deneme

22 Kasım 2021 Pazartesi

ANLAMAYANLAR DA ANLASIN DİYE ÇİVİ YAZISIYLA “EKONOMİNİN KİTABINI YAZDIK”


EKONOMİNİN KİTABINI YAZDIK” DİYENE BAK!

Bir krizdir tutturuldu gidiyor. Her yerde her şey kriz; yazılı, görsel, sözel basın; gazeteler, Tv’ler, radyolar, toplu ulaşım araçları, evler; velhasıl 84-85 milyon krizle yatıp krizle kalkıyor. Ekonominin halinin konuşulmasından doğal bir şey yok aslında. Nihayetinde TL’nin başına gelenler işçi sınıfı ve emekçileri, ezilenleri doğrudan ilgilendirmektedir. Para neredeyse pul olmuş, enflasyon başını almış gidiyor, arkasından diktatör Erdoğan bile yetişemiyor. Yetişememek bir kenara, “herkese” söz geçiren diktatör bir enflasyona söz geçiremiyor. 

12 Kasım 2021 Cuma

EKİM DEVRİMİ SEVDASI VE BAZI GERÇEKLER


EKİM DEVRİMİ SEVDASI VE BAZI GERÇEKLER

 

Ekim Devrimi’nden bahsetmek onun gerçekleşme diyalektiğini anlamaktan geçer. Ancak, anlayanlar da anlamayanlar da veya anlıyor gözükenler de aynı potaya konduğunda içinden çıkılamayacak bir ideolojik kargaşa ortaya çıkıyor, toz duman birbirine karışıyor. Hiçbir zaman aynı yerde, aynı safta olamayacak olanlar Ekim Devrimi bağlamında aynı yerde duruyorlar. Tabii bu, bir taraf için doğru yerde durmak iken, başka bir taraf için sahte bir sahiplenme oluyor.

2 Kasım 2021 Salı

BATI (ABD/AB)-TÜRKİYE ÇATIŞMASI

 

BATI (ABD/AB)-TÜRKİYE ÇATIŞMASI

OYUN JEOPOLİTİKTİR


Önceleri diktatör Erdoğan’ın gidişi ekonomik krize bağlanırdı. Bir kriz patlak verir ve o, krizin altında kalır anlayışı bir biçimde umut olurdu. Olmadı. Krizler patlak verdi, ama Erdoğan gitmedi. Gitmesi için ben ne yapıyorum veya biz ne yapıyoruz sorusu pek sorulmazdı. Kriz, ekonomi ve Batı, diktatöre karşı mücadele eden “özne” olarak görülürdü. Bu sefer şu “10 elçilik” olayı Erdoğan’ın gitmesinden ziyade nasıl gideceği, gittikten sonra ne olacağı sorularını gündeme getirdi. Bu çok olumludur.