deneme

17 Kasım 2019 Pazar

KOMÜNİST PARTİ MANİFESTOSU



KİTAP TANITIMI


KOMÜNİST PARTİ


MANİFESTOSU



                   Ankara, 2019


ÖNSÖZ

“Komünist Parti Manifestosu” veya yaygın kullanılan adıyla “Manifesto”, dünya çapında en çok baskısı yapılan ve yaygınlaştırılan eserlerden biridir. Gerçekten de yazılışından bu yana çok çeşitli dillere çevrilmiş, Kur'an ve İncil'le yarışırcasına yaygınlaştırılmıştır.

Burjuvazi dönem dönem Marks ve Engels'i istemeyerek de olsa gündemleştirir. Dünya proletaryasının bu önderlerinin düşüncelerinin içini boşaltarak onları pazarlamak istemeleri de bu gündemleştirmede belli bir rol oynamaktadır. Ama esas olan, hangi niyetten dolayı olursa olsun burjuvazi tarafından da gündemleştirilen Marks ve Engels ile doğrudan özdeşleştirilen Manifesto'dur.

Manifesto'yu eskitmeyen nedir diye sorsak cevaplar çok çeşitli olabilir. Ama herhalde verdiği mesaj, orada dile getirilen düşüncelerin henüz bütün yönleriyle gerçekleştirilememiş olmasıdır; insanlığın orada dile getirilen düşünceleri henüz aşmamış olmaması en doğru cevap olacaktır. Gerçekten de öyle değil mi?

Yıkılması gereken toplumun; kapitalizmin ana sınıfları bir taraftan yok olurken, diğer taraftan sürekli yeniden oluşan ara sosyal tabakaları ve bunların tarihsel rolü hakkında Manifesto'nun öğretisi daha aşılmamıştır. Burjuvazi-proletarya-küçük burjuvazi -kapitalizmin bu gerçekliği kabul kavranmaksızın ve edilmeksizin Manifesto da aşılamaz.

Toplumsal gelişmenin, toplumsal altüst oluşun motorunun, sınıf mücadelesi; ileriyi temsil eden sınıfla mevcut düzeni temsil eden sınıf arasındaki mücadele olduğunu Manifesto'dan öğreniyoruz. Tabii bunun böyle olmadığına inananlar da var. Olsun, öğrenmeye niyeti olmayan bu çevreler her seferinde yeniliyorlar.

Öğrenmek isteyen toplumsal olguların, gelişmelerin sınıfsal olduğunu, sınıfsallık dışında; sınıfsal çıkarlar dışında olunamayacağını Manifesto'da öğrenebilir. Üretim ilişkileri, felsefe, ahlak, kültür, devlet vs. vs. bu kavramlar sınıfsal değil mi?

İktidar gücü olmanın, sınıf olarak iktidara gelmenin ve sınıf olarak kendini ortadan kaldırarak ilerlemenin -komünizme geçmenin- sınıf olarak örgütlenmekten geçtiği mesajını Manifesto vermiyor mu? Manifesto'nun bu öğretisiyle çeşitli sınıfların ortaklığı temelinde mevcut düzeni güya değiştirmek için oluşturulan reformist çabaları karşılaştırmak uzlaşmaz sınıfsal çıkarlar ve uzlaşır sınıfsal ortaklıklar arasındaki farkı anlamaya yeter.

Manifesto, içeriğini oluşturan düşünceleri ayrıntılı olarak ele almıyor; böyle bir amacı da yok. Nihayetinde kapitalist düzeni yıkmak için mücadele eden proletarya partisinin programı olarak hazırlanmıştır ve konular, bir komünist parti programı kapsamında sınırlandırılmıştır.

Burjuvaziye karşı mücadelenin uluslararası bir mücadele olduğunu; ulusal örgütlenme ve mücadelenin aslında biçimsel olduğunu, proletaryanın uluslararası örgütlenme zorunluluğunu Manifesto'dan öğreniyoruz. “Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!”

Marksizm-Leninizme duyulan ilgi giderek artmaktadır. Öyle ki, emperyalist ülkelerin üniversitelerinde yeniden Kapital okumaları ders olarak verilmektedir. Burjuva ideologlar da Marksizm-Leninizmle daha yoğun ilgilenme gereğini duymuşlardır.

Bütün dünyada sosyalizme duyulan ilgi giderek artmaktadır; Başka bir dünya isteği sosyalizm isteği olarak daha gür seslendirilmektedir.

Gençliğin Marksizm-Leninizme ilgisi daha önceki yıllarla karşılaştırılamayacak kadar büyüktür. Bu gelişme umut vericidir. Gençlik arayış içindedir. Marksizmi öğrenmek istiyor. Bize yöneltilen taleplerinin başında da Manifesto'yu okumak geliyor. Bu nedenle Marks ve Engels'in temel eserlerinden biri olan Manifesto'nun yeni bir baskısını yapmayı uygun bulduk.

Önsözlerin bir kısmı hariç, Dietz Verlag tarafından Almanca yayınlanan “Marks-Engels, Seçilmiş Yazılar, C. I”deki metni esas aldık (15. baskı 1966). Ayrıca farklı baskıları vesilesiyle yazı içinde Engels'in, ideolojik ve teorik değişimi ifade etmeyen kavram, kelime, tarih vb. değiştirmelerini çıkardık.

İbrahim Okçuoğlu