızdan çok
önemli/öğretici olduğu için, SB'de toplam sanayinin ve ağır
sanayinin beş yıllık planlara göre gelişmesini toplu bir şekilde
buraya aktarmayı faydalı görüyoruz.
Sovyet
sanayisinin beş yıllık planlar bazında gelişmesi (12)
|
|||||
Brüt
sanayi üretiminin büyümesi -yıllık ortalama ve %
|
1.Beş
Yıl. Plan
1929-1932
|
2.
Beş Yıl. Plan
1933-1937
|
3.
Beş Yıl. Plan
1938-1940
|
4.
Beş Yıl. Plan
1946-1950
|
5.
Beş Yıl. Plan
1951-1955
|
Brüt
sanayi üretimi( toplam)
|
19.2
|
17.1
|
13.2
|
13,6
|
13,2
|
Bu
üretim içinde:
-Üretim
araçlarının(Toplam toplumsal üretimin I. Bölümünün) payı
|
28,5
|
19,0
|
15,3
|
12,8
|
13,8
|
-Tüketim
araçlarının
(Toplam toplumsal üretimin II. Bölümünün) payı
|
11,7
|
14,8
|
10,1
|
15,7
|
12,0
|
-Makine
imalinde ve metal işlemede brüt üretim
|
41.3
|
23.1
|
20.6
|
10,7
|
17,1
|
-Elektrik
enerjisi
|
|||||
Yıllık
ortalama mutlak büyüme (milyar Kw)
|
2,1
|
4,5
|
4
|
9,6
|
15,8
|
Yıllık
ortalama büyüme (%)
|
28,2
|
21,7
|
10.1
|
16,1
|
13,3
|
Her
büyüme oranındaki üretim (milyar Kw)
|
50
|
135
|
362
|
433
|
912
|
-Kömür
|
|||||
Yıllık
ortalama mutlak artış (milyar ton)
|
7,2
|
12,7
|
12,7
|
22,4
|
26,0
|
Yıllık
ortalama büyüme (%)
|
16,0
|
14.7
|
9,1
|
11,8
|
8,4
|
Her
büyüme oranındaki kömür üretimi (1000 ton)
|
355
|
644
|
1280
|
1493
|
2611
|
-Petrol
|
|||||
Yıllık
ortalama mutlak artış (Mil. Ton)
|
2,4
|
1,4
|
0,9
|
3,7
|
6,6
|
Yıllık
ortalama artış (%)
|
16,5
|
5,9
|
3,0
|
14,3
|
13,3
|
Her
büyüme oranındaki üretim (1000 ton)
|
116
|
214
|
285
|
194
|
379
|
-Ham
demir
|
|||||
Yıllık
ortalama mutlak artış (mil. Ton)
|
0,7
|
1,71
|
0,1
|
2,1
|
2,8
|
Yıllık
ortalama artış (%)
|
17,1
|
18,6
|
1,0
|
16,9
|
11,7
|
Her
büyüme oranındaki üretim (1000 ton)
|
33
|
62
|
145
|
88
|
192
|
-Çelik
|
|||||
Yıllık
ortalama mutlak artış (mil. Ton)
|
0.4
|
2.4
|
0.2
|
3.0
|
3,6
|
Yıllık
ortalama artış (%)
|
8.7
|
24.5
|
1,1
|
17,4
|
10,6
|
Her
büyüme oranındaki üretim (1000 ton)
|
43
|
59
|
177
|
123
|
273
|
-Kimya
sanayindeki
brüt üretim (6 olarak yıllık ortalama büyüme)
|
33.3
|
27.1
|
17.2
|
13,3
|
17,9
|
II-SOSYALİST
SANAYİLEŞMENİN ÖLÇÜLEBİLİRLİĞİ - GÖSTERGELER**
Sosyalist
Ekim Devrimi, fabrikaları ve işletmeleri halkın eline verdi. Büyük
sanayinin ulusallaştırılması, SSCB'de sanayi üretiminin hızlı
bir büyümesi için koşulları yarattı. İlk Beş Yıllık Planın
arifesinde sosyalist işletmelerde toplam üretimin yüzde 82'sinden
daha fazlası üretildi. İkinci Beş Yıllık Planın başında
Sovyet sanayisinde sosyalist üretim biçimi tek, genel hakim üretim
biçimi olmuştur.
SSCB'de
çeşitli sanayi ürünleri toplam kullanımının ithalattaki payı
(% olarak)
Teknik
ve ekonomik gerilik nedeniyle Çarlık Rusyası teçhizatların ve
başkaca üretim araçlarının çok önemli bir kısmını ithal
etme zorundaydı.
Sosyalist
sanayileşme politikası SSCB'yi ekonomik olarak bağımsızlaştırdı.
Vaktiyle önemli üretim araçlarını ithal eden bir ülke, SSCB
olarak ağır sanayi ürünlerini çok sayıda ülkeye ihraç edecek
duruma gelmişti.
Sosyalist
sanayi dünyada en yüksek derecede konsantrasyona ulaşmıştır
Sovyet
sanayisinin en yüksek derecede konsantrasyonu sosyalist ekonomi
tarafında belirlenir.
1913'te
bütün işçilerin yüzde 44'ü 1000'den fazla işçi çalıştıran
işletmelerde çalışırlarken, 1956'da bütün işçilerin yüzde
61'i bu türden işletmelerde çalışıyordu.
Üretim-teknik
aydınların yeni kadrolarının eğitimi
Sanayinin
teknik bakımdan yeniden şekillendirmenin ve modern tekniği
kullanmanın belirleyici bir koşulu, üretim-teknik aydınların
yetiştirilmesiydi. Bu özelliklere haiz aydınların 1928’den
1956’ya sayısal artışını yukarıdaki tabloda görmekteyiz.
SSCB'de
ve kapitalist ülkelerde sanayi üretiminin artışı
Burada
yer verdiğimiz beş tablo o zamanın önde gelen emperyalist
ülkelerinde ekonomik gelişmeyle sosyalizmin ülkesi SSCB’de
ekonomik gelişme arasında bir kıyaslama yapma bakımından
değerlendirilmelidir.
Tablo
I’de 1917=100 bazlı veriler bize şunu göstermektedir: 1917’den
1956’ya SSCB’de toplam sanayi üretimi 42,26 ve büyük sanayi
üretimi 69,56 misli artarken toplam sanayi üretimi ABD’de ancak
3,46, İngiltere’de 2,12 ve Fransa’da da 3,19 misli
artabilmiştir.
Tablo
II’de 1917=1 bazlı verilerde makine yapımcılığı ve metal
işlemede üretim SSCB’de 144 misli artarken ABD’de 5,5,
İngiltere’de 3,8 ve Fransa’da da 3,9 misli artabilmiştir.
Benzer gelişmeyi elektrik üretiminde de görmekteyiz.
Tablo
III’te 1913’ten 1956’ya petrol üretimi SSCB’de 9,08 misli
artarken ABD’de 10,39 misli artıyor. 1917 bazlı verilere göre de
SSCB’de 9,52 ve ABD’de 7,70 misli artıyor.
Tablo
IV’te ağır sanayinin gelişmesini doğrudan gösteren
sektörlerdeki üretim artışını görüyoruz. 1917 bazlı verilere
bakalım:
Emperyalist
ülkelerle karşılaştırıldığına SSCB’de ağır sanayi
ürünlerinin artış hızı baş döndürücü. Ham demir üretimi
SSCB’de 12,06 misli artarken, ABD’de ancak 1,76, İngiltere’de
1,41 ve Fransa’da da 3,07 misli artmaktadır.
Aynı
doğrultuda gelişmeyi çelik ve çekme demir üretiminde de
görmekteyiz.
Tablo
V’te şunu görüyoruz: Çimento üretimindeki artış hızı
SSCB’nin bir inşat ve imar alanı olduğunu göstermektedir. Bu
nedenle çimento üretimi 1917-1956 arasında 26 misli artmıştır.
Bu artış ABD’de ancak 3,3 ve İngiltere’de de 5,6 misli
olabilmiştir.
Pamuk
dokuma ve şeker üretiminde artış hızı daha düşük olmasına
rağmen ABD’ninkinden daha hızlıdır; 1917-1956 arasında SSCB’de
pamuk dokuma üretimi 2,40, ABD’de 1,79; şeker üretimi SSCB’de
4,77 ve ABD’de 2,35 misli artmıştır.
4.
makalede
SSCB'de tarımda gelişmenin temel göstergelerini ele alacağız.
*
*)
“Sanayileşmenin
Sovyetik Yöntemi ve
SSCB’de
Sosyalist
Sanayileşme Göstergeleri”
bölümü “SSCB’DE SOSYALİZMİN ZAFERİ VE KAPİTALİZMİN
YENİDEN İNŞASI SORUNLARI” (İ.
Okçuoğlu)
çalışmasından özetlenmiştir (s.
67-84), Akademi Yayın, Temmuz 2011).
**)
Bu veriler “RAKAMLARLA SOVYET İKTİDARININ 40 YILI” kitabından
alınmıştır (Bu bir çevridir).
Kaynaklar:
1)
“RAKAMLARLA
SOVYET İKTİDARININ 40 YILI”;
Berlin 1958, s. 53.
2)
SBKP(B) Tarihi, s. 351.
3)Stalin;
C. 7, s. 172.
4)Aktaran:
K.A. Petrossyan; agk., s. 173.
5)K.N.Plotnikov;
“Sosyalist Devletin Bütçesi”, 1948, s. 102. Aktaran: A.K.
Petrossyan; agk., s. 184.
6)Bkz:
SSCB, Sosyalizmin Ülkesi, 1936, s. 10. Aktaran: A.K. Petrossyan;
agk., s. 185.
7)Aktaran:
A.K. Petrossyan; agk., s. 185.
8)SSCB’nin
Sosyalist İnşası (1933-1938), 1939, s. 111. Aktaran: A. K.
Petrossyan; agk., s. 190.
9)SSCB'nin
Sosyalist İnşası, 1936, s. 384. Aktaran: A. K. Petrossyan; agk.,
s. 218.
10)
Bkz.: Büyük Sovyet Ansiklopedisi, SB Bölümü, C. I, s. 859, 1952.
11)
Bkz.: “SSCB'de Ekonominin Gelişmesi İçin İkinci Beş Yıllık
Plan'ın Yerine Getirilmesinin Sonuçları”, 1939, s. 73. Aktaran:
A. K. Petrossyan; agk., s. 104.
12)
Agk., s. 78-79.