deneme

2 Mayıs 2019 Perşembe

KAPİTALİZM VE SOSYALİZMDE İŞİN SINIFSAL KARAKTERİ


KAPİTALİZM VE SOSYALİZMDE İŞİN SINIFSAL KARAKTERİ

KİTAP TANITIMI

Kapitalizm ve Sosyalizmde
İŞİN SINIFSAL KARAKTERİ
 

                    Töz Yayınları, Nisan 2019


ÖN AÇIKLAMA

Bu çalışmada üç bölümden oluşan bir derleme sunuyoruz.

Birinci bölümde Sosyalizmde Türkçede “emek” diye tanımlanan işin, çalışmanın karakterinin bazı özelliklerini ele alanı bir çevriye yer veriyoruz. Bu çevriyi “Büyük Sovyet Ansiklopedisi”nin birinci cildinden aldık (Almanca çevrisinin 2. baskısı, 1952). Burada söz konusu olan sosyalizmde iş, işgücü kavramlarının sınıfsal içeriğinin analiz edilmesidir ve kısmen de kapitalizmle karşılaştırması yapılmaktadır. Ansiklopedinin çıkış noktası, SSCB'de sosyalizmin inşa edilmiş olmasıdır; en azından sosyalizmin nesnel yasalarının açığa çıktığınca inşa edilmiş olmasıdır. Aksi taktirde sosyalizmde iş, işçi sınıfının sınıfsal karakterini nesnel verilere dayanarak analiz etme olanağı olmazdı; sadece Marx, Engels, kısmen de Lenin'in yaptıkları soyut değerlendirmelerle yetinilmiş olunurdu.
2004-2005 döneminde genç bir arkadaşın katkısıyla çevrilen bu yazıyı ancak şimdi; 12-13 sene sonra Töz Yayınları katkısıyla okurla buluşturabiliyoruz.
İkinci bölümde kapitalizmde iş, çalışma, işgücü, işçi sınıfı vb. temel kavramların Türkçeye çevrisinde rastladığımız yanlış anlamlandırmalardan hareketle bu konuları açıklayan bir derleme yer almaktadır. Bu derlemede yer verdiğimiz bazı anlayışlar farklı açılardan ele alınabileceği için farklı ara başlıklarda tekrarlanmıştır. Tabii bu kavram açıklamalarının oldukça eksik olduğunu söyleyelim ve kapitalist ve sosyalist ekonomide kavramları ele alan ve Marksist-Leninist politik ekonomi temelinde analiz eden kapsamlı bir çalışmanın kaçınılmaz olduğunu da belirtmiş olalım.
Üçüncü bölüm başka bir çalışmada [“Türkiye'de Kapitalizmin Gelişmesi – İç Pazarın Oluşma Süreci, 1950-1991, Yöntem ve Teori Üzerine Hesaplaşma”, kitap 3, Bölüm X (“Markizmde Kategori Ve Kavramın Yeri”), genişletilmiş 2. baskı, Ceylan Yayınları, Haziran 2003] yer alan yazıdan oluşmaktadır. Bu yazıda, Türkçeye çevrilerden işlenen onulmaz çevri ve dolayısıyla kavram hatalarının belli başlılarını ele alınmaktadır. Şunu da belirtelim: Bu yanlışları ortaya çıkartmak için özel bir çaba harcanmamıştır; “alıntı” olarak değerlendirilmek istenen anlayışları yeniden çevirmektense, Türkçeye çevrilmişi varsa onu değerlendirirken görülen hatalardır. Aslında bu bir tembelliktir ve ben de bu konuda oldukça tembel olduğum için, ister istemez çevriyi, yazıldığı lisandaki (bu durumda Almanca) baskısıyla karşılaştırırken gördüğüm hatalardır, farklı kavram yorumlamalarıdır. Ama bazılarını da kendimiz çevirdik ve hemen bütün çevirilerde farklı kelime ve kavramlar kullandık.
Aslında üçüncü bölüm önce okunup diğer bölümlere geçilmesi gerekir.

Ocak 2017
İ. Okçuoğlu