deneme

1 Kasım 1996 Cuma

ORTADOĞU, ÇIKAR ÇATIŞMALARI VE EMPERYALİST “BARIŞ” VEYA “PAX AMERİCANA” DANSI


ORTADOĞU, ÇIKAR ÇATIŞMALARI VE EMPERYALİST “BARIŞ”

VEYA “PAX AMERİCANA” DANSI

Günlerce devam eden askeri hareketliliğin sonucunda 3 Eylülde Körfez’deki Amerikan savaş gemilerinden ve B-52 uçaklarından fırlatılan 27 füzeyle ABD, Güney Irak’taki tespit ettiği hedefleri vurdu. Saldırılar 4 Eylül’de de devam etti.

EKİM DEVRİMİ'NDEN XIX. PARTİ KONGRESİ‘NE SOVYETLER BİRLİĞİ‘NDE SOSYALİZMİN İNŞA SORUNLARI


EKİM DEVRİMİ'NDEN XIX. PARTİ KONGRESİ‘NE SOVYETLER BİRLİĞİ‘NDE SOSYALİZMİN İNŞA SORUNLARI
"Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi'nin Büyük Sosyalist Ekim Devrimi'nin 20. Yıldönümü İçin Çağrısı"

SOSYALİZM ÖLDÜ MÜ?



SOSYALİZM ÖLDÜ MÜ?
Marksizm, doğduğundan beri "çürütülme"ye çalışılmış, gerçekleşen ise tam tersi olmuştur; Marksizm, kendine karşıt görüşleri çürüterek gelişmiştir. Dünya burjuvazisi, kendi sınıfsal çıkarı ve geleceği açısından Marksizmin ne denli ölümcül bir tehlike arz ettiğini çok erken kavramış ve tarihin her döneminde Marksizme karşı mücadelesini başta; felsefe, ekonomi ve teori olmak üzere, her alanda ve her bir tarihi dönemin somut sorunları temelinde ele alarak sürdürmüştür. Burjuvazinin ve onun uluslararası alanda işçi ve komünist işçi hareketi içindeki ajanlarının (revizyonistlerin) hep değişik formlarda açığa çıkması bunun açık ifadesidir. Burjuvazi, Marksizmi çürütmek için somut durumun somut analizinden hareket etmiştir. Bugün de öyle hareket ediyor. Revizyonist blokun çökmesiyle, kesintisizce sürdürmekte olduğu antikomünizm mücadelesini "Sosyalizm öldü" kampanyasına dönüştürdü. Bu yazımızda bu alandaki gelişmeleri; dünya burjuvazisi ve onun hesabına çalışan revizyonistlerin Marksizmi, sosyalizmi "öldürme" operasyonlarını(!) güncel bakımdan inceleyeceğiz.

1 Eylül 1996 Pazar

KOMÜNİST PARTİNİN BOLŞEVİKLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR



KOMÜNİST PARTİNİN BOLŞEVİKLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR

Neden böyle bir başlık, yeteri kadar Bolşevik değil miyiz diye bir soru akla gelebilir. Böyle bir soru, yanlış ya da eksiktir. Çünkü bolşevikleşme bir süreçtir, yeterlilik söz konusu olamaz ve bizler bu süreci yaşıyoruz. Diğer taraftan, bu yazıda ele alınan konuların örneklemeyle açıklanmasına çok az yer verilmiştir. Bu yazı esasen sosyalist Sovyetler Birliği dönemine ait bazı deneyleri okura taşımayı, özgün yanlarıyla bugünün pratiğiyle karşılaştırıp, yaşanmış deneylerden öğrenmeyi ve öğretmeyi hedefliyor. Yazının bu bilinçle okunmasında fayda görüyoruz.

EĞİTİM SORUNUNDA MARKSİST LENİNİST YÖNTEM


EĞİTİM SORUNUNDA MARKSİST LENİNİST YÖNTEM

Yazının akışından ve belirtilen kaynaklardan da anlaşılacağı gibi burada söz konusu olan, Marksizm-leninizm üzerine temel eğitimdir, bu eğitimin araçları ve yöntemidir. Bu kapsamda bir eğitim, Marksist Leninist şekillenmenin kazanılmasına, Marksizm-leninizmi eylem kılavuzu olarak kullanabilme yeteneğinin geliştirilmesine hizmet etmektedir. Bütün güçlerimiz bu hedefe yönelmelidirler. Ama hepimizin; bu hedefe kilitlenmesi de olanaklı değildir. Hepimiz için esas olan, devrimci pratik içinde Marksist eğitimi gerçekleştirme çizgisini izlemektir. Bu yazıda söylenen ve sunulanlar, bir çok komüniste ulaşılamaz bir hedefmiş gibi gelebilir. Ama unutulmaması gereken nokta şu; bu yazı, marksist leninistlerin, komünist kitlenin geneli için eğitimde anahtarı vermektedir. Onu kullanabilmek ise çok somut düşünmeyi ve plan yapmayı gerektiriyor. Bu ise, yazının doğrudan amacı değildir. Yazı bu noktalar göz önünde tutularak okunmalı ve değerlendirilmelidir.

1 Mayıs 1996 Çarşamba

HER ŞEYE RAĞMEN


HER ŞEYE RAĞMEN

Karl Liebnekcht son makalesini katledildiği gün yazmıştı: "Her Şeye Rağmen".

"Spartaküs'a genel saldırı! Sokaklar, 'kahrolsun Spartakistler' diye uğulduyor. 'Onları yakala, onları kırbaçla, onları bıçakla, onları vur, onları şişle, onları çiğne, onları paramparça et!" Alman ordularının Belçika katliamını geride bırakan katliam yapılıyor.

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE TÜRK KAPİTALİZMİ


GÜMRÜK BİRLİĞİ VE TÜRK KAPİTALİZMİ

Türk burjuvazisi uzun yıllar alan bir uğraşıdan sonra nihayet muradına erdi. Türkiye, Avrupa Parlamentosu'nun 13 Aralık 1995'te aldığı kararla; 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren Gümrük Birliği'ne girmiş oldu. Türk burjuvazisi Gümrük Birliği'ne (GB) girişi Avrupa Birliği'ne (AB) girişin açık ifadesi olarak tanımlıyor ve bunun ötesinde bu adımı halka "batılılaşma, modernleşme" olarak yutturmaya çalışıyor.

EMPERYALİSTLER ARASI İLİŞKİLERDE İKİ EĞİLİM VE GELİŞMENİN YÖNÜ



EMPERYALİSTLER ARASI İLİŞKİLERDE İKİ EĞİLİM VE GELİŞMENİN YÖNÜ

Kapitalizmin genel krizinin başlamasından bu yana emperyalist ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin önemli değişmelere uğradığım görüyoruz. ilk önemli değişmeye Ekim Devrimi'yle başlayan süreç neden olmuştu. Ekim Devrimi'yle başlayan süreç, sadece SB'de değil, uluslararası planda sosyalizmin yükselme, kapitalist dünyanın ise tarihi olarak gerileme süreciydi. Bu süreç, dünya pazarının ikiye bölünmesi ve bu bölünmüşlükten dolayı da kapitalist dünya pazarının daralması, kapitalist etkinliğin sınırlanması süreciydi.