NEREDEN NEREYE
- VİETNAM
(Gecikmiş bir
yazı)
40 sene önce, 1
Mayıs 1975'te Güney Vietnam gerici rejimi teslim olmuş,
sömürgeciliğe, emperyalist işgale karşı sürdürülen ulusal
kurtuluş mücadelesi zaferle sonuçlanmıştı. Vietnam halkının
dünyaca tanınmış seçkin önderi “Ho Amca”nın -Ho Şi
Minh'in vizyonu gerçekleşmişti. “Ho Amca”nın şu düşüncesi
hala yol göstermektedir: “Ülkemiz, kahraman mücadelede iki büyük
emperyalist gücü, Fransız ve Amerikan (emperyalizmini) yenmenin ve
ulusal kurtuluş hareketine değerli katkı sağlamanın mükemmel
onuruna sahip olacaktır”.
Daha
1919'da Ho Şi Minh, “Versailles
Barış
Konferansı”nda Vietnam'ın bağımsızlığını talep etmişti. O
zamanki Amerikan Başkanı Thomas Woodrow Wilson, bağımsızlık
ilkeleri tespit eden ve kimin bağımsız olabileceğine karar veren
bu Wilson, nedense Vietnam'ın bağımsızlık talebini reddeder. Bu
ret rüzgarını da arkasına alan Fransız emperyalizmi,
Hindiçin'ini talan etmeye devam eder. O dönem sadece, yeni kurulmuş
olan sosyalist Sovyetler Birliği Vietnam'ın bağımsızlık
talebini destekler.
II. Dünya Savaşı
Avrupa'da ve Asya'da sosyalizmin zaferiyle sonuçlanır, sosyalist
Sovyetler Birliği' dünya çapında devasa bir prestije sahip olur;
dünya işçi sınıfı ve emekçileri, ulusal kurtuluş mücadelesi
veren, sömürgeleştirilmiş uluslar, Sovyetler Birliği'ni umut
ışığı olarak görürler. Çin'de ÇKP önderliğinde ulusal
demokratik devrim gerçekleşir. Hindiçin'ini işgal eden
faşist-emperyalist Japonya'ya karşı Vietnam halkının mücadelesi
sonuç verir. Yenilgiyi kabul eden Japon emperyalizmi teslim olur.
“Ağustos devrimi”nden sonra 2 Eylül 1945'te “Vietnam
Demokratik Cumhuriyeti” kurulur. Ama Fransız emperyalizmi bu
bağımsızlığı boğar; Fransa Hindiçin'ini yeniden işgal eder.
Fransız emperyalizmine; işgaline karşı sürdürülen halk savaşı
1954'te nihai olarak Fransa'nın yenilgisi ve Vietnam'ın zaferiyle
sonuçlanır.
1954 Cenevre
Anlaşmasına göre Vietnam, Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye
bölünür ve 1 ocak 1976'ya kadar bütün Vietnam'da geçerli olacak
seçimlerin yapılmasını öngörür. Bu seçimler hiçbir zaman
yapılmamıştır. Bunun yerine Vietnam insanlık tarihini görmediği
bir biçimde bombalanmıştır.
Kuzeyde halk
demokrasisi rejimi kurulurken Güneyde Fransız emperyalizminin
yerini alan Amerikan emperyalizmi gerici Vietnam rejimini kurar. Bu,
Amerikan emperyalizminin çıkarlarına tabi olan kukla bir rejimdir.
1955-1975 arasında Amerikan emperyalizmi Vietnam'ı yakıp yıkar.
Birkaç örnek: 1965-1971 arasında Amerikan Hava Kuvvetleri Vietnam
üzerinde 7 milyon ton bomba atar. Bu miktar bütün II. Dünya
Savaşı boyunca atılan toplam bomba miktarının üç mislidir.
1961-1971 arasında 80 milyon litre tutarında dioksin içerikli
yaprak dökücü Agent Orange 3,3 milyon hektarlık ormana havadan
serpilir. 40.000 Amerikan askeri eroin bağımlısı olur.
Onbinlercesi geri döndükten sonra intihar eder, bir kısmı ise
Vietnam savaşına karşı sürdürülen protestolara aktif olarak
katılır. Vietnam'da Amerikan vahşeti, ABD'yi dünya halkları
nezdinde daha çok teşhir ve tecrit eder.
Vietnam halkı
Amerikan emperyalizmine kabus yaşatmıştır; Amerikan emperyalizmi
bu savaşı ve aldığı yenilgiyi hala unutamamıştır. Vietcong,
Saygon kapılarına dayandığında Amerikan işgalcileri apar topar
kaçmak zorunda kalmışlardır.
2005'te yazılan
aşağıdaki yazıda bu Vietnam'dan bugün geriye neyin kaldığı
kısa da olsa ele alınmaktadır.
VİETNAM
DEVRİMİNİN VE TOPLUMUNUN SINIFSAL KARAKTERİ
Geçen yüzyılın
‘20’li yıllarının ikinci yarısında Vietnam’da üç
komünist örgüt vardı. Devrimci Gençlik Birliği’nden gelme
Hindiçini Komünist Partisi ve Annam Komünist Partisi. Bu iki
örgütün kurulması, Yeni Vietnam Devrimci Partisi’nin, Hindiçini
Komünist Ligi olarak yeniden örgütlenmesine neden oldu.
1929’un
ortalarında bu üç örgüt, Vietnam’ın komünist örgütlerini
oluşturuyordu.
Şubat
1930’da Ho Chi Minh, Komünist Enternasyonal’in görevlisi olarak
komünist grupları, Vietnam komünist partisini kurmak için
konferansa çağırır (Kovloon, Hong
Kong yakınında).
Bu konferans,
partinin kuruluşu ve fiilen parti kongresi olarak kabul edilir.
Siyasi tezlerde
saptanan hedefler şöyledir:
- Burjuva-demokratik devrimi, tarım devrimini gerçekleştirmek.
- Emperyalist tahakküme son vermek ve feodalizmi yıkmak.
- Vietnam’ı tamamen bağımsız bir ülke yapmak ve sosyalizme giden yolu açmak.
Parti,
Nisan 1931’de Komünist Enternasyonal’in seksiyonu olarak kabul
edilir
(1).
Vietnam Ulusal
Demokratik Halk Devriminin iki temel görevi vardı:
- Anti-emperyalist görev (Emperyalist saldırganları kovmak ve ulusal bağımsızlığı sağlamak).
- Anti-feodal görev (Toprak beyleri sınıfının hakimiyetini devirmek, tarım reformunu gerçekleştirmek).
Dien Bien Phu
zaferi (1954) sonucunda ülkenin kuzeyi tamamen kurtarılır.
Emperyalistlerin ve feodallerin hakimiyeti sadece güneyde sürer.
Ülke, fiilen ikiye bölünür. Bu koşullarda parti, kuzeyde
demokratik devrimin görevlerini tamamladıktan sonra sosyalist
devrime geçelim mi, yoksa kapitalist aşamadan geçerek güneyde
demokratik devrimin zaferini bekleyelim mi sorusuyla karşı karşıya
kalır. Bu durumla ilişkin olarak partinin aldığı karar şöyleydi:
Kuzeyde
anti-emperyalist ve anti-feodal görevler yerine getirildikten sonra
durmaksızın ve yeniden birleşme beklenmeksizin sosyalist devrime
geçilmelidir.
“Barışın
yeniden tesisinden sonra ülkemizin kuzeyi ulusal demokratik
devrimden sosyalist devrime geçti. Bütün halkımızın acil
görevi, bütün gücüyle kuzeyin inşası ve istikrarı için
çalışmak, kuzeyi adım adım sosyalizme götürmek ve aynı
zamanda barışçıl, yeniden birleşmiş Vietnam’ı inşa etmek
için ülkenin yeniden birleşmesi için mücadele etmektir”
(Ho Chi Minh).
Parti, kuzeyin
kapitalist aşamayı atlayarak sosyalizme geçecek durumda olduğu
görüşündedir:
“1. Parti,
Marksist-Leninist bir partidir. İşçi-köylü ittifakı temelinde
kuzeyde halkın bütün devrimci görevlerini yönetmektedir.
2. Kuzeyde
ulusal demokratik devrimin tamamlanması, sosyalizme geçiş için ön
koşulu oluşturur.
3. Fransız
sömürgecilerine karşı muzaffer direnişten ve kuzeyin
kurtuluşundan sonra kuzeyde halkın demokratik diktatörlüğü,
tarihi görevini; proletarya diktatörlüğünü gerçekleştirme
görevini yerine getirecek durumdadır…
5.
Ülkemizde sosyalizmin inşası, sosyalist kardeş ülkelerin bütün
alanlardaki içten yardımından memnundur”
(2).
Ulusal demokratik
devim aşamasında halkın devrimci diktatörlüğünün görevleri
olarak şunlar tespit edilir:
“-Emperyalist
hakimiyetin ve onun emrindeki feodal beylerin boyunduruğunu kırmak,
demokratik cumhuriyeti kurmak ve sağlamlaştırmak. Halk demokrasisi
rejimini kurmak ve geliştirmek ve halk için özgürlükleri
gerçekten gerçekleştirmek.
-Bütün
alanlarda Fransız sömürgecilerine karşı bütün halkın uzun
süren direnişini örgütlemek.
-Tarım
reformunu gerçekleştirmek, feodal mülkiyeti yok etmek, ülkede
kapitalizmin temellerine dokunmaksızın “toprak işleyenin”
sloganını gerçekleştirmek.
-Ulusal ve
demokratik bir ekonomi ve kültür inşa etmek ve geliştirmek.
-Sosyalist
düzene geçiş için siyasi, iktisadi ve ideolojik koşulları
hazırlamak.
-Halkımız ve
sosyalist ülke halkları arasında dayanışmayı güçlendirmek,
dünya halklarının devrimci hareketini desteklemek, dünya barışını
savunmak.
-Bu görevlerin
gerçekleştirilmesinde halkın demokratik diktatörlüğü
gerçekten, işçilerin ve köylülerin diktatörlüğünün oynadığı
rolden başka bir rol oynamaz” (3).
Ülkenin kuzeyi
emperyalistlerden (Fransız sömürgeciliğinden) tamamen
kurtarıldıktan sonra sosyalist devrim aşamasına geçilir. Böylece
iktidarın sınıfsal yapısı da değişmiş olur (Aşağıda
göstereceğimiz gibi, değişmiş olması gerekir). Ulusal
demokratik devrimin iktidar biçimi olan halkın demokratik
diktatörlüğü, sosyalizme geçişle birlikte proletarya
diktatörlüğüne dönüşür. Bununla ilgili olarak partinin ikinci
ve üçüncü kongrelerinde şöyle denir:
“Bugün
Vietnam devletinin biçimi demokratik bir cumhuriyettir. İçeriğine
göre o, halkın demokratik diktatörlüğüdür. Halkın demokratik
diktatörlüğü, halka karşı demokrasi, düşmana ve uşaklarına
karşı diktatörlük anlamına gelir…
Bizim halkın
demokratik diktatörlüğü bugün, işçilerin ve köylülerin
diktatörlüğünün tarihi görevini üstlenmektedir…
Ulusal
demokratik devrim, sosyalist devrime doğru gelişince halkın
demokratik diktatörlüğü proletarya diktatörlüğü olur. Bu
anda; diktatörlüğün temel görevlerinin değişmesiyle, onun
içeriği de değişir”
(4).
“Ulusal
demokratik devrimin son aşaması esnasında halk demokrasisi
devletimiz işçilerin ve köylülerin diktatörlüğünün tarihsel
görevlerini üstlendi. Barışın yeniden tesisinden sonra ve
kuzeyin sosyalizme geçmesinden buyana halk demokrasisi devleti,
proletarya diktatörlüğünün tarihsel görevlerini üstlenmiştir”
(5).
Çin, Kuzey Kore
ve Küba örnekleriyle karşılaştırıldığında Vietnam’da
devrimci güçlerin iktidarın karakteri konusunda oldukça açık
tanımlamalar yapmış olduklarını görüyoruz. Ama bu doğru
anlayışların; evet Marksist-Leninist anlayışların uygulanmasını
Vietnam pratiğinde pek göremiyoruz. Lafta var, pratikte yok. Birkaç
örnek:
Vietnam
Emekçilerinin Partisi I. Sekreteri Le Duan (1960’da, III. Kongrede
bu göreve getirildi) partinin kuruluşunun 40. yıldönümü
vesilesiyle yazdığı Vietnam Devrimi (1970) yazısında şu tespiti
yapar:
“Ulusal
demokratik devrimin bütün aşamalarında partimiz,…bütün
yurtsever ve ilerici toplum tabakalarını, bütün milliyetleri,
bütün dini cemaatleri, …birleştirmesini bildi, ortak düşmanla
çelişkisi olan bütün grupların, birleşik ulusal
bir cephe (aç., Le Duan) oluşturmak için
onayını kazanabildi” (6).
Tabii, ulusal
demokratik, anti-emperyalist devrim açısından bu güçlerden
oluşan bir birleşik ulusal cephe oluşturmak doğrudur. Bu cephe,
aralarında ulusal burjuvazinin de bulunduğu sınıflara dayanıyor.
Kuzey Vietnam
1954’ten itibaren ulusal demokratik devrimin görevlerini yerine
getirerek sosyalizme geçer. Ama Le Duan, “Leninizm ve Vietnam
Devrimi” yazısında Mao Zedong’un bir anlayışını tekrarlar:
“Ulusal
burjuvazinin… iyi yönleri de vardır. Bu nedenle proletarya,
onunla birleşik cepheyi oluşturmalıdır. Partimiz, işçileri ve
köylüleri burjuvazi ile ulusal birleşik cephe kurmak için teşvik
etti” (7).
Sosyalizmde,
proletarya diktatörlüğü koşullarında burjuvazinin iyi
yönlerinden bahsediliyor!
Aynı yazısında
devamla Le Duan şöyle der:
“Ulusal
burjuvazinin güçleri… sosyalist yeniden yapılanmayı kabul
etmeye hazırlar. Bu nedenle partimizin politikası, kapitalist
mülkiyeti barışçıl tarzda devlet kapitalizmi vasıtasıyla
sosyalist mülkiyete dönüştürmektir” (8).
Aynen Çin’de
olduğu gibi Vietnam’da da sosyalizm, ulusal burjuvazi ile birlikte
kurulmaya çalışılıyor. Aynen Çin’de olduğu gibi Vietnam’da
da devlet-özel sektörüne dayanan işletmelerle; devlet
kapitalizmiyle sosyalist mülkiyete geçmek amaçlanıyor.
Güneyle
birleştikten (1976) sonra da Le Duan, IV. Kongrede (1976) aynı
anlayışı savunur:
“Özel
kapitalist işletmeler, yakında, ortak devlet-özel sektör
işletmelerinin oluşturulmasıyla sosyalist (biçimde)
yeniden yapılanacaklardır”.
“Sermaye, hem
devlet, hem de özel hisse senedi sahipleri tarafından temin
edilecek ve bunlar yönetimde temsil edileceklerdir”.
Dahası da var:
- “Özel kapitalistler plantasyonlar (büyük tarım toprakları, çn.) kullanma hakkına sahipler.
- Özel kapitalistler, hayvancılık, tavukçuluk, balıkçılık işletmelerini çalıştırmaya devam etme hakkına sahipler.
- Özel kapitalistler, inşat malzemeleri üretme, inşaat iletmecisi olarak çalışma, nakliyat ve iç sularda gemicilik işletmecisi olarak çalışma hakkına sahipler.
- Bir dizi özel tüccar, devlet ticareti için temsilci olarak görevlendirildi.
- Devlet, özel işletmeler için indirimli banka kredileri sağlar.
- Yeni teçhizatlar için yatırım yapmak zorunda kalan işletmeler için vergiler indirilecek”.
Kasım 1976’da
Başbakan yardımcısı N. Co Thach, Paris’te Fransız
işletmecilerinin ulusal konseyi toplantısında şu açıklamayı
yapar:
- “15 senelik bir zaman dilimini kapsayan yatırımlar güvence altına alınır.
- Karlar, ülke dışına transfer edilebilir.
- Yatırımcılar, sermayelerini geri çekme hakkına sahiptirler.
- Vietnam pazarı için üreten işletmelerde devlet, hisse senetlerinin en azından yüzde 51’ine sahip olurken, sadece ihracat için üreten sanayi dallarında işletmeler yabancı mülkiyette kalabilir”.
Yabancı
yatırımların tabi oldukları yasalar, görece liberal olmalarına
rağmen Vietnam iktidarı 1986’da yabancı sermaye için yeni
kararlar alır. Bu kararlara göre;
- Devletle birlikte kurulan ortaklık işletmelerinde yabancı payının yüzde 49’la sınırlandırılması kaldırılır ve bu payın yüzde 99’a çıkartılması amaçlanır.
- Bunun ötesinde yabancı işletmeler, kendi müdürlerini atama hakkına sahip olurlar.
1976’da, güneyin
de kurtarılmasından sonra Bütün Vietnam Ulusal Toplantısında
ülkenin birleşmesi ve adının Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti olarak
değiştirilmesi kararı alınır. IV. Kongrede partinin adı yeniden
Vietnam Komünist Partisi olarak değiştirilir.
Bu parti
kongresinde ülkenin yeniden inşası Sovyet revizyonizmi modeline
göre planlanır. VKP, bir taraftan üretim araçlarının özel
mülkiyetinin kaldırılmasından, ağır sanayin öncelikli
geliştirilmesinden, sanayide ve tarımda büyük işletmelerin
kurulmasından bahseder. Marksizm-Leninizm resmi ideoloji olarak
kabul edilir.
1980 Anayasasında
Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti, proletarya diktatörlüğü olarak
tanımlanır.
Vietnam 1979’da
COMECON’a üye olur ve böylece ülke, SB ve COMECON yapılanmasının
bir parçasına dönüşür.
1986’da VI.
Kongrede “yenilenme” adı altında kapsamlı reform kararları
alınır:
- Ülkenin, siyasi ve ekonomik olarak dışa açılması.
- Sosyalist ülkelere tek yanlı bağımlılığa son verilmesi.
- Batılı devletlerle ilişkilerin geliştirilmesi.
- Bölgenin bütün ülkeleriyle işbirliğinin geliştirilmesi (ASEAN’a giriş, 1995).
- Sosyalist plan ekonomisinden pazar ekonomisine tedrici geçiş.
- Fiyatların pazar koşullarında oluşması.
- Ulusallaştırma politikasından vazgeçilmesi.
- Özel ekonominin; namı diğer kapitalist ekonominin kabul edilmesi.
- Çoğu kooperatiflerin dağıtılması.
- Yabancı sermayenin teşvik edilmesi.
Yabancı
yatırım yasasının yürürlüğe girmesinden sonra (1988) 37 ve
1989’da da 67 yabancı sermayeye izin verilir. 1990’da 110
yabancı proje uygulanır. Sadece 1 Ocak-3 Ekim 1990’da Vietnam’a
gelen yabancı sermaye dağılımı şöyleydi: (Milyon dolara
olarak):Fransa (234,9); İngiltere (143,9); Hong
Kong
(134,9); Avustralya (126,8); Hollanda (118,0); Kanada (112,1);
Japonya (89,2) ve SB (81,2).
VKP, reform
politikasını toplumun “sosyalist transformasyonu” olarak
tanımlar. Bunun Türkçesi, “sosyalizm”den klasik kapitalizme
geçiştir. Transformasyon etkisini göstermeye başlar: 1990’da
devlet işletmelerinin sayısı 12 bindi. 1990-1992 arasında 2-3 bin
devlet işletmesi dağıtılır; tasfiye edilir. Özel mülkiyette
olan işletmelerin sayısı hızla artar.
Bugün Vietnam
ekonomisinde farklı mülkiyet biçimleri vardır:
- Devlet işletmeleri.
- Yabancılarla ortaklık işletmeleri (Özel mülkiyete olan işletmeler).
- Özel mülkiyete olan işletmeler.
- Tamamen yabancıların mülkiyetinde olan işletmeler (Özel mülkiyete olan işletmeler).
1992 Anayasasına
göre toprak, devletin mülkiyetinde olmasına ve köylülerin sadece
kullanma hakkının olmasına rağmen Vietnam’da toprak alınıp
satılmaktadır.
Dış borç
miktarı 1991 yılı itibariyle 15,3 milyar dolardı. Özel
tekellerden, devletlerden alınan kredilerin yanı sıra Dünya
Bankası, IMF gibi emperyalist sermayenin kurumlarından da krediler
alınmaktadır.
1968’de
Vietnam’da
“Yankee go home”
temel slogandı.
1990’da ise
“Yankee come
home” temel slogan oldu.
Vietnam’da
ulusal demokratik devrim; emperyalist sömürgecilere ve yerli
işbirlikçilerine karşı ulusal kurtuluş mücadelesi
gerçekleştirilmiştir. Kuzey Vietnam’da sosyalizme geçme
denemeleri yapılmıştır, ama ne Kuzey ve ne de birleşik Vietnam
hiçbir zaman sosyalist olmamıştır.
*
Kaynaklar:
1)
Bkz.:”Kurze Geschichte der Partei der Werktätigen Vietnams, 1972,
s. 19, 23.
2)
Truong Chinh; Vietnam Emekçileri Partisi Siyasi Büro üyesi, Hanoy,
1969. “Das Volk baut seine Zukunft auf, Köln, 1974, s. 14/15.
3)
Truong Chinh; agk., s. 23.
4)
Vietnam Devrimi Üzerine”, II. Parti Kongresine sunulan rapordan,
Şubat 1950: Agk., s. 23/23.
5)
Agk., s. 24, Pham van Dong; ”Halkın Demokratik Diktatörlüğünüm
Bazı Sorunları Üzerine”, III. Kongredeki konuşma, Eylül 1960.
6)
Le Duan; Vietnam Devrimi, s. 28, 1973.
7)
Le Duan; Leninizm ve Vietnam Devrimi, s. 34, 1965.
8)
Le Duan; agk., s. 39.