deneme

30 Haziran 2021 Çarşamba

TROÇKİ VE GÜNÜMÜZDE TROÇKİSTLER NEYİ REDDEDİYORLAR?

 

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (V)

 

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE

 

TROÇKİ VE GÜNÜMÜZDE TROÇKİSTLER NEYİ REDDEDİYORLAR?

Troçkistler, Türkiye bağlamında “alt-emperyalizm” savunularını bir taşla birkaç kuş vuracak bir kurgulamayla yapıyorlar. Troçkizm’in iki ayrı “eğilim”inden bu konuya ilişkin aşağıdaki görüşler bir taşla kaç kuş vurmak istediklerini açıklıyor: 

27 Haziran 2021 Pazar

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (IV)



TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (IV)

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE


ALT-EMPERYALİZM” VE TÜRKİYE

III. Enternasyonal'in ülkeleri kategorilere ayrıştırma yönteminde belirleyici olan kapitalizmde eşitsiz ekonomik gelişme yasasının işlerliğidir. Nitekim III. Enternasyonal sınıflandırmasından bugüne geçen zaman zarfında bahsedilen ülkelerin yerleri değişmiştir. Ancak, ne gariptir ki, bu değişim bir türlü Anadolu coğrafyasına uğramamıştır. Aslında tabii ki, uğramıştır da, Türkiye devrimci hareketi bunu göremediği için, yok saymıştır. Bu yok sayış bir biçimde hala devam etmektedir. Türkiye hala bir biçimde yarı-sömürge, yarı-feodal, yeni-sömürge, bilmem ne sömürge kategorisinde ele alınmaktadır. Biz bunu, gelişmenin dondurulmasını 1970'li yıllardaki sakatlanmış, dondurulmuş emperyalizm kavrayışımıza borçluyuz. Bu nedenle bazı ülkelerin sergilediği gelişme görülmüyor; yöntem buna izin vermiyor. Bir defa bağımlı hep bağımlı, bütün zamanlar için sömürge, yarı-sömürge, yeni-sömürge veya bir defa emperyalistsen bütün zamanlar için emperyalistsin anlayışı ilke, kural haline getirilmiş.

25 Haziran 2021 Cuma

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (III)


TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (III)

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE


TÜRKİYE NASIL BİR ÜLKE?

Komünistlerin parti programında tespit ettikleri “...Türkiye, dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde orta düzeyde gelişmiş ülkeler kategorisinde yer alır” gerçeğinde nitel olarak değişen bir şey yok. Bu tespit doğrudur. Bu tespitin yapılmasından bu yana bu orta derecede gelişmişlik, kapitalizmin nicel gelişmelerinin birikimi sonucunda, yine de orta derecede gelişmişlik kategorisinde kalsa da belli bir nitel sıçrama sergilemiştir. Şayet diyalektiğin yasalarını reddetmiyorsak, orta derecede gelişmişliğin niceliğindeki gelişmenin de bir gerçeklik olduğunu kabul etmek zorundayız. Orta düzeyin de bir altı, bir ortası ve bir de üstü vardır. Hep aynı yerde kalınamayacağına göre ya geriye doğru veya da ileriye doğru gidilir; geriye doğru gitmek “küme düşmektir”, ileriye doğru gitmek de bir üst kümeye geçmek veya onun sınırına varmak demektir; sınırına mı varıldı, yoksa üst kümeye geçildi mi soruları somut durumun somut analizinin bir sonucudur.

23 Haziran 2021 Çarşamba

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (II)


TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (II)

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE


JEOPOLİTİKA VE ULUSAL GÜVENLİK


Ulusal Güvenlik ve Jeopolitika

Ulusal güvenlik politikaları günümüzde, daha doğrusu II. Dünya Savaşından bu yana uluslararası güvenlik politikaları olarak geliştirilmektedir. Başlangıçta sistemler arası (kapitalist dünya-sosyalist dünya, sonrasında kapitalist dünya-revizyonist dünya) güvenlik olarak geliştirilen güvenlik politikaları, revizyonist blokun dağılmasından sonra kapitalist dünyada (bütünleşmiş tek dünya) güvenlik politikaları olarak geliştirilmiştir. Burada söz konusu olan, tekil ülkelerin ulusal güvenlik politikalarının yanı sıra AB ve NATO gibi ekonomik ve askeri entegrasyonların geliştirdikleri uluslararası güvenlik politikalarıdır. Örneğin Rusya'nın, Çin'in, Japonya'nın ulusal güvenlik politikalarının yanı sıra AB'nin, ABD'nin de geliştirdikleri ulusal güvenlik politikaları vardır. Ama ABD'nin ve AB'nin ulusal güvenlik politikaları aslında NATO çerçevesinde geliştirilen ve uygulanan güvenlik politikasıdır. NATO örneğinde olduğu gibi ortaklaştırılmış güvenlik politikası olarak sunulan politika, aslında bu kurum içinde belirleyici rol oynayan ülke ve ülkelerin çıkarlarını, oluşan ve oluşturulan tehdide karşı savunmak ve korumak içindir. Örnek; ABD ve AB'nin Almanya ve Fransa gibi emperyalist ülkeleri dışında başka NATO üyesi ülkelerin Ukrayna'da, Rusya ile ilişkilerini germe pahasına bir çıkarı yoktur veya bu ülkeler Ukrayna üzerinde başka güçlerle rekabet edecek durumda değiller. Aynı durum Afganistan, Suriye, Irak için de geçerlidir. (Afganistan ve Irak tipik bir oluşturulan tehdittir). Demek ki, NATO politikası adı altında üye ülkeler, AB'nin, ama özellikle ABD'nin çıkarları için savaşa sürükleniyorlar.

21 Haziran 2021 Pazartesi

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (I)



TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (I)

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE


TÜRKİYE NASIL BİR ÜLKE?


2020 yılında birkaç tartışmacının gündeme getirdiği Türkiye “alt-emperyalizm” midir, değil midir tartışması, eski yarayı yeniden kaşımaktan ziyade Türk ekonomisinde ve burjuvazinin politikasında değişime cevap verme arayışından kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısı, kapitalizmin gelişme durumu; Türk sermayesinin uluslararası açılımı, burjuvazinin yakın çevresinden başlayarak birtakım işgalleri ve nüfuz alanı kazanmak için attığı adımlar; güttüğü emperyalist politikalar ister istemez ‘nasıl bir Türkiye’ ile karşı karşıya olduğumuzun tartışılmasının güncel olduğunu göstermektedir.

20 Haziran 2021 Pazar

ABD/AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEM Mİ?

 

ABD/AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEM Mİ?

Baskın görüş, Biden ve diktatör Erdoğan’ın görüşmeye kılıçlar çekili olarak gidecekleri şeklindeydi. Ama tam tersi oldu.

18 Haziran 2021 Cuma

NATO YENİ DÜŞMANINI TESPİT ETTİ

 

NATO YENİ DÜŞMANINI TESPİT ETTİ*

NATO'nun 2030 konsepti güya bütün sorunlara cevap vermekteymiş. NATO'nun Rusya ve Çin'e karşı Almanya gibi "gönülsüz", Fransa gibi "beyin ölümünden" bahseden, Doğu Avrupa ülkeleri gibi özellikle Rusya'ya karşı kışkırtan, Türkiye gibi "rahat" durmayan üyeleri var. NATO Genel Sekreteri bu zirve ile yeni bir sayfa açıldığını ilan etti. Açılan yeni sayfanın NATO'nun önde gelen AB üyelerini yeniden canlandırıp canlandırmayacağını zaman gösterecektir.

16 Haziran 2021 Çarşamba

DEĞİŞEN GÜÇLER DENGESİ KOŞULLARINDA G7 ZİRVESİ


DEĞİŞEN GÜÇLER DENGESİ KOŞULLARINDA G7 ZİRVESİ*

Bu seferki G7 zirvesine, diğerlerinden farklı olarak Çin'e karşı açık bir küresel hegemonya mücadelesi için alınan tedbirler damgasını vurmuştur. Açık ki, günümüzde jeopolitik güç mücadelesi ABD ile Çin arasında olacaktır. Son zirve bunu göstermiştir. Ancak, 21. yüzyıla ne ABD ne de Çin damgasını vurmayabilir; 21. yüzyıl devrimlerin, sosyalizmin damgasını vurduğu bir yüzyıl olabilir.


Kendi tanımlarıyla "dünyanın en büyük sanayi ulusları"nın ilk zirvesi, ABD, Almanya, B. Britanya, Japonya, İtalya ve Fransa'nın katılımıyla 1975'te gerçekleştirilmişti. Bu gruba bir yıl sonra Kanada katıldı. 1998'de de Rusya, grubun 8. üyesi oldu. Ancak Kırım'ın işgali nedeniyle 2014'te gruptan çıkartıldı. 1975'ten bugüne düzenlenen zirvelerin gündemi makro sorunlar bağlamında pek fazla değişmemiştir. Gündemini dünya ekonomisinin, dünya ticaretinin durumu, "gelişen" ülkelerle ilişkiler, enerji sorunu, 'terörizm' vb. oluşturmuştur. İşsizlik, çevre sorunu, uyuşturucu ticareti, iç güvenlik, silahlanmanın kontrolü gibi konular da dönem dönem zirvenin gündeminde yer almıştır.

2 Haziran 2021 Çarşamba

ZENGİNLİK VE YOKSULLUĞUN NEDENLERİ



 

EKONOMİK KRİZ VE YOKSULLUK


KRİZ DÖNEMSELDİR, ÇEVRİMSELDİR - 

YOKSULLUK HER ZAMAN VARDIR


Ekonomik Krizin Kendine Özgü Nesnel Yasası Vardır-

Yoksulluğun Da Kendine Özgü Nesnel Yasası Vardır

Kriz ve yoksulluk konusunda “sol”da her türden reformist, revizyonist ve yeni Keynesci burjuva politik ekonomi savunucularının anlayışlarını görebilirsiniz. Orada ücretle kriz arasında, ücretle yoksulluk arasında bağ kurularak en pespaye burjuva anlayışların Marksizm, Marksizm-Leninizm kılıfına büründürülerek savunulduğu görülür.