deneme

13 Ekim 2016 Perşembe

ORTADOĞU'DA “İT DALAŞI” VE TÜRK BURJUVAZİSİNİN DURUMU



ORTADOĞU'DA “İT DALAŞI” VE TÜRK BURJUVAZİSİNİN DURUMU
(Darbe Karakterli “Renkli Devrim” Girişimi ve Sonrası - II)

Neden Türkiye ile bu kadar uğraşıyorlar? Erdoğan'ın diktatör olduğunu, faşist, ırkçı olduğunu, dini bütün olduğunu ve bu özelliklerinden dolayı da “sempatik” görmediğinizi anladık. Dünyada bu sıfatlara haiz çok sayıda diktatör var. Onlarla neden bu kadar uğraşılmıyor da Erdoğan'la uğraşılıyor? Yoksa “kasap sevdiği postu yerden yere vururmuş” durumuyla mı karşı karşıyayız? Böyle bir durumla karşı karşıya olmadığımız açık. Ama aynı zamanda Erdoğan sevilmediği, faşist, ırkçı, İslamcı olduğu için gitsin durumuyla da karşı karşıya değiliz. O zaman bu darbe girişiminin, Erdoğan gitsin demenin; bunda ısrarlı olmanın başka nedeni veya nedenleri olsa gerek. Darbe, girişimden öteye geçemediği ve iktidarda kaldığı için şimdi Erdoğan'ın eline hiç beklemediği fırsatlar geçti ve o da bunları tepe tepe kullanıyor; savaş uçağının düşürülmesinden sonra Rusya ile neredeyse savaşın eşiğine gelinmişti, ama şimdi ilişkiler, uçak krizinden önceki gelişmişlik seviyesinin üstüne taşınıyor; Putin ve Erdoğan “can ciğer dost” oldular. ABD ve AB, kendi eserleri olan başarısız darbe girişiminden sonra süklüm püklüm durumdalar; suç üstü yakalandılar. Batı'lı güçler darbeyle Erdoğan'ın gideceğine; istedikleri bir iktidarın geleceğine kesin gözüyle bakıyorlardı. Ama olmadı ve darbenin gerçekleşememesinden duydukları rahatsızlığı hiç de diplomatik olmayan dille ifade ederek duydukları hazımsızlığı dünya kamuoyuna yansıttılar. ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeler darbe sürecinde müttefikleri Türkiye'ye karşı hiç de müttefiklik ilişkilerine tekabül etmeyen, hasmane tavır almışlardır. Bu tavır, bu ülkelerde resmi ve özel birçok medya organı tarafından dile getirilmişti. Şimdi ise mevcut ilişkileri daha da germemek ve Erdoğan'ın daha fazla Kuzey'e ve Doğu'ya bakmasını engellemek için birtakım dayatmalarına evet demek zorunda kaldılar. Cerablus'un işgaline ABD'nin adeta boyun eğmesi ve son olarak da “uçuşa yasak bölge” talebine AB'nin olumlu yaklaşımı buna birer örnektir.