deneme

sermaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sermaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Şubat 2023 Salı

SERMAYE KÂR İÇİN HER TÜRLÜ CİNAYETİ İŞLER


Sermaye, kâr olmadığı zaman veya da az kâr edildiği zaman hiç hoşnut olmaz, tıpkı eskiden doğanın boşluktan hoşlanmadığının söylenmesi gibi. Yeterli kâr olunca sermayeye bir cesaret gelir. Güvenli bir yüzde 10 kâr ile her yerde çalışmaya razıdır; kesin yüzde 20, iştahını kabartır; yüzde 50, küstahlaştırır; yüzde 100, bütün insani yasaları ayaklar altına aldırır; yüzde 300 kâr ile sahibini astırma olasılığı bile olsa, işlemeyeceği cinayet, atılmayacağı tehlike yoktur. Eğer kargaşalık ile kavga kâr getirecek olsa, bunları rahatça dürtükler. Kaçakçılık ile köle ticareti bütün burada söylenenleri doğrular." (T. J. Dunning, l.c., s. 35, 36.). Aktaran: Marks; Kapital, C. I, s. 788, dipnot).

1 Ekim 2018 Pazartesi

MARKS’I KENDİMİZE BENZETMEYE ÇALIŞMAYALIM - MARKS’A BENZEMEYE ÇALIŞALIM!



MARKS’I KENDİMİZE BENZETMEYE ÇALIŞMAYALIM - MARKS’A BENZEMEYE ÇALIŞALIM!

Nasıl bir süreçten geçiyoruz ki, bu garip, evet saçma denebilecek değerlendirmeler yapılabiliyor? Bir cevap bulamadım. Gayet “normal” bir ekonomik kriz sürecindeyiz. Böylesi dönemlerde toplumsal muhalefeti, devrimci özne önderliğinde örgütlemek için acil taleplerin tespit edilmesi, bunların işçi sınıfı ve emekçi yığınlara ulaştırılması, onların bu doğrultuda mücadeleye seferber edilmesi gerekir. Bunu yapanlar var. Ama garip olan, saçma olan, kriz süreci, evet bu ekonomik krizin nedeni konusunda bu krizin yükünü en çok çekenlerin; işçi sınıfı ve emekçilerin yanlış aydınlatılmasıdır. Öyle bir yanlış yapılıyor ki, sonuçta bu iddiada olanlar, dolaylı olarak yıkmak istedikleri bu köhnemiş kapitalist sistemi savunuyor, onu temize çıkartıyor olduklarının farkında değiller.

11 Eylül 2018 Salı

YENİ BİR FAZLA ÜRETİM KRİZİNE DOĞRU (VI)


YENİ BİR FAZLA ÜRETİM KRİZİNE DOĞRU (VI)

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜNCEL SEYRİ ÜZERİNE

Yeni bir dünya fazla üretim krizi patlak vermeden ve “ayrık otu” yaygaraları başlamadan önce...

Ekonomik Kriz ve “Ayrık Otları”

9 Şubat 2017 Perşembe

“VARLIK FONU” VE SERMAYENİN MERKEZİLEŞTİRİLMESİ



VARLIK FONU” VE SERMAYENİN MERKEZİLEŞTİRİLMESİ

Son birkaç günden beri burjuva ve aynı zamanda “sol” medyada da “Varlık Fonu” üzerine, sorunun siyasi boyutu bağlamında doğru eleştirilerin yanı sıra kapitalist ekonomiyle hiç de bağdaşmayan değerlendirmeler okuyoruz. Burjuva politik ekonomi açısından da yanlış ve kabul edilemez olmasına rağmen söylenenlerin “sol” tarafından hiçbir şey yokmuş gibi kabullenilmesi doğrusu insana acı veriyor. Bu anlayışlarla en fazla bu fon ile kastedilen siyasal amaçları teşhir etmiş oluruz. Hepsi bu kadar. Ağız birliği yapılmışcasına medya böyle fon olmaz, fon oluşturmak için varlık olması gerekir deniyor. Varlık olmadığına göre fon da olmaz deniyor. Yani varlık yok, yok olanın da fonu olmaz! Olur mu, olmaz mı sorusunu açmadan önce olayın özüne bir bakalım.

25 Ocak 2017 Çarşamba

YOKSULLARI “DÜŞÜNEN” SERMAYE!



YOKSULLARI “DÜŞÜNEN” SERMAYE!
Dünyanın Yoksulluk ve Zenginlik Haritası

17-20 Ocak 2017'de 100'den fazla ülkeden 3000 politikacı, kapitalist ve üst düzey yönetici adeta “fethedilemez” bir kaleye dönüştürülmüş Davos'ta (İsviçre) yeniden bir araya geldiler ve dünyanın “hal ve gidişi” üzerine kaygılarını dile getirdiler. Uluslararası sermaye ortaklaştırılmış bir plan çıkartamadı, farklılıklar ağır bastı. Ama bir konuda gerçekten görüş ortaklığına varabildiler: Sadece ekonomik büyüme yetmez, ekonomik büyüme içsel olarak da etkili olmalıdır”ı anladıklarını açıkladılar. Anladıklarını açıkladıkları bu “şeyi” Türkçeye çevirirsek şunu demiş oluyorlar: 'Zenginler, zenginliklerinden bir parça da olsa yoksullara vermeliler'! Aslında bu teraneyi her sene tekrar ederler. Medyasıyla beraber bu “mutlu” cemaat her sene bir biçimde yoksulları da düşündüklerini dile getirirler. Davos, “Dünya Ekonomik Forumu” böylesi “duygusallık”ların dile getirildiği en önemli forumlardan birisidir. Ama her seferinde oluğu gibi bu sefer de yalan söylediler. Sömürünün ve talanın kaçınılmaz sonucu olarak dünya çapında zenginlik ve yoksulluk farklılaşması ürkütücü boyutlardadır. Bu farkı gösterelim: