TÜRK
BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (II)
“ALT-EMPERYALİZM”,
“ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE
JEOPOLİTİKA
VE ULUSAL GÜVENLİK
Ulusal
Güvenlik ve Jeopolitika
Ulusal
güvenlik politikaları günümüzde, daha doğrusu II. Dünya
Savaşından bu yana uluslararası güvenlik politikaları olarak
geliştirilmektedir. Başlangıçta sistemler arası (kapitalist
dünya-sosyalist dünya, sonrasında kapitalist dünya-revizyonist
dünya) güvenlik olarak geliştirilen güvenlik politikaları,
revizyonist blokun dağılmasından sonra kapitalist dünyada
(bütünleşmiş tek dünya) güvenlik politikaları olarak
geliştirilmiştir. Burada söz konusu olan, tekil ülkelerin ulusal
güvenlik politikalarının yanı sıra AB ve NATO gibi ekonomik ve
askeri entegrasyonların geliştirdikleri uluslararası güvenlik
politikalarıdır. Örneğin Rusya'nın, Çin'in, Japonya'nın ulusal
güvenlik politikalarının yanı sıra AB'nin, ABD'nin de
geliştirdikleri ulusal güvenlik politikaları vardır. Ama ABD'nin
ve AB'nin ulusal güvenlik politikaları aslında NATO çerçevesinde
geliştirilen ve uygulanan güvenlik politikasıdır. NATO örneğinde
olduğu gibi ortaklaştırılmış güvenlik politikası olarak
sunulan politika, aslında bu kurum içinde belirleyici rol oynayan
ülke ve ülkelerin çıkarlarını, oluşan ve oluşturulan tehdide
karşı savunmak ve korumak içindir. Örnek; ABD ve AB'nin Almanya
ve Fransa gibi emperyalist ülkeleri dışında başka NATO üyesi
ülkelerin Ukrayna'da, Rusya ile ilişkilerini germe pahasına bir
çıkarı yoktur veya bu ülkeler Ukrayna üzerinde başka güçlerle
rekabet edecek durumda değiller. Aynı durum Afganistan, Suriye,
Irak için de geçerlidir. (Afganistan ve Irak tipik bir oluşturulan
tehdittir). Demek ki, NATO politikası adı altında üye ülkeler,
AB'nin, ama özellikle ABD'nin çıkarları için savaşa
sürükleniyorlar.