5.
makale
İŞÇİ
SINIFI - “EZİLENLER” ve “ÇATALLAŞAN” MARKSİZM (I)
(Anadolu
coğrafyasında Post-Marksizm savunuculuğu)
(Sıkça
sorulan sorular)
TP'den “Marksist Çağrı ve Ezilenler” yazısıyla devam edelim.
“Dolayısıyla
Teori ve
Politika’nın
‘dünyanın bütün işçileri ve ezilenler birleşin!’ şiarıyla
ezilenlere genel bir seslenmeyi öne çıkarmasında konjonktürel
bir anlam aranmalıdır, yoksa bir tür ilkesellik değil. Bu şiarla
‘tarih üstü’ bir politik gerçek olarak
ezilenlerin
safında olma bir tür ilerlemeci anlayışla, artık değişmeyecek
ideal sonuç şeklinde kavranarak öne çıkarılmamaktadır”.
Bu
açıklamadan sonra “dünya-konjunkturel”
ve “Marksizm”le
bağlam içinde “birkaç
temel gerekçe”
olarak üç nedenden bahsediliyor:
“a)
ezilenler arasında dünyasal boyutta politik bir dinamizm taşıyan
özel bir kesimin (bir zamanlar köylüler, ezilen halklar, gençler,
siyahlar vb. örneklerde olduğu gibi) henüz bulunmaması”.
“b)
yanı sıra, birçok ezilen hareketinin kendisini ‘ezilenlerin
öncüsü’ şeklinde ifadelendirmesi, ezilen hareketlerinin
ezilenlere (kendilerine) seslenirken özel bir ezilen kesiminin adını
anarak değil, ‘ezilenler!’ diye haykırması”.
“Üçüncü
gerekçe ise Marksizme özel teorik ve politik anlamlar içermektedir:
İşçici bir ideolojinin tesirinde kalan Marksizmin, içinde
bulunduğu kriz koşullarından çıkması yönünde atacağı
adımlar arasında en önemlilerinden biri işçicilikten
kurtulmaktır. Şiar, bu açıdan da önemli bir işlev görmekte,
işçiciliğe hakettiği darbeleri indirmektedir”.