deneme

5 Ocak 2002 Cumartesi

PAKISTAN, HINDISTAN VE KEŞMİR


 
Afganistan'da Taliban rejiminin yıkılması veya Amerikan emperyalizminin Afganistan'a saldırısı, bölge ülkeleri Pakistan ve Hindistan arasındaki çelişkilerin yeni bir savaşın eşiğine gelecek kadar keskinleşmesine neden oldu. Çelişkilerin bu denli keskinleşmesinin görünür nedeni Keşmir'dir. Bu iki ülke, şimdiye kadar, diğer şeylerin yanı sıra Keşmir için üç defa savaştı. Keşmir'i kendi aralarında bölen/paylaşan (Bağımsızlık ilanından sonra Pakistan, halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu Keşmir'i ilhak etmek için harekete geçer. Ancak Hindistan'ın direnişiyle karşılaşır. 1949'da BM tarafından ateşkes müzakereleri yapılır. O zamana kadarki çatışmalarda Pakistan, Keşmir'in üçte birini eline geçirir. Böylece Keşmir'in üçte biri Pakistan'ın, üçte ikisi de Hindistan'ın işgalinde kalır) her iki ülke de nükleer güce sahiptir.
Pakistan ve Hindistan, görünürde Keşmir sorunundan dolayı nükleer savaşa dönüşebilecek bir bölgesel savaşın eşiğindeler.

Amerikan emperyalizminin 11 Eylül saldırısından sonra Afganistan'ı bombalayarak başlattığı "yeni savaş"ı, Pakistan ve Hindistan'ın saldırgan bir politika izlemelerinde önemli bir faktör olmuştur. Afganistan'a karşı savaş ve özellikle bu savaşın jeopolitik nedeni, Pakistan ve Hindistan'ın bölgesel ve uluslararası rollerini doğrudan etkileyecek ve yeniden şekillendirecek öneme sahiptir.

Keşmir sorunu, Britanya sömürgeciliği döneminden kalmadır. 20. yüzyılın '40'lı yıllarından itibaren Hindistan'da yükselen ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesini bastıramayan İngiliz emperyalizmi, Hindistan'ın bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı. Ama aynı zamanda "Müslüman Ligi"yle anlaşarak Hint "alt kıtası"nın keyfi bölünmesini sağladı. Böylece, çoğunluğu Hintlilerden oluşan Hindistan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan, ama birbirine uzaklığı 1500 km olan iki bölgeli Pakistan devletleri doğmuş oldu. Bölünmeden dolayı yaklaşık 15 milyon insan göç etmek zorunda kaldı ve yine yaklaşık bir milyon insan öldü.

İngiltere'nin keyfi sınır tespiti sonucudur ki Pakistan ve Hindistan, 1948, 1965 ve 1971'de üç kez savaşa tutuştular. 1971'deki savaşta Doğu Pakistan Batı'dan ayrıldı ve Bangladeş adını aldı.

Keşmir'i önemli kılan ne?
Keşmir, Güney Asya su kaynaklarına ve Orta Asya'ya açılımda geçiş koridoru özelliğine sahiptir. Pakistan'ın üç nehri Hindistan'ın işgali altındaki Keşmir bölgesinden çıkıyor. Keşmir, Orta ve Güney Asya arasında; Hindistan'ın Orta Asya'ya uzanabileceği yegane köprü.

Keşmir sorunu, her iki ülke arasında savaşa neden olan bir sorun olarak yeniden ısıtılıyor. Ama bu sefer her iki ülke arasındaki çelişkilerin keskinleşmesinin esas nedeni Keşmir değil. Bu sefer nedeni Amerikan emperyalizminin Afganistan savaşıyla bölgeye yerleşme çabasında ve buna bağlı olarak bölge ülkelerinin; somutta da Pakistan ve Hindistan'ın Amerikan emperyalizminin jeopolitik açılımında ve Avrasya jeostratejisindeki muhtemel konumlarında aramak gerekir. Amerikan emperyalizmi, Afganistan'a saldırmak için Pakistan'ı üs olarak kullandı. Bunun karşılığında Pakistan, ekonomik destek vaadini aldı ve Keşmir sorununda Hindistan'a karşı ABD'den siyasi destek görme umuduna kapıldı. Afganistan savaşı ve Pakistan'ın bu savaştan dolayı ön planda olması Hindistan'ı rahatsız etti. Dünya gücü olma potansiyeline ve jeopolitik anlayışa sahip olan Hindistan, hem Amerikan emperyalizminin Avrasya jeostratejisinde ve hem de buna karşı olan Rusya ve Çin gibi emperyalist ülkelerin planlarında önemli yere sahiptir.

Amerikan emperyalizmi, Rusya ve Çin'in Hindistan ile ilişkilerini zayıflatmak, Rusya-Çin ve Hindistan arasında olası bir üçlü ittifakın kurulmasını engellemek istiyor. Bu ittifak, Amerikan emperyalizminin Avrasya hakimiyet planını doğrudan olumsuz etkileyecek bir gelişme olabilecektir. Sorunun bu yönünü gören ABD, Clinton döneminden bu yana bu ülkeyle olan ilişkilerini geliştirmeye özen göstermiş ve belli bir yakınlaşma da sağlanmıştır.

Şimdiki durumda ABD'nin Pakistan'ı desteklemesi taktikseldir. Stratejik olarak Amerikan emperyalizmi, Hindistan'ı desteklemek zorundadır. Çünkü Avrasya'ya hakimiyet, Rusya ve özellikle Çin'i güneyden kuşatmak ve Rusya-Çin-Hindistan ittifakını akamete uğratmak ancak böyle bir politika ile mümkün olur. Bu nedenle Amerikan emperyalizminin, her iki ülkenin Keşmir sorunundan dolayı yeni bir savaşa tutuşmalarında hiç bir çıkarı yoktur. Böyle bir savaşı engellemeye çalışır. Ama Rusya ve Çin, Keşmir sorunundan dolayı her iki ülkenin savaşa tutuşmalarını kışkırtır. Onların sorunu da yeni bir Pakistan-Hindistan savaşıyla Amerikan planlarını boşa çıkartmaktır.

Asya-Pasifik bölgesinde emperyalistler arası çelişkiler böyle bir gelişmenin daha olası olmasını mantıklı kılıyor.