deneme

22 Aralık 2022 Perşembe

SOSYALİZMDE ÜCRET FARKLILIĞI KAÇINILMAZDIR, BİR YASALLIKTIR!

 

SOSYALİZMDE ÜCRET FARKLILIĞI KAÇINILMAZDIR,

BİR YASALLIKTIR!


MARKSİST-LENİNİST POLİTİK EKONOMİNİN SORUNLARI (III)

6 Nisan 2022'de yayımlanan makalede Marksist-Leninist Politik Ekonominin Sorunları (I) çerçevesinde Yaşam Koşulları Yok Edilen Dünya-Enerji Bağlamında Yapısal Krizi ele almıştık.

15 Aralık 2022 Perşembe

İDEOLOJİ TACİRLERİ, HAYAL PAZARLAMACILARI

 

 İDEOLOJİ TACİRLERİ,

HAYAL PAZARLAMACILARI

İdeoloji tüccarlığı, hayal pazarlamacılığı nasıl yapılır, insanlığın geleceği daha bugünden nasıl satılır (tabii ideolojik olarak) diye sorarsanız bunun cevabını her yerde bulamazsınız. Bu türden anlayışların pazarlandığı özel borsalar var, o “siyaset” borsalarına bakmanız gerekir. Buralar bugünle; toplumsal gelişmenin mevcut haliyle gelecek arasında ilişki kuran platformlardır. Geleceğe nasıl varılacağı, bunun için nelerin yapılması gerektiği konusunda bolca verilere ulaşabilirsiniz. Ancak, bizzat bugün ben ne yapıyorum sorusuna asla bir cevap bulamazsınız. Bizzat yapmak, örneğin, geleceği bizzat örgütlemek, yani gelecekteki toplumu gerçekleştiren özne olmak onların işi değildir. Bu mücadelede kendilerine düşen payın “akıl” vermekten ibaret olduğuna inanırlar. Verdikleri “aklı” gerçekleştirmek zorunda olanlar başkalarıdır. O “başkaları”yla da bunların bir ilişkisi yoktur.

8 Aralık 2022 Perşembe

KARŞI DEVRİM CEPHESİNDE “VİZYON” YARIŞI

 

KARŞI DEVRİM CEPHESİNDE “VİZYON” YARIŞI

Nihayet 3 Aralık gelip çattı. Kılıçdaroğlu, 85 milyonun geleceğini nasıl kurtaracağını açıklamaya başladı. Her şeyi ‘kökten değiştirmeye’ yemin edip etmediğini bilmiyoruz ama kesin kes kararlıydı: “Bugün burada halkımızdan ne için oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Yeni bir düzene, yeni bir siyaset kültürüne oy isteyeceksiniz. Bu yeni sistemi bugün açıklıyorum. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Asıl zor olan ülkenin yeniden yapısal bir krize girmesini kalıcı olarak engellemek. Şimdi derin bir krizin içindeyiz. Halkımız ekonomik ve sosyal olarak dayanılmaz acılar çekti. Yönetim anlayışımızı kökten değiştirmeliyiz. Yeni bir tek adam aramıyoruz. Türkiye Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha artık böyle acımasız dönemler yaşamayacak. Kurumları yeniden inşa edilmiş, sistemi yasal çerçeveye oturtulmuş bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.”

27 Kasım 2022 Pazar

HAVA SALDIRILARI - ROJAVA’DA YENİ İŞGAL ADIMLARI


HAVA SALDIRILARI

ROJAVA’DA YENİ İŞGAL ADIMLARI

Faşist diktatörlük 13 Kasım’da gerçekleştirdiği Taksim/İstiklal provokasyonunu tepe tepe kullanmaktadır.

17 Kasım 2022 Perşembe

2023 SEÇİMLERİ - DEVRİM VE KARŞI DEVRİM

 

DEVRİM VE KARŞI DEVRİM

2023 SEÇİMLERİ DÜNYA JEOPOLİTİK

İT DALAŞININ DOĞRUDAN BİR PARÇASIDIR

Diktatör “2023 bir kader seçimidir”i farklı ifadelerle sürekli tekrarlıyor. Doğru söylüyor; Türkiye bir “beka” sorunuyla karşı karşıya. Burjuva muhalefet de, yani şu Millet İttifakı da Türkiye’nin bir “beka” sorunuyla karşı karşıya olduğundan bahsediyor. İpe sapa gelmez karşılıklı atışmaları bir kenara bırakırsak seçim tarihi yaklaştıkça, bu seçimin şimdiye kadarki seçimlerden bir “beka” sorunundan bahsedilebilecek derecede farklı olduğunu görürüz.

29 Ekim 2022 Cumartesi

AMERİKAN EMPERYALİZMİ HER ŞEYE MUKTEDİR DEĞİL


AMERİKAN EMPERYALİZMİ HER ŞEYE MUKTEDİR DEĞİL

Önceki makalede tanımlanan ABD-Türkiye çatışma alanlarını, başka bir ifadeyle her iki ülke arasındaki jeopolitik kaynaklı çelişkileri ele almadan önce Amerikan jeopolitik doktrininde, bu doktrinin gerçekleşmesi için “olmazsa olmaz” kenar-kuşak hakimiyeti bakımından durumun ne olduğuna bakmak gerekir.

16 Ekim 2022 Pazar

EGE, KIBRIS VE DOĞU AKDENİZ’DE KİM KIŞKIRTIYOR?

 

 EGE, KIBRIS VE DOĞU AKDENİZ’DE KİM KIŞKIRTIYOR?

ABD ve Yunanistan ikilisi (buna bazen AB ve Fransa’da katılıyor) kriz tırmandırma stratejisini adım adım izliyor. Yaptıkları her bir kışkırtma ve provokasyon izledikleri bu stratejinin bir parçasıdır.

12 Ekim 2022 Çarşamba

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINDA YENİ AŞAMA - NÜKLEER SİLAH ATIŞMASI!

 

 

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINDA YENİ AŞAMA

NÜKLEER SİLAH ATIŞMASI!*

Peki, ne oluyor? Aslında olan, çok açık. Putin, ilhakları imzaladıktan, söz konusu bölgeleri Rusya Federasyonu toprakları olarak açıkladıktan ve bu topraklara saldıran Rusya'ya saldırmış olur ve kendimizi, nükleer silahlar da dahil her türlü silahla savunuruz açıklamasından sonra Ukrayna ile görüşmeye hazır olduklarını, ama bunu Zelenski'nin reddettiğini açıkladı.

29 Eylül 2022 Perşembe

EKONOMİNİN ORASINDAN BURASINDAN ÇEKİŞTİRMEK!

  

EKONOMİNİN ORASINDAN BURASINDAN ÇEKİŞTİRMEK!

DİKTATÖR SERMAYE BİRİKİMİNİ, YOKSULLUĞU YÖNETİYOR

Ekonominin hali belki yeteri kadar “perişan” olabilir. Ancak ondaki “perişanlık” en çok sosyal demokrat köşeden gelme “üstün”, bir o kadar da “ünlü” ekonomistleri ve genel anlamda “sol” köşeden gelme yazarları “perişan” etmektedir. Bu ekonomiyi sığdırabileceğimiz bir kalıbı bir türlü bulamadık. Battı dedik batmadı. Ha battı ha batacak dedik o da olmadı. Diktatör ve bakan seviyesinden başlayarak bütün elamanları ‘‘ekonomi krizde değil’’ dediler. “Vay nasıl olur” diyerek ekonominin krizde olduğunu kanıtlama derdine düştük. Neyi kanıtladık? Hiçbir şeyi kanıtlamadık. Ne bankalar ne de şirketler iflas etti. Bu işe bir türlü akıl erdiremedik. İflaslar olmasa da, işçiler kapanan işyerlerinden dolayı küme küme sokağa atılmasalar da kriz demekten kendimizi alamadık. Belki de sandık veya sanıyoruz ki, kapitalizmin en doğru, en “iyi” teşhiri krizden bahsetmektir. 

23 Eylül 2022 Cuma

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ, AVRUPA ENERJİ KRİZİNİN BÖLGEMİZE YANSIMALARI

 RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ, AVRUPA ENERJİ KRİZİNİN 

BÖLGEMİZE YANSIMALARI*

24 Şubat 2022’de Rusya Devlet Başkanı V. Putin’in “Ukrayna’nın askerden ve Nazizm’den arındırılması” amacıyla “özel operasyon” adıyla başlattığı savaş devam etmektedir. Her ne kadar adı “özel operasyon” olsa da bu doğrudan emperyalist bir savaştır. Savaşan taraflardan biri Ukrayna olsa da aslında bu savaş ABD=NATO ile Rusya arasında bir savaştır. Nedenini her iki tarafın jeopolitik anlayışlarında aramak gerekir. Ukrayna, Amerikan emperyalizminin kendi çıkarı için sahaya sürdüğü piyondan öte bir şey değildir. Bunun böyle olduğunu savaşın seyri boyunca Batı’yla karşı karşıya kaldığı sorunlar da açıkça göstermektedir. 

19 Eylül 2022 Pazartesi

DİKTATÖR DENGE POLİTİKASINDA ÇITA YÜKSELTİYOR

 

 DİKTATÖR DENGE POLİTİKASINDA ÇITA YÜKSELTİYOR

HANGİ TARAFTA KALSAK?

 

Türkiye bugün yeni doğan bir jeopolitik gücün karşı karşıya kaldığı zorluk ve çelişkileriyle boğuşuyor. Uyguladığı bağımsız jeopolitik açılımını stratejik savunma ve saldırı silah sistemleriyle destekleme aşamasına geliyor.

12 Eylül 2022 Pazartesi

BU TARAFTA MI KALSAK, O TARAFA MI GİTSEK?

 


BU TARAFTA MI KALSAK, O TARAFA MI GİTSE


Türkiye, Balkanlar-Kafkasya/Hazar Havzası-Ortadoğu/Doğu Akdeniz üçgeninin merkezini oluşturmaktadır. Türkiye, bu üçgen içinde ayakta kalabilmenin ötesinde en güçlü ülkedir. Kaderi, coğrafyayla hiçbir ülkede görülmemiş derecede bütünleşmiştir. Dünya hegemonyası için rekabet eden emperyalist ülkelerin jeopolitiği bir biçimde Türkiye’yi ya doğrudan veya da dolaylı olarak ilgilendiriyor, etkiliyor. Örneğin ABD ve Rusya’nın jeopolitiği doğrudan etkilerken ve bundan dolayı da ilgilendirirken, Çin’in jeopolitiği şimdilik dolaylı bir etkide bulunuyor. Bunun nedeni Türkiye’nin stratejik konumudur. Türk burjuvazisi bu gerçeklikten kurtulamayacağını, “rahat” bırakılmayacağını anlamıştır.

6 Eylül 2022 Salı

TÜRK ULUSU “KAYA KOVUĞU”NDA OLUŞMADI! 30 Ağustos İle 9 Eylül Arasında Sıkışıp Kalmak!

 


TÜRK ULUSU “KAYA KOVUĞU”NDA OLUŞMADI!

TÜRKLER “KAYA KOVUĞU”NDAN ÇIKMADI!

30 Ağustos İle 9 Eylül Arasında Sıkışıp Kalmak!


Cumhuriyetin 100. yıl hikayesi Türk burjuvazisi tarafından her bakımdan tepe tepe kullanılmaktadır. 30 Ağustos kutlamasıyla başlandı. Şovenizm, M. Kemal güzellemesi, kahramanlık, “Yunanı denize dökmek”; bir tarih kutlamasına “yakışır” olan ne varsa hepsi sergilendi, sergilenecek. Milliyetcilik kavramı bu sergilemeyi anlatmakta yetersiz kalan bir kavramdır. Şovenizm, ırkçılık, üstencelik doruk noktasına vardırıldı ve bu devam edecek.

27 Ağustos 2022 Cumartesi

AVRUPA’DA “KARA KIŞ” SOKAKLARI ISITABİLİR!

 

AVRUPA’DA “KARA KIŞ” SOKAKLARI ISITABİLİR!

 

Kömüre geri dönüş, kömürün ton fiyatını yüzde 96 arttırdı.

Doğal gaz fiyatı ikiye katlandı.

Belçika Başbakanı daha şimdiden gelecek 5-10 kışın zor geçeceğini,

Macron ise bolluk devrinin sona erdiğini bir marifetmiş gibi açıklıyorlar.

Almanya ise yoğun bir biçimde kışa hazırlık yapıyor.

Daha şimdiden tasarruf kararnamesi onaylandı.

Rusya'ya ambargo pahalıya patladı.

Putin, AB ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.

17 Ağustos 2022 Çarşamba

NE VERDİK DE NE İSTİYORUZ? İŞÇİ SINIFA KARŞI DEVRİMCİ SORUMLULUK

 

NE VERDİK DE NE İSTİYORUZ?

İŞÇİ SINIFA KARŞI DEVRİMCİ SORUMLULUK


Pandemi başlangıcında bu yana “sol” olarak görülen veya kendini öyle tanımlayan irili-ufaklı yapıların yazılarını, açıklamalarını “kendilerini sınıf mücadelesinin neresinde görüyorlar” sorusuna nasıl cevap veriyorlar açısından değerlendirmek için arşivledim. Aslında bu konuda bir anket yapılsa “sol”un sınıf mücadelesine bakışındaki hal-i pürmelali çok daha iyi anlaşılır.

7 Ağustos 2022 Pazar

SOÇİ’DE ÇITA YÜKSELTİLDİ! ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ


SOÇİ’DE ÇITA YÜKSELTİLDİ!


ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ


Erdoğan-Putin görüşmesinde (5 Ağustos 2022) her iki ülke arasındaki ilişkilerin bu denli kapsamlı, derinleşmesi açık ve jeopolitik merkezli ele alınacağı birçok çevreyi şaşırttı. Batı ne der sorularının yanı sıra, Rusya ile bu ilişkilerin sonu nereye varır kaygıları da dile getirildi.

1 Ağustos 2022 Pazartesi

NATO, “KURALLARA DAYALI ULUSLARARASI DÜZEN”İN JANDARMASIDIR!



KURALLARA DAYALI ULUSLARARASI DÜZEN” VE NATO

 

NATO, DEĞİŞEN JEOPOLİTİK DENGELERE GÖRE GÖREVLENMEK

ZORUNDADIR

 

NATO, “KURALLARA DAYALI ULUSLARARASI DÜZEN”İN 

BEKÇİSİDİR, ZABITASIDIR, JANDARMASIDIR, 

ORDUSUDUR, GLADYOSUDUR!


Neden Kuruldu?

Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO), II. Dünya Savaşı sonrasında başlayan Soğuk Savaş döneminin askeri örgütlenmesidir. Savaş, faşizmin yenilgisiyle sonuçlanmıştı. Ancak, savaşın galipleri ABD ve SSCB arasında faşizme karşı kurulan koalisyondan geriye hiçbir şey kalmamıştı. Kapitalist dünyanın yeni hegemonu Amerikan emperyalizmi, kapitalist sistemin varlığını tehdit eden güç olarak Sovyetler Birliği’ne (SB) karşı mücadeleyi örgütlemeye koyulmuştu. Savaşın galiplerinden olan SB, dünya çapında işçi sınıfı ve emekçi yığınların, ezilen ulusların, kurtuluş mücadelesi veren halkların umudu olarak devasa bir prestije sahip olmuştu. Aslında muzaffer olan sosyalizmdi. Savaş sonrasında Amerikan emperyalizmi bu tehlikeyi görmüş ve kendi hegemonyası altına aldığı kapitalist dünyayı bu tehlikeye karşı mücadele için örgütlemeye başlamıştı. İlk atılan adımlardan birisi de NATO’nun kurulması olmuştur. 

27 Temmuz 2022 Çarşamba

YENİ BİR DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU DÖRTNALA

YENİ BİR DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU DÖRTNALA

Marksist-Leninist teori son birkaç yıl içinde birçok badire atlatarak bugüne geldi. Elini soğuktan sıcağa vurmadan Erdoğan rejimini bir ekonomik krizle devirmeye umut bağlayanlardan geçilmiyordu bir ara. Sonra ve aynı zamanda kapitalizmi “sistem krizi” içinde boğmaya çalışanlar da bayağı bir bahar yaşadılar. Ortalık “Geçiş dönemi” hayallerinden geçilmez oldu desek hiç de abartmış olmayız. Bu arada, tabii bu “Geçiş Dönemi” teori ve hayalleriyle bağlam içinde kapitalizmi kaosa mahkum edenler de az değildi. “Allaha şükür” şimdi bütün bu “sevimsiz”, Marksizm-Leninizme yabancı ideolojiden kaynaklı teori kırıntılarından kurtulduk. Bu düşünceler ayrık otu gibi şimdilik yeraltına çekildiler. Eminim, yeni bir ekonomik kriz geldiğinde, dünya genelinde yeni bir halk ayaklanmalarını yükseldiğinde bunlar yeniden yeşerecektir. Ama onlar yeniden yeşermeye başlayana kadar zamanımız var. Neydi o hal öyle! Neredeyse bizi, kapitalizmin bile kendi kendine çökeceğine az kalsın inandıracaklardı!

22 Temmuz 2022 Cuma

ROJAVA DEVRİMİ VE TAHRAN ZİRVESİ

 İKİSİ BİR ARADA

ROJAVA DEVRİMİ VE TAHRAN ZİRVESİ

Arka arkaya gerçekleşen iki zirvede ele alınan konular, her ne kadar Ortadoğu’nun sorunları olarak ön plana çıkmış olsalar da aslında jeopolitik sorunlardı ve bu anlamda uluslararasu sorunlardı. Diğer taraftan tartışmalarda hakim olan, kimin hangi soruna hangi açıdan baktığıydı, yani belirleyici derecede güçlü olanın her dediği kabul görmedi. 

19 Temmuz 2022 Salı

İKİSİ BİR ARADA: CİDDE VE TAHRAN ZİRVELERİ

İKİSİ BİR ARADA: CİDDE VE TAHRAN ZİRVELERİ

SAFINIZI BELİRLEYİN TURLARI

ABD Başkanı J. Biden 13-16 Temmuz tarihleri arasında İsrail, Batı Şeria ve Suudi Arabistan'ı kapsayan Orta Doğu ziyaretini tamamladı. 19 Temmuz'da ise Tahran’da Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Yedinci Toplantısından sonra Rusya, İran ve Türkiye’nin katılımıyla Astana formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı gerçekleştirilecek. 

16 Temmuz 2022 Cumartesi

“CAHİL OLMAK NE GÜZEL, HER ŞEYİ BİLİYORSUN”!


CAHİL OLMAK NE GÜZEL, HER ŞEYİ BİLİYORSUN”!

EKONOMİK KRİZ Mİ – YOKSULLUK MU?


Hepsi değilse de genel olarak “sol”da ekonomik kriz analizinde kriz teorisiyle, Marks’ın kriz analiziyle; bir bütün olarak Marksist-Leninist politik ekonomi ile açık bir inatlaşma var. Ekonomi, ya burjuva kriz teorilerine göre veya Marksist-Leninist kriz teorisine göre analiz edilir. Üçüncü bir kriz teorisi yok. Kapitalist toplumda iki temel sınıf ve her birinin de kendine özgü ideolojisi vardır. İdeolojilerin yansıma alanlarından birisi de ekonomidir; burjuvazi, ekonomiyi pek çok ekollere ayrışmış kendi politik ekonomi anlayışına göre analiz eder ve Proletarya da, daha doğrusu onun partisi de ekonomiyi Marksist-Leninist politik ekonomi anlayışına göre analiz eder. Tabii küçük burjuva olarak tanımlanan bir ara “sınıf” da vardır kapitalizmde. Bu sınıfın da kendine özgü bir politik ekonomi anlayışı vardır.

3 Temmuz 2022 Pazar

KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ “SAVAŞI “ - NATO’NUN “YENİ STRATEJİK KONSEPTİ”


KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ “SAVAŞI “ -

NATO’NUN “YENİ STRATEJİK KONSEPTİ”

Diktatör bütün maharetini gösterdi. Anlaşılan bu, “ustalık” dönemi maharetleri. Artık “ey” çekip kükremiyor da. ‘Ben başta olduğum müddetçe bu iki ülke NATO üyesi olamaz’ demişti, Mayıs ayının son günlerinde. Bu “kararlılık” hiç yumuşatılmadan son bir kez Türkiye’yi ikna etmek için Stoltenberg, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında gerçekleştirilen dörtlü toplantıya kadar sürdürüldü. Diktatörün bu iki ülkeye dayattığı talep listesi kısa değildi. Her şey düşünülmüştü. Sanırsınız ki, diktatör komutanlığında Türkiye, İsveç ve Finlandiya’yı büyük bir meydan muharebesinde yenmiş ve taleplerini sıralamış...

1 Temmuz 2022 Cuma

G-7 ZİRVESİ: RUSYA VE ÇİN'E KARŞI SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞI

 

G-7 ZİRVESİ: RUSYA VE ÇİN'E KARŞI SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞI*

Zirvenin resmi programına göre katılımcı ülkelerin sorunlarından biri de "adil bir dünya için" mücadele etmekmiş. Sermaye adil dünya istiyorsa, kendisi açısından "adil dünya"yı kurmak için dünyayı yeniden paylaşmak istiyor demektir. Emperyalist ülkelerin "adil dünya"dan anladıkları savaştan başka bir şey değildir.

25 Haziran 2022 Cumartesi

“ÜÇÜ BİR ARADA”: AB, G-7, NATO ZİRVELERİ


ÜÇÜ BİR ARADA”

AB, G-7, NATO ZİRVELERİ

G7, AB, NATO, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve diğerleri dünyanın yaşanamaz hale gelmesinin baş sorumlularıdır. Bunların hepsi, kendi alanlarında uluslararası tekelci sermayenin kurumlarıdır. Milyarlarca insana acı ve açlık çektirenler, sadece sömürmeyen, sömürüyü talana çevirenler bunlardır. Bu kurumları harekete geçiren uluslararası sermayedir. Bir taraftan sermayelerinin genel çıkarları için ortak kararlar alabilirlerken, diğer taraftan da kendi aralarında rekabet ediyorlar. 

22 Haziran 2022 Çarşamba

YAKLAŞAN NATO ZİRVESİNİN TÜRKİYE AÇISINDAN ANLAMI


YAKLAŞAN NATO ZİRVESİNİN TÜRKİYE AÇISINDAN ANLAMI

NATO’nun Madrid zirvesi 29-30 Haziranda gerçekleşecek. Bu zirvede, diğer konuların yanı sıra İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği belirleyici gündem maddesi olacak. Bu zirveye bu iki aday ülkenin yanı sıra “partner ülkeler” olarak Avustralya, Yeni Zelanda , Güney Kore ve Japonya da katılacak.

18 Haziran 2022 Cumartesi

ROJAVA PAZARLIĞI DEVAM EDİYOR


ROJAVA PAZARLIĞI DEVAM EDİYOR

Barış Pınarı Harekatı” (9-23 Ekim 2019) ve ABD ile 17 Ekim’de imzalanan “Ankara Mutabakatı” ve Rusya ile 22 Ekim’de imzalanan “Soçi Mutabakatı”ndan istenilen sonucun alınamadığını diktatör her fırsatta dile getiriyordu. Bu harekatla faşist diktatörlük sadece Gire Spi-Serekaniye arasında kalan 30 km derinliği olan şeridi işgal etmişti. Diktatöre göre “Barış Pınarı Harekatı” sonlandırılmalıdır, amacına ulaşmalıdır; yani Kobane’den Irak sınırına kadar olan bölge tamamen işgal edilmelidir. Bu harekattan günümüze kadar sömürgeci faşist diktatörlük söz konusu mutabakatların gereğinin yapılması, yapılmıyorsa biz yaparız moduyla ABD ve Rusya ile sürekli konuşmuş, ama sonuç alamamıştır.

22 Mayıs 2022 Pazar

KURYE SİSTEMİNİN KAPİTALİZMDE YERİ VE MOTOKURYELERİN SINIFSAL KARAKTERİ

 

KURYE SİSTEMİNİN KAPİTALİZMDE YERİ VE

MOTOKURYELERİN SINIFSAL KARAKTERİ


Bir motokurye, bir Yemeksepeti'nin veya Trendyol'un mercekle bile görünemeyecek bir minyatürüdür; onun taşeronudur. Başarılı bir motokurye; yanında bir veya daha fazla işçi çalıştırmaya başladığında karşımıza sınıfsal konumu çak farklı biri olarak çıkacaktır. Ne de olsa artık bir veya birden çok işçiyi sömürmeye başlamıştır; başkasının faaliyetiyle sermayesini çoğaltmaya başlamıştır.

17 Mayıs 2022 Salı

YENİ BİR CEPHE KIŞKIRTMASI


YENİ BİR CEPHE KIŞKIRTMASI


FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ VE GERÇEKLER


Bir savaş ittifakı olan NATO genişliyor. Finlandiya ve İsveç’in üyeliğiyle NATO kuzeyde yeni bir cephe açıyor. Katılımda acele eden Finlandiya ve İsveç katılım başvuruları için son hazırlıklarını da tamamladılar. Bir zamanlar NATO'ya şüpheyle bakan Finlandiya Sosyal Demokratları, Başbakan Sanna Marin'in partisi Cumartesi günü yeşil ışık yaktıktan sonra, Marin ve Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö Pazar günü resmi olarak başvuruyu Brüksel'e sunacaklarını duyurdular. Finlandiya parlamentosunun en kısa zamanda onay vermesi bekleniyor. Aynı hızlı gelişmeyi İsveç'de de görüyoruz. Stockholm'de de hükümet, birkaç gün içinde çıkacak meclis kararından sonra üyelik başvurusunu Brüksel'e iletecek. Bu iki ülkenin NATO üyeliği için geriye kalan adımlara artık bir formalite olarak bakılıyor.

7 Mayıs 2022 Cumartesi

8 MAYIS 1945 SOSYALİZMİN ZAFERİDİR

8 MAYIS 1945 SOSYALİZMİN ZAFERİDİR


Aradan 77 sene geçti. 60 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan bu savaş Almanya’nın teslim olmasıyla sonlandı.

22 Nisan 2022 Cuma

SORUN TARIMDA DEĞİL, TARIM DEVRİM BEKLİYOR!


SORUN TARIMDA DEĞİL

SORUN BURJUVAZİDİR, AKP İKTİDARIDIR

TARIM DEVRİM BEKLİYOR!


Diktatör Erdoğan 12 Nisanda kabine toplantısının ardında fiyat artışı ve stokçuluk üzerine açıklama yaptı. Her zaman olduğu gibi bu sefer de sorunu başka yerde arayarak hedef gösterdi:

19 Nisan 2022 Salı

ŞİMDİ DE “PENÇE KİLİT”!


ŞİMDİ DE “PENÇE KİLİT”!


22 Haziran 2020 tarihli “Pençe-Kartal” ve “Pençe-Kaplan” Operasyonları Kalıcı İşgalin Son Hazırlığıdır” makalesinde şu değerlendirme yapılıyordu:

12 Nisan 2022 Salı

KAPİTALİZMİM GENEL KRİZİNİN BEŞİNCİ AŞAMASI

KAPİTALİZMİM GENEL KRİZİNİN BEŞİNCİ AŞAMASI

MARKSİST-LENİNİST POLİTİK EKONOMİNİN SORUNLARI (II)

Marksist-Leninist politik ekonominin sorunları üzerine çalışmalarımın hemen hemen hepsi kapitalizmin genel krizinin gelişmesi ve aşamaları bağlamında ele alınmıştır. Bu konuda kitap çalışmalarının ötesinde tekil makalelerde de bu kriz ele alınmıştır. Bu nedenle kapitalizmin genel krizi ve aşamaları üzerine burada ayrı bir yazı ele almak yerine daha önceki çalışmaların özetini aktarmakla yetineceğim. Kapitalizmin genel krizinin son aşaması için söylenmesi gerekenler farklı makalelerde ele alındığı için bu aşama için de yazılmış olanlardan yararlanacağım.(1)

7 Nisan 2022 Perşembe

YAŞAM KOŞULLARI YOK EDİLEN DÜNYA

 

YAŞAM KOŞULLARI YOK EDİLEN DÜNYA-

ENERJİ BAĞLAMINDA YAPISAL KRİZ

MARKSİST-LENİNİST POLİTİK EKONOMİNİN SORUNLARI (1)


Enerji krizi yapısal krizin doğrudan bir ifadesidir.

Enerji temin kaynakları değişmediği müddetçe bu kriz devam eder.

Ancak kaynakları değişirse kriz de kriz olmaktan (yapısal kriz) çıkar.


Yapısal Krizler

Yapısal kriz bazı üretim sektörlerinde kronik hal almış biçimde ortaya çıkan krizlerdir. Bu krizler ne bugünden yarına patlak verirler ne de kısa zaman zarfında sonlanırlar. Uzun yıllar devam eden bu krizler, sonuçta üretimde gerilemelere ve işçilerin kitlesel olarak sokağa atılmalarına neden olurlar.

23 Mart 2022 Çarşamba

UKRAYNA'DA BUGÜNE NASIL GELİNDİ?*

Bu savaş gerici bir savaştır; haksız bir savaştır; bir emperyalist, işgalci savaştır. Bu savaşın bir tarafında Ukrayna'nın olması; Rus emperyalizminin işgaline karşı kendini savunması sorunun özünde bir şey değiştirmiyor. Çünkü bu savaş Rusya ile ABD/NATO arasında bir savaştır. ABD, Ukrayna üzerinden Rusya'ya karşı savaşmaktadır. Bu gerçeklikten dolayı bu savaşa karşı mücadele edilmelidir.

22 Mart 2022 Salı

OLDU MU YANİ ŞİMDİ BU?

DİKTATÖR DEVRİLİYOR, HA GİTTİ HA GİDİYOR, 

KURTULUYORUZ DERKEN...

TÜRKİYE NEDEN BİRDENBİRE YENİDEN KIYMETLENDİ?


Zahmetsiz iktidar devirmeye alışmışız gibi bir halimiz var. Tam da pandeminin, kur krizinin, yoksulluğun, enflasyonun ortasında çaresiz kalmış bir diktatörü bizzat devirmediysek de koşulların devireceğine, ondan kurtulacağımıza o kadar inanmıştık ki...

17 Mart 2022 Perşembe

BÜTÜNLEŞMİŞ DÜNYA EKONOMİSİ VE GERÇEKLER


EMPERYALİST KÜRESELLEŞME -

BÜTÜNLEŞMİŞ DÜNYA EKONOMİSİ

VE GERÇEKLER


Ukrayna-Rusya savaşı, bu emperyalist, haksız savaş taşları yerinden oynattı; yaşam tarafından kanıtlandığı savunulan bazı teorileri tarihin çöplüğüne gönderdi. On yıllardır, diyelim ki, neoliberal anlayışların dünya çapında kapitalist “müesses nizam”ı belirlemeye başladığı geçen yüzyılın ‘80’li yıllarından bu yana en çok tartışılan konulardan birisi de emperyalist küreselleşme ve bütünlüklü dünya ekonomisi olmuştu. Kautsky’nin “ultra-emperyalizm” teorisini yeniden canlandırmak isteyenlerin, A. Negri’nin “İmparatorluk”unda yaşadığını sananların yanı sıra, ulus-devletin artık geride kaldığının, artık her şeyi uluslararası tekellerin belirlediğinin, uluslararasılaşan tekelci sermayenin bütünlüklü dünya ekonomisini oluşturduğunun ve artık bundan geriye dönüşün olamayacağının teorisini yapanlara kadar, aklı şaşırtan düşüncelerden geçilmez olmuştu. Marksizm-Leninizm adına uluslararası alanda sapkın düşünce savunulmakla da yetinilmedi, kapitalizmin artık çökme sürecine girdiği de savunulur oldu. Pandemi sürecinde, pandeminin üretime, tedarik zincirlerinin işleyişine olumsuz etkisi de kullanılarak kapitalizmden ne olduğu belli olmayan bir geçiş sürecine girildiği, girilmediyse kapitalizmin o yöne doğru evrildiği teorize edildi. Özellikle Troçkistler geçişi anlatmak için Roma İmparatorluğunun çöküşüne kadar gidip örnekler topladılar.

14 Mart 2022 Pazartesi

RUSYA EMPERYALİST DEĞİLSE TROÇKİSTAN EMPERYALİSTTİR!


RUSYA EMPERYALİST DEĞİLSE TROÇKİSTAN EMPERYALİSTTİR!


Toplumsal yaşamda, gelişmelerde öyle anlar olur ki, bir turnusol kağıdının oynadığı rolü oynayabilirler. Rusya ve Ukrayna arasında savaş çıkmasaydı, birtakım insanların, daha doğrusu “sol” kesimde yer alan örgütlerin ve troçkistlerin Rusya’nın nasıl bir ülke olduğuna dair görüşlerini öğrenemeyecektik. Savaş vesilesiyle bazı çevrelerin Rusya’nın emperyalist bir ülke olmadığını anlatmaları, kanıtlamaya çalışmaları, bir de buna Lenin’i alet etmeleri ne hallere düşüldüğünü göstermektedir.

11 Mart 2022 Cuma

SAVAŞ VE EKONOMİ

 

SAVAŞIN EKONOMİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Nasıl ki, ekonomik krizsiz kapitalizm olmazsa savaşsız da kapitalizm olmaz. Ekonomik kriz ve savaş kapitalizmin/emperyalizmin nesnel içsel yasalarının dışa vurumudur. Kapitalizmde eşitsiz gelişme yasası ülkelerin gelişmesinde eşitliğin olamayacağını, bu durumun rekabeti keskinleştireceğini, keskinleşen rekabetin de son kertede savaşa yol açabileceğini gösterir. Bunun ötesinde jeopolitik nedenlerden dolayı birbiriyle dünya hegemonyası için rekabet eden ülkeler, I. ve II. Dünya Savaşlarında olduğu gibi dünyayı yeniden paylaşmak için doğrudan savaşabilecekleri gibi bugün bu savaşı farklı biçimlerde sürdürmekteler.

8 Mart 2022 Salı

EMPERYALİST SAVAŞTAN ANTİFAŞİST, ANTİEMPERYALİST SAVAŞ ÇIKARTMAK!


EMPERYALİST SAVAŞTAN 

ANTİFAŞİST, ANTİEMPERYALİST SAVAŞ ÇIKARTMAK!


Ukrayna-Rusya savaşının nedenleri ve savaşın şimdiye kadarki seyri, sorunun asla bir Ukrayna sorunu olmadığını göstermektedir. Sorun 21. yüzyılda dünya düzenin yeniden yapılandırılması ve bu yapılandırmanın aktörlerinin kimler olacağı sorunudur. Sorun, bir başka ifadeyle dünya hegemonyası kurmak isteyenlerin jeopolitik çatışmasıdır. Bu çatışma, bu rekabet bugün Ukrayna sahasında cereyan etmektedir. Aynı çatışmayı yarın başka bölgelerde de göreceğiz.

26 Şubat 2022 Cumartesi

UKRAYNA-RUYSA SAVAŞI BİR İŞGAL SAVAŞI


RUSYA'NIN UKRAYNA STRATEJİSİ

VE ÇARESİZ KALAN ABD/AB/NATO


Sinir harbini Rusya kazandı. ABD’nin bütün “gel gel”ine onun istediği zaman ve ortamda değil, kendi istediği zaman ve ortamda cevap verdi, Ukrayna’ya saldırmadan önce onu kışkırtanların, Ukrayna için savaşmayacaklarını, aslında savaşacak durumda olmadıklarını gösterdi.

21 Şubat 2022 Pazartesi

SOSYALİZME SALDIRMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ



İDEOLOJİ VE JEOPOLİTİKA

SOSYALİZME SALDIRMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ


Yavuz Alogan 18 Şubat 2022 tarihli “Veryansın tv”de yayımlanan “İdeoloji ve Jeopolitik” başlıklı yazısında ideoloji ve jeopolitik kavramlarını birbirine sınıf/iktidar açısından tamamen zıt sistemlerin (kapitalizm-sosyalizm) temel özelliklerini dikkate almadan kullanmış. Şüphesiz, bu türden bir anlayış sadece Y. Alogan’a mahsus değildir. Ancak, yazısında dikkatimizi çeken, Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’ni, bu devrimin sonucu olarak kurulan Sovyetler Birliği’ni “Rus jeopolitiğinin” takipçisi, uygulayıcısı olarak göstermesidir.

17 Şubat 2022 Perşembe

ISMARLAMA SAVAŞ PROVOKASYONU TUTMADI

ISMARLAMA SAVAŞ PROVOKASYONU TUTMADI

Haftalardır aynı propaganda dozajı arttırılarak sürdürülüyor: Rusya Ukrayna’yı işgal edecek. İşgalin tarihi, hatta bazı gazetelere göre saati bile açıklandı. Rusya, 16 Şubat 2022’de saat 03’te Ukrayna’yı işgale başlayacaktı. Haftalardır Amerikan emperyalizminin borazanı basın tarafından işlenen savaş propagandasına göre işgalin başlamış olması gerekirdi. Hitler’in propaganda bakanı J. Goebbels’e rahmet okutacak savaş propagandası veya provokasyonu tutmadı. Bir taraftan diplomasi trafiği sürdürülürken, diğer taraftan psikolojik savaş, işgal ha başladı ha başlayacak yaygarası Ukrayna Başbakanı Zelenskiy’i bile şaşırtmış olacak ki, ‘elinizde bilgi varsa bize de verin’ açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

28 Ocak 2022 Cuma

“SAVAŞ KIŞKIRTICILARI”*


UKRAYNA’DA BİRBİRİNE “GEL GEL” EDENLER

VE

AT PAZARLIĞI”


Dünyanın jeopolitik haline baktığımızda üç ülkenin savaş kışkırtıcılığı” yaptığını görüyoruz. Bunlardan birisi gerileyen/çöken ve dünya hegemonyasında elinde olanı kaybetmeyerek ömrünü uzatmaya çalışan savunmadaki Amerikan emperyalizmi. İkincisi Putin önderliğinde yeniden toparlanan Rus emperyalizmi. Üçüncüsü ise ahtapot gibi dünyayı sarmaya çalışan Çin emperyalizmi. Bu üç ülke doğrudan dünya jeopolitikasına oynuyor. Tabii 2. , 3. kategoride yer alan bölgesel savaş kışkırtıcısı ülkeler de var. Ancak, bu ülkelerin hiçbirisi tek başına veya kendi önderliğinde müttefikleriyle beraber dünya jeopolitikasına oynayacak güçte değiller ve artık öyle bir güç olmalarının maddi koşulları da pek kalmamıştır. İngiltere, ancak ABD ile ortaklık halinde hareket edebilir. Fransa’nın, “grande Nation” olarak böbürlenme, gidip işgal etme dönemi çoktan bitmiştir. Kanada, en fazlasıyla ABD’nin kuyruğuna takılır. İtalya’nın Akdeniz’de, Libya’da gözü vardır, ama kimin arkasından gideceği belli olmaz. Almanya’nın dış politikasında esas olan AB’yi kaybetmemektir. Ukrayna meselesinde savaş çığırtkanlığına katılmaması, ABD ile ters düşmesi, Rusya ile ekonomik, siyasi ilişkilere önem vermesi bu ülkenin nerede durmak istediğini gösterir. Japonya, ancak ABD ile ortak hareket ederek dünya jeopolitikasında yer alabilir. Hindistan’ın ne tarafa yaslanacağı; ABD’den yana mı, yoksa Rusya’dan yana mı tavır alacağı henüz pek belli değil. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir. İran ise yerini çoktan belli etti.

26 Ocak 2022 Çarşamba

"ALİ KIRAN BAŞ KESEN”LER

 

UKRAYNA’DA BİRBİRİNE “GEL GEL” EDENLER

VE

AT PAZARLIĞI”

Dünyanın jeopolitik haline baktığımızda üç ülkenin “Ali kıran baş kesen”lik yaptığını görüyoruz. Bunlardan birisi gerileyen/çöken ve dünya hegemonyasında elinde olanı kaybetmeyerek ömrünü uzatmaya çalışan savunmadaki Amerikan emperyalizmi. İkincisi Putin önderliğinde yeniden toparlanan Rus emperyalizmi. Üçüncüsü ise ahtapot gibi dünyayı sarmaya çalışan Çin emperyalizmi. Bu üç ülke doğrudan dünya jeopolitikasına oynuyor. Tabii 2. , 3. kategoride yer alan bölgesel “Ali kıran baş kesen” ülkeler de var. Ancak, bu ülkelerin hiçbirisi tek başına veya kendi önderliğinde müttefikleriyle beraber dünya jeopolitikasına oynayacak güçte değiller ve artık öyle bir güç olmalarının maddi koşulları da pek kalmamıştır. İngiltere, ancak ABD ile ortaklık halinde hareket edebilir. Fransa’nın, “grande Nation” olarak böbürlenme, gidip işgal etme dönemi çoktan bitmiştir. Kanada, en fazlasıyla ABD’nin kuyruğuna takılır. İtalya’nın Akdeniz’de, Libya’da gözü vardır, ama kimin arkasından gideceği belli olmaz. Almanya’nın dış politikasında esas olan AB’yi kaybetmemektir. Ukrayna meselesinde savaş çığırtkanlığına katılmaması, ABD ile ters düşmesi, Rusya ile ekonomik, siyasi ilişkilere önem vermesi bu ülkenin nerede durmak istediğini gösterir. Japonya, ancak ABD ile ortak hareket ederek dünya jeopolitikasında yer alabilir. Hindistan’ın ne tarafa yaslanacağı; ABD’den yana mı, yoksa Rusya’dan yana mı tavır alacağı henüz pek belli değil. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir. İran ise yerini çoktan belli etti.

21 Ocak 2022 Cuma

“GÖÇTE ÖKÜZÜN EZDİĞİ OTUN HESABI TUTULMAZ”!


ABD-RUSYA-ÇİN JEOPOLİTİĞİNE GÖRE

UKRAYNA-KAZAKİSTAN-TÜRKİYE

Amerikan emperyalizminin yeni jeopolitik doktrini etkisini kuşak ülke ve bölgelerde göstermeye başladı. Amerikan emperyalizmi bir taraftan Çin’i denizden çevrelemek için adımlar atarken, diğer taraftan da Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin kara koridorlarını (Çin-Kazakistan-Rusya-Belarus-AB ve Çin-Orta Asya Türk devletleri- Hazar Denizi-Azarbeycan-Gürcistan-Türkiye ve diğerlerini) hedef almaktadır (1). 

11 Ocak 2022 Salı

"VALLA ŞAŞTIK KALDIK!"

 
"VALLA ŞAŞTIK KALDIK!"

2022 KAZANMAK – KAZANAMAMAK!


En geniş anlamda “Sol”un 2021 yılı değerlendirmelerini ve 2022 öngörülerini okuduysanız bir arkadaşın dediği gibi “valla şaştık kaldık!” dersiniz. Üstelik bu değerlendirmeler bir de yanlış kavramlarla yapılıyorsa bu “Sol”un hali pür melali daha görünür oluyor. Artık özne olma iddiasında olan örgütler de kendi adına konuşmuyorlar, ben özneyim demiyorlar; sanki bu iddialarından vaz geçmişler ve özne olma iddiasını dahil oldukları ittifaka havale etmişler. Artık ittifaklar konuşuyor. Artık işçi sınıfından, işçi sınıfı hareketinden bahsedilmiyor, “emek dünyası”, “emek hareketi” diyeceksiniz. Dolayısıyla seçimle veya devrimle iktidara gelmeyi amaçlayan bütün özneleri; örgütleri, partileri bu kavramların içinde arayacaksınız. Aradığın özneyi bulmak için bu da yetmez. Önce ittifaklara bakacaksınız. Birinci ittifak “Cumhur İttifakı”, İkinci ittifak “Millet ittifakı”. Bunlar, AKP ve CHP’nin başını çektiği burjuva, faşist, karşı devrimci ittifaklar. Müesses nizamın ittifakları. Aradığınız öznenin bu ittifaklar içinde olmadığından emin olabilirsiniz.

KAZAKİSTAN’DA GÖZÜ OLANLAR VE HALK AYAKLANMASI

 
KAZAKİSTAN’DA GÖZÜ OLANLAR VE HALK AYAKLANMASI

Anlaşılan böyle bir kalkışmayı, isyanı kimse beklemiyordu.

İşçi sınıfının en yoğun olduğu Batı Kazakistan’da protestolar zamlar geri alınsın”talebiyle başladı. Ama kısa sürede “Cumhurbaşkanı Tokayev ve tüm Nazarbayev rejimi yetkilileri istifa” etsin, “Parti ve sendika kurma hakkı tanınsın”, “1993 Anayasasına geri dönülsün”, “Baskılara son verilsin”, “Siyasi mahkumlar serbest bırakılsıntalepleriyle siyasallaşıp yaygınlaşan bir halk kalkışması yaşandı.