deneme

mülkiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mülkiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Haziran 2019 Çarşamba

D. PERİNÇEK’İN ÇİN ve M. PAMUKOĞLU’NUN “KARMA EKONOMİ” AŞKI BİR KARA SEVDADIR!



MEVCUT SİSTEMİN; FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ALTERNATİFİ “İŞÇİ VE 

ÇİFTÇİDEN SANAYİCİ VE TÜCCARA KADAR BÜTÜN ÜRETİCİ SINIFLARI 

BİRLEŞTİREN BİR HÜKÜMET” DEĞİLDİR. 

 

ALTERNATİF, DEMOKRATİK DEVRİMDE HALK CUMHURİYETLERİ 

BİRLİĞİ, İŞÇİ-EMEKÇİ MECLİSLERİ İKTİDARI VE SOSYALİZMDE DE 

PROLETARYA DİKTATÖRLÜĞÜDÜR!

D. Perinçek ve M. Pamukoğlu’nun ekonomi konusunda söyledikleri çelişkili, anlaşılmaz, demagojiktir. Yine de bu yazarları yanlış anladığımızı, her şeye rağmen iyi niyetli olduklarını, sermayeyi düşünürken “üretici”yi de düşündüklerini; nihayetinde ürünlerin sermaye ve “üretici” arasında “adaletli” bir paylaşımından başka bir şey istemediklerini varsayalım.

7 Mayıs 2019 Salı

DOĞU PERİNÇEK VE ŞÜREKASINDAN YENİ BİR HİKAYE; “ÜRETİM EKONOMİSİ”!



DOĞU PERİNÇEK VE ŞÜREKASINDAN YENİ BİR HİKAYE

“ÜRETİM EKONOMİSİ”!


Son dönemlerde farklı çevreler “üretim ekonomisi” talep eder oldular. Sanayi odalarından, gazetelerden “Vatan Partisi”ne varana dek geniş bir yelpazede “üretim ekonomisi” talep ediliyor. Öyle ki, “üretim ekonomisi kongresi” bile düzenleniyor. Gördüğüm kadarıyla bu ekonominin en yaman savunucuları, Aydınlık-Doğu Perinçek çevresidir. Bu geniş yelpazede yer alan diğerleriyle karşılaştırıldığında D. Perinçek ve çevresinin “üretim ekonomisi”nden neyi anladıklarını açıklıyor olmalardır. Yani Aydınlık’ta çıkan yazılara ve D. Perinçek’in açıklamalarına baktığımızda a) “üretim ekonomisi”nden neyi anlamamız gerektiğini ve b) bu çevrenin “üretim ekonomisi” anlayışlarını hangi sınıfsal tabana oturttuklarını ve bu bağlamada da neyin savunucusu olduklarını yeteri açıklıkta görüyor ve anlıyoruz. Bu nedenle, “üretim ekonomisi” konusunda bu çevrenin savunduğu anlayışı, bu makalede esas alacağız.
Önce, söylenenleri, “fikir” olarak ileri sürülenleri, “üretim ekonomisi”nin ideolojik ve sınıfsal karakterine zemin teşkil eden anlayışları buraya aktaralım. Uzun olacak, ama anlayışla karşılanacağını umuyorum.

13 Şubat 2012 Pazartesi

ÇİN DEVRİMİNİN VE TOPLUMUNUN SINIFSAL KARAKTERİ (I)


 
Bir ülke üzerine değerlendirme yapabilmek için kullanılan yöntem belirleyici öneme sahiptir.
Çin Halk Cumhuriyeti nasıl bir ülkedir, Çin deneyleri sosyalizm açısından nedir ne değildir sorusuna cevap verebilmek ve bu ülke üzerine materyalist bir değerlendirme yapabilmek için belli kıstaslardan hareket etmek gerekir. Bu yazıda a) bu ülkede devrimin karakteri; b) mülkiyetin karakteri; c) sınıflar; d) siyasi-ekonomik yapı ve e) iktidarın biçimi kıstas olarak alındı.
2005'te hazırlanan bu yazıda, şimdilerde Amerikan emperyalizmine karşı dünya hakimiyeti için rekabet eden, bazılarına göre hala “sosyalist” olan sosyal emperyalist Çin'in son dönem tarihi ele alınıyor.

I-PARTİNİN KARAKTERİ ÜZERİNE (1919-1949)

Çin Komünist Partisi (ÇKP), Marksist-Leninist tipte bir parti olarak kurulmuştu. 1920’de Pekin’de Şanghay’da, Hunan’da, Guançou’da, Hubay’da, Santung’da ve başka yerlerde oluşan ilk komünist gruplar, Temmuz 1921’de Şanghay’da toplanarak ÇKP’yi kurmuşlardı. ÇKP’nin kurulmasında Lenin önderliğinde Bolşevik Partinin ve Komintern’nin önemli katkıları olmuştur. I. Kongresinde 13 delege 53 üyeyi temsil ediyordu. Kabul edilen parti programı, burjuvazinin devrilmesini, sosyalist devrimi, proletarya diktatörlüğünü ön görüyordu.