EKONOMİNİN ORASINDAN BURASINDAN ÇEKİŞTİRMEK!
DİKTATÖR SERMAYE BİRİKİMİNİ, YOKSULLUĞU YÖNETİYOR
Ekonominin hali belki yeteri kadar “perişan” olabilir. Ancak ondaki “perişanlık” en çok sosyal demokrat köşeden gelme “üstün”, bir o kadar da “ünlü” ekonomistleri ve genel anlamda “sol” köşeden gelme yazarları “perişan” etmektedir. Bu ekonomiyi sığdırabileceğimiz bir kalıbı bir türlü bulamadık. Battı dedik batmadı. Ha battı ha batacak dedik o da olmadı. Diktatör ve bakan seviyesinden başlayarak bütün elamanları ‘‘ekonomi krizde değil’’ dediler. “Vay nasıl olur” diyerek ekonominin krizde olduğunu kanıtlama derdine düştük. Neyi kanıtladık? Hiçbir şeyi kanıtlamadık. Ne bankalar ne de şirketler iflas etti. Bu işe bir türlü akıl erdiremedik. İflaslar olmasa da, işçiler kapanan işyerlerinden dolayı küme küme sokağa atılmasalar da kriz demekten kendimizi alamadık. Belki de sandık veya sanıyoruz ki, kapitalizmin en doğru, en “iyi” teşhiri krizden bahsetmektir.