KİTAP
TANITIMI
KOMÜNİST
PARTİ
MANİFESTOSU
Ankara, 2019
ÖNSÖZ
“Komünist
Parti Manifestosu” veya yaygın kullanılan adıyla “Manifesto”,
dünya çapında en çok baskısı yapılan ve yaygınlaştırılan
eserlerden biridir. Gerçekten de yazılışından bu yana çok
çeşitli dillere çevrilmiş, Kur'an ve İncil'le yarışırcasına
yaygınlaştırılmıştır.
Burjuvazi
dönem dönem Marks ve Engels'i istemeyerek de olsa gündemleştirir.
Dünya proletaryasının bu önderlerinin düşüncelerinin içini
boşaltarak onları pazarlamak istemeleri de bu gündemleştirmede
belli bir rol oynamaktadır. Ama esas olan, hangi niyetten dolayı
olursa olsun burjuvazi tarafından da gündemleştirilen Marks ve
Engels ile doğrudan özdeşleştirilen Manifesto'dur.
Manifesto'yu
eskitmeyen nedir diye sorsak cevaplar çok çeşitli olabilir. Ama
herhalde verdiği mesaj, orada dile getirilen düşüncelerin henüz
bütün yönleriyle gerçekleştirilememiş olmasıdır; insanlığın
orada dile getirilen düşünceleri henüz aşmamış olmaması en
doğru cevap olacaktır. Gerçekten de öyle değil mi?
Yıkılması
gereken toplumun; kapitalizmin ana sınıfları bir taraftan yok
olurken, diğer taraftan sürekli yeniden oluşan ara sosyal
tabakaları ve bunların tarihsel rolü hakkında Manifesto'nun
öğretisi daha aşılmamıştır. Burjuvazi-proletarya-küçük
burjuvazi -kapitalizmin bu gerçekliği kabul kavranmaksızın ve
edilmeksizin Manifesto da aşılamaz.
Toplumsal
gelişmenin, toplumsal altüst oluşun motorunun, sınıf mücadelesi;
ileriyi temsil eden sınıfla mevcut düzeni temsil eden sınıf
arasındaki mücadele olduğunu Manifesto'dan öğreniyoruz. Tabii
bunun böyle olmadığına inananlar da var. Olsun, öğrenmeye
niyeti olmayan bu çevreler her seferinde yeniliyorlar.
Öğrenmek
isteyen toplumsal olguların, gelişmelerin sınıfsal olduğunu,
sınıfsallık dışında; sınıfsal çıkarlar dışında
olunamayacağını Manifesto'da öğrenebilir. Üretim ilişkileri,
felsefe, ahlak, kültür, devlet vs. vs. bu kavramlar sınıfsal
değil mi?
İktidar
gücü olmanın, sınıf olarak iktidara gelmenin ve sınıf olarak
kendini ortadan kaldırarak ilerlemenin -komünizme geçmenin- sınıf
olarak örgütlenmekten geçtiği mesajını Manifesto vermiyor mu?
Manifesto'nun bu öğretisiyle çeşitli sınıfların ortaklığı
temelinde mevcut düzeni güya değiştirmek için oluşturulan
reformist çabaları karşılaştırmak uzlaşmaz sınıfsal çıkarlar
ve uzlaşır sınıfsal ortaklıklar arasındaki farkı anlamaya
yeter.
Manifesto,
içeriğini oluşturan düşünceleri ayrıntılı olarak ele
almıyor; böyle bir amacı da yok. Nihayetinde kapitalist düzeni
yıkmak için mücadele eden proletarya partisinin programı olarak
hazırlanmıştır ve konular, bir komünist parti programı
kapsamında sınırlandırılmıştır.
Burjuvaziye
karşı mücadelenin uluslararası bir mücadele olduğunu; ulusal
örgütlenme ve mücadelenin aslında biçimsel olduğunu,
proletaryanın uluslararası örgütlenme zorunluluğunu
Manifesto'dan öğreniyoruz. “Bütün ülkelerin proleterleri,
birleşin!”
Marksizm-Leninizme
duyulan ilgi giderek artmaktadır. Öyle ki, emperyalist ülkelerin
üniversitelerinde yeniden Kapital okumaları ders olarak
verilmektedir. Burjuva ideologlar da Marksizm-Leninizmle daha yoğun
ilgilenme gereğini duymuşlardır.
Bütün
dünyada sosyalizme duyulan ilgi giderek artmaktadır; Başka bir
dünya isteği sosyalizm isteği olarak daha gür
seslendirilmektedir.
Gençliğin
Marksizm-Leninizme ilgisi daha önceki yıllarla
karşılaştırılamayacak kadar büyüktür. Bu gelişme umut
vericidir. Gençlik arayış içindedir. Marksizmi öğrenmek
istiyor. Bize yöneltilen taleplerinin başında da Manifesto'yu
okumak geliyor. Bu nedenle Marks ve Engels'in temel eserlerinden biri
olan Manifesto'nun yeni bir baskısını yapmayı uygun bulduk.
Önsözlerin
bir kısmı hariç, Dietz Verlag tarafından Almanca yayınlanan
“Marks-Engels, Seçilmiş Yazılar, C. I”deki metni esas aldık
(15. baskı 1966). Ayrıca farklı baskıları vesilesiyle yazı
içinde Engels'in, ideolojik ve teorik değişimi ifade etmeyen
kavram, kelime, tarih vb. değiştirmelerini çıkardık.
İbrahim Okçuoğlu