deneme

diktatör Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diktatör Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2020 Pazartesi

“ORTAYA KARIŞIK” ÇELİŞKİLER YUMAĞI


ORTAYA KARIŞIK” ÇELİŞKİLER YUMAĞI


Erdoğan nasıl gidecek?

Her zaman olduğu gibi bu sefer de faşist diktatörlükle kavgamızda yapmamız gerekeni yapmaktan bayağı uzak kalsak da rejimi çökerttik, iflas ettirdik, krizler sarmalında boğduk; devlet, rejim krizleri tespitlerini yineledik. Ama hiç birimiz ben özneyim, kahrolası çürümüş, kokuşmuş bu sömürgeci faşist rejimi yıkmak benim tarihsel misyonumdur demedik, diyemedik. Çökerten gücü bu sefer de kendi dışımızda aradık. Dışımızdaki güçler, yapmamız gerekeni yapıyor, biz de neredeyse adeta seyrediyoruz.

16 Eylül 2020 Çarşamba

DOĞU AKDENİZ'DE NE OLUYOR?


DOĞU AKDENİZ'DE NE OLUYOR?

Doğu Akdeniz'de faşist diktatörlük fena sıkıştırıldı. ABD Dışişleri Bakanı'nın Kıbrıs Rum Kesimi'ni ziyaretinde yaptığı "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetinden endişe duyuyoruz" türünden açıklaması, AB'nin 24-25 Eylül'deki zirvesinde Türkiye'ye yaptırımı ele alacağını açıklaması, sürekli diyalogdan, ön koşulsuz görüşmeden yana olduğunu açıklayan diktatör Erdoğan'ın beklenmedik geri adımını beraberinde getirdi.

11 Eylül 2020 Cuma

YANLIŞ ANLAŞILAN “DEĞERLİ” YALNIZLIK



YANLIŞ ANLAŞILAN “DEĞERLİ” YALNIZLIK

AKP hükümetinin belli bir aşamasından sonra; genel anlamda diktatör Erdoğan’ın AB ve ABD ilişkilerinin gerilmesinden bu yana Türkiye’nin “değerli” bir yalnızlık içinde olduğu ve bunun da tek sorumlusunun diktatör Erdoğan olduğu burjuva muhalefetin dilinden düşmez oldu. “Değerli” yalnızlık sol kesimde de sürekli işlenmiştir. Bu yalnızlık, diktatör Erdoğan önderliğinde hükümetin politikalarında arandı; diktatör Erdoğan ve hükümetinin AB ve ABD ile, komşu ülkelerle ilişkileri gerdiği, diplomasiyi zora soktuğu, oysa ilişkilerin “dostluk” içinde, germeden de devam ettirilebileceği burjuva muhalefetin anlayışıdır.

30 Ağustos 2020 Pazar

İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS POLİTİKASIYLA AB DOĞU AKDENİZ’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR


                     İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS POLİTİKASIYLA AB 

              DOĞU AKDENİZ’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR

Son birkaç gün içinde Doğu Akdeniz’de sular ısınmanın ötesinde kaynamaya başladı. Yunanistan’ın kıta sahanlığı hak talebi, daha doğrusu burası benim demesi ile Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma sonucunda bu alana giremezsin demesi karşımıza sadece Türkiye-Yunanistan anlaşmazlığı olarak çıkmıyor. Arka planda Doğu Akdeniz’de Türkiye-AB rekabeti var.

26 Ağustos 2020 Çarşamba

KARADENİZ'DE KEŞFEDİLEN GAZA BİRAZ DA FARKLI AÇIDAN BAKMAK GEREKMEZ Mİ?


KARADENİZ'DE KEŞFEDİLEN GAZA BİRAZ DA FARKLI AÇIDAN BAKMAK GEREKMEZ Mİ?*



Karadeniz'de bulunan doğal gaz Türk burjuvazisinin bu alanda kapsamlı bir politika geliştireceğine işaret etmektedir. Enerjide dışa bağımlı olmamak diktatör Erdoğan'a savaş programını geliştirme ve uygulama imkanı verecektir. Libya ve Doğu Akdeniz paylaşımında daha cüretkar olmasına hizmet edecektir. Bunun arkasında Ege ve adalar sorunu gündeme gelecektir.

28 Haziran 2020 Pazar

İSLAM EKONOMİSİ - İSLAM SÖMÜRÜSÜ




İSLAM EKONOMİSİ - İSLAM SÖMÜRÜSÜ

Hem inancına göre yaşamak hem de sermayeye tabi olmak!

Kul hakkı yemenin en dehşetli şekli fâiz alıp vermektir.
Cenâb-ı Hak, bu şekilde haksızlık yapanlara elim bir azap hazırlamıştır. (Bkz. en-Nisâ, 161.) Bilhassa fâiz yiyenler Allâh’a ve Resûlü’ne karşı harp îlân etmiş olurlar ve Kıyâmet günü kabirlerinden şeytan çarpmış kimse gibi kalkarlar.
Fâiz alanlar, zâhiren çok kazandıklarını zannetseler de,
Allah Teâlâ fâizli kazançların bereketini giderir ve fâizi mahveder;
helâl yollarla yapılan ticâreti ise bereketlendirir.
Fâiz yiyen günahkâr kulları da hiç sevmez. (Bkz. el-Bakara, 275-279, er-Rûm, 39.)

Ey îmân edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticâret hâli müstesnâ,
mallarınızı bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda yemeyin…” (en-Nisâ, 29)

3 Kasım 2019 Pazar

FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ROJAVA “SEFERİ” SONUÇLARI -


FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ROJAVA “SEFERİ” SONUÇLARI -

SURİYE SAHASINDA JEOPOLİTİK OYUNLAR VE

TÜRK BURJUVAZİSİNİN ULUSAL GÜVENLİK KONSEPTİ


1-İşgalin Seyri ve İlk Sonuçları

6 Ekimde diktatör, Trump ile görüşür ve harekat hakkında bilgi verir. Bu görüşmeden sonra da Amerikan silahlı güçleri bölgeden çekilmeye başlar. Ancak, ABD Dışişleri Bakanı M. Pompeo, çekilmenin harekatın onaylanması anlamına gelmediğini açıklar, ABD yetkilileri Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla tehdit etmeye başlarken. YPG de ABD’yi ihanetle suçlar.
9 Ekimde harekat başlar ve 12 Ekimde de işgalci güçler M4 karayoluna ulaşılır.

18 Mayıs 2018 Cuma

ERKEN SEÇİM VE EKONOMİ



ERKEN SEÇİM VE EKONOMİ

Bu sefer iş ciddiye benziyor. Ufukta bir ekonomik kriz bulutları gözüktü. “Teğet” geçer mi orası bilinmez. Aynı zamanda bu krizin ne zaman patlak vereceği de bilinmez. Ama bizde, bu coğrafyada dövizdeki iniş ve çıkışa göre, enflasyondaki gelişmeye göre hemen kriz patlatıp Erdoğan'ı saraydan kovanlar hiç de az değildir. Erdoğan’ı, kriz patlatarak, ipe sapa gelmez söylemlerle koltuğundan etmeyi meslek edinmişlerin sayısı gerçekten hiç az değildir. Tabii, ekonomiyi hiç krizden çıkartmayanlar da var. Onlar da ayrı bir sorun. Varılan sonuç, soruna nasıl bakıldığıyla doğrudan ilişkilidir. Soruna Marksist kriz teorisi açısından bakanların analizleriyle diğerlerinin analizleri arasında sınıfsal bir duruş farkı vardır. Diğerleri derken, sadece burjuva ekonomistleri değil, Marksist olma iddiasında olanları da kast ediyorum. Ama bu sefer, bu yazıda onları rahat bırakacağım.