deneme

1 Mart 2007 Perşembe

BORSALARDAKİ DALGALANMALAR


 
BORSALARDAKİ DALGALANMALAR 

Şubat sonu Mart başı (2007) itibariyle dünya borsalarında sert düşüşler oldu. Borsa değerleri Arjantin’de yüzde 12,6; Brezilya’da yüzde 11,9; ABD’de yüzde 5,8; Japonya’da yüzde 8; İngiltere’de yüzde 6; İspanya’da yüzde 8,1; Rusya’da yüzde 20,1; Tayland’da yüzde 13,8; Türkiye’de yüzde 11, Çin’de yüzde 9 oranlarında geriledi.

Paniğe gerek yok, bu dalgalanmanın olacağı önceden biliniyordu ve belli bir “düzeltme” ile sorun aşılır değerlendirmeleri yapıldı. Kimine göre böylesi durumlarda yatırımcılar için en iyi “reçete”, “sükuneti muhafaza etmektir”. Önceden bir şeylerin görüldüğü doğrudur. Ama bunun belli bir “düzeltme” veya borsa hareketinde “ince bir ayar”la atlatılmayacağı da açık. Bu anlamda yatırımcıların da “sükuneti muhafaza etmeleri” mümkün değil. Bu, işin doğasına aykırıdır.

Borsalardaki dalgalanmalar, dünya ekonomisinin oldukça kırılgan olduğunu göstermektedir. Çin hariç her bir ülkede farklı boyutlarda olsa da ekonomik büyüme, yükseliş aşamasına varamamakta ve belli bir durgunluk içinde seyretmektedir. Bunun ötesinde emperyalist ülkeler ve uluslararası tekeller arasındaki rekabet, uluslararası çapta rekor seviyeye varan birleşmeler ve devralmalar, Çin ekonomisinde kriz belirtilerinin açığa çıkması, borsalardaki tedirginliğin genel nedenleridir. Ama borsalardaki dalgalanmayı tetikleyen, bu genel nedenler değildir. Tetikleyici bu genel nedenlerin bileşimini oluşturan faktörlerdir. Bu faktörler şunlardır:

ABD’de tüketicinin alım gücünün sınırlarına vardığı, bunun 2007’de kaçınılmaz olarak ekonomide durgunluğa neden olacağı, siparişlerde ve üretimde gerilemelerin olacağı çok önceden bilinmekteydi. Amerikan ekonomisi şimdi böyle bir sürece girmiştir.

Amerikan iç pazarında satışlarda belli bir durgunluk izlenmektedir. Amerikan dış ticaret açığı 2006 yılı itibariyle rekor seviyeye varmıştır. İpotek bankalarının iflasları birbirini kovalamaktadır.

Amerikan mali ve banka sektöründe derin bir krizin işaretleri de önceden görülmekteydi. Bunun nedeni karşılığı olmayan gayrimenkul kredileriydi. Bu alandaki “balon” patlamış durumdadır.

Amerikan sanayinde siparişler beklenenden de geri seviyededir. Ocak ayı siparişleri bir ay öncesine göre yüzde 5,6 oranında gerilemiştir. Bu, 6 yıldan buyana görülen en yüksek gerilemedir. Amerikan ekonomisinde verimlilik de 2006’nın son çeyreğinde oldukça gerilemiştir. Ekonomide büyüme oranı tahmini sürekli aşağıya doğru düzeltilmiş ve sonunda da ABD Merkez Bankası, ekonomide büyümenin gerilediğini, belli bir durgunluğun baş gösterdiğini açıklamak zorunda kalmıştır.

Genel olarak mali ve üretim alanındaki bu tek tek olguların aynı kanalda birleşmeleri ve ekonomik krizin tetikleyicisi olmaları beklenen bir gelişmedir. Şu veya bu ülkede ekonomideki büyümenin devam ediyor olması (Örneğin Almanya) sorunun özünde hiçbir şey değiştirmeyecektir.

Önümüzdeki dönemde ABD’de iflasların sayısı artacaktır. Amerikan gayrimenkul piyasasında zorunlu icra rekor seviyeye çıkmıştır. 10 milyon Amerikalı evsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Gayrimenkul alanında balon patlamış ve fiyatlarda yüzde 25’e varan düşmeler olmaktadır.
Özellikle ABD-Asya ülkeleri, başta da Çin ve Japonya arasındaki ticaret alanındaki çelişkilerin bir krize yol açacak boyutlara vardığı da bilinmekteydi. Bu anlamda borsalardaki düşüşün tetikleyicisinin Çin borsası olması tesadüfi değildir.

Düşük faiz” politikasıyla Amerikan ekonomisine 10 trilyona dolara yakın bir miktar pompalandı. Böylece ABD Merkez Bankası, tarihin en büyük değer şişmesine neden oldu ve son 6 yıl içinde para miktarını akıl almaz boyutlarda artırdı. Piyasalarda dolaşan bol miktardaki ucuz paranın, borsalara akması kaçınılmazdı. Bu alanda elde edilen karlar da güçlü ekonomi, büyüyen ekonomi olgusuna dayanmıyordu, kurlardaki dalgalanmalardan elde edilmekteydi.

Borç üzerine yükselen ve bolca karşılığı olmayan para basan Amerikan ekonomisi, bütün spekülasyonlara tetikçilik yapan ana spekülasyondur. Gelişmeler doların avro, yen ve yuan karşısında büyük oranlarda değer kaybedeceği yönünde.

Doların böyle bir sürece girmesi, dünya ekonomisinin krize girmesini tetikleyecektir.

Mart 2007