deneme

Rojava devrimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rojava devrimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2022 Cuma

ROJAVA DEVRİMİ VE TAHRAN ZİRVESİ

 İKİSİ BİR ARADA

ROJAVA DEVRİMİ VE TAHRAN ZİRVESİ

Arka arkaya gerçekleşen iki zirvede ele alınan konular, her ne kadar Ortadoğu’nun sorunları olarak ön plana çıkmış olsalar da aslında jeopolitik sorunlardı ve bu anlamda uluslararasu sorunlardı. Diğer taraftan tartışmalarda hakim olan, kimin hangi soruna hangi açıdan baktığıydı, yani belirleyici derecede güçlü olanın her dediği kabul görmedi. 

23 Haziran 2021 Çarşamba

TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (II)


TÜRK BURJUVAZİSİ KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR (II)

ALT-EMPERYALİZM”, “ÜST”-EMPERYALİZM VE TÜRKİYE


JEOPOLİTİKA VE ULUSAL GÜVENLİK


Ulusal Güvenlik ve Jeopolitika

Ulusal güvenlik politikaları günümüzde, daha doğrusu II. Dünya Savaşından bu yana uluslararası güvenlik politikaları olarak geliştirilmektedir. Başlangıçta sistemler arası (kapitalist dünya-sosyalist dünya, sonrasında kapitalist dünya-revizyonist dünya) güvenlik olarak geliştirilen güvenlik politikaları, revizyonist blokun dağılmasından sonra kapitalist dünyada (bütünleşmiş tek dünya) güvenlik politikaları olarak geliştirilmiştir. Burada söz konusu olan, tekil ülkelerin ulusal güvenlik politikalarının yanı sıra AB ve NATO gibi ekonomik ve askeri entegrasyonların geliştirdikleri uluslararası güvenlik politikalarıdır. Örneğin Rusya'nın, Çin'in, Japonya'nın ulusal güvenlik politikalarının yanı sıra AB'nin, ABD'nin de geliştirdikleri ulusal güvenlik politikaları vardır. Ama ABD'nin ve AB'nin ulusal güvenlik politikaları aslında NATO çerçevesinde geliştirilen ve uygulanan güvenlik politikasıdır. NATO örneğinde olduğu gibi ortaklaştırılmış güvenlik politikası olarak sunulan politika, aslında bu kurum içinde belirleyici rol oynayan ülke ve ülkelerin çıkarlarını, oluşan ve oluşturulan tehdide karşı savunmak ve korumak içindir. Örnek; ABD ve AB'nin Almanya ve Fransa gibi emperyalist ülkeleri dışında başka NATO üyesi ülkelerin Ukrayna'da, Rusya ile ilişkilerini germe pahasına bir çıkarı yoktur veya bu ülkeler Ukrayna üzerinde başka güçlerle rekabet edecek durumda değiller. Aynı durum Afganistan, Suriye, Irak için de geçerlidir. (Afganistan ve Irak tipik bir oluşturulan tehdittir). Demek ki, NATO politikası adı altında üye ülkeler, AB'nin, ama özellikle ABD'nin çıkarları için savaşa sürükleniyorlar.

2 Mart 2020 Pazartesi

İDLİB’DE BİLEK GÜREŞİ DEVAM EDİYOR


İDLİB’DE BİLEK GÜREŞİ DEVAM EDİYOR

Ne olmuştu?
3-4 Mayıs 2017’de üç ülke; Türkiye, İran ve Rusya, Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına karar verir. (Astana süreci)

9 Kasım 2019 Cumartesi

DİRENİŞTEN BAŞKA YOL VE ÇARE YOK - ROJAVA DEVRİMİNİN TASFİYE SÜRECİ

 

ROJAVA DEVRİMİNİN TASFİYE SÜRECİ - 
 
DİRENİŞTEN BAŞKA YOL VE ÇARE YOK!


1- Rojava Devriminin Tasfiye Süreci 
 
6 Ekimde diktatör, Trump ile görüşür ve harekat hakkında bilgi verir. Bu görüşmeden sonra da Amerikan silahlı güçleri bölgeden çekilmeye başlar. Ancak, ABD Dışişleri Bakanı M. Pompeo, çekilmenin harekatın onaylanması anlamına gelmediğini açıklar, ABD yetkilileri Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla tehdit etmeye başlarken. YPG de ABD’yi ihanetle suçlar.

3 Kasım 2019 Pazar

FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ROJAVA “SEFERİ” SONUÇLARI -


FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ROJAVA “SEFERİ” SONUÇLARI -

SURİYE SAHASINDA JEOPOLİTİK OYUNLAR VE

TÜRK BURJUVAZİSİNİN ULUSAL GÜVENLİK KONSEPTİ


1-İşgalin Seyri ve İlk Sonuçları

6 Ekimde diktatör, Trump ile görüşür ve harekat hakkında bilgi verir. Bu görüşmeden sonra da Amerikan silahlı güçleri bölgeden çekilmeye başlar. Ancak, ABD Dışişleri Bakanı M. Pompeo, çekilmenin harekatın onaylanması anlamına gelmediğini açıklar, ABD yetkilileri Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla tehdit etmeye başlarken. YPG de ABD’yi ihanetle suçlar.
9 Ekimde harekat başlar ve 12 Ekimde de işgalci güçler M4 karayoluna ulaşılır.

24 Ekim 2019 Perşembe

RUSYA - TÜRKİYE “MUTABAKATI” - ROJAVA DEVRİMİNİN TASFİYESİ



ROJAVA DEVRİMİNİN TASFİYESİ

OYUNUN İKİNCİ PERDESİ: RUSYA - TÜRKİYE “MUTABAKATI”

22 Ekimde, Soçi’de Putin’in yaptığı konuşma aslında her şeyi açıklamaktadır. Putin şunları söyledi: “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik adımlar atmak isteğini anlayışla karşıladığımızı bir çok kez söyledik. Türk tarafının endişelerini paylaşıyoruz. Suriye'de kalıcı barış toprak bütünlüğüyle sağlanır. Bölgede kapsayıcı bir diyalog olmalı. İnsani yardım konusunu da görüştük. Suriyeli göçmenler vatanlarına dönmeli.

21 Ekim 2019 Pazartesi

ELELE VERİP ROJAVA DEVRİMİNİ TASFİYE EDİYORLAR




ELELE VERİP ROJAVA DEVRİMİNİ TASFİYE EDİYORLAR


OYUNUN BİRİNCİ PERDESİ: ABD - TÜRKİYE “MUTABAKATI”


(ROJAVA’YI İŞGAL ETME GİRİŞİMİ TÜRK BURJUVAZİSİNİN YENİ 

ULUSAL GÜVENLİK KONSEPTİ’NİN BİR SONUCUDUR)

9 Ekimde başlayan Rojava’yı işgal girişimi ABD heyetinin Türkiye’ye gelmesi ve yapılan görüşmeler sonucunda süresi 5 gün ile sınırlanan ve 22 Ekim akşamı sonlanacağı söylenen “ateşkes” ile durdu. Faşist diktatörlüğün “ateşkes”i kabul etmesinin nedenleri ayrı bir yazanın konusu olacak. Burada, “ateşkes” vesilesiyle üzerinde durulması gereken, bu “ateşkes”in Suriye’de nüfuz alanlarının paylaşılmasında ve Rojava devriminin tasfiyesinde bir ara “çözüm” olduğudur. ABD-Türkiye arasında imzalanan “mutabakat”ın temel özelliği, ABD’nin varılan anlaşmanın geçerli olduğu alanda üslerin kapatması ve askerini çekmesidir. Anlaşmanın diğer bir temel özelliği de Rojava devrimine teslimiyet dayatmasıdır. Anlaşmanın başka bir temel özelliği de ABD’nin yaptırım tehdidinin boşa çıkmış olmasıdır. Söz konusu 13 madde, faşist diktatörlüğün işgalini “güvenli bölge” adı altında meşrulaştırıyor ve SDG-YPG’nin “ağır silahlarını toplamasını ve tahkimatları ile tüm muharip mevzileri kullanılamaz hale getirmesini” şart koşuyor. Bu, Rojava devriminin tasfiyesinden başka bir şey değildir.

31 Ağustos 2019 Cumartesi

İDLİB’İN SADECE İDLİB OLMADIĞINI ŞİMDİ DEĞİL DE NE ZAMAN ANLAYACAĞIZ?



İDLİB SADECE İDLİB DEĞİLDİR!

İDLİB’İN SADECE İDLİB OLMADIĞINI ŞİMDİ DEĞİL DE NE ZAMAN 

ANLAYACAĞIZ?

Ya biz akıllanmayacağız veya da aklımızın hepsi bu kadar” diyesim geliyor, ama olmuyor. Bu sefer Putin’e diktatör Erdoğan’ı azarlattırmadık! Ama Erdoğan’a dondurma ikramını da “yorumlamak”tan geri kalmadık. Bu durumda Putin sopa (azarlama) politikası yerine havuç (dondurma) politikasına göre hareket etmiş olması gerekir. Diktatör Erdoğan’a muhalif burjuva basın Rus planını “tıkır tıkır” işletiyor, Şam’a “çözüm masasını” devirtiyor, Sol tarafa baktığında ya Erdoğan’ın umduğunu bulamadığını veya Putin’in bildiğini okuyup, bu krizden de kârlı çıktığını ve ya da İdlib sorununa “Plombir” dondurması katıldığını görüyoruz.

14 Ağustos 2019 Çarşamba

ROJAVA DEVRİMİNİN GELECEĞİ TEHLİKEDE



ROJAVA DEVRİMİNİN GELECEĞİ TEHLİKEDE

MUTABAKAT” FIRAT’IN DOĞUSUNA “SEFERİ” ŞİMDİLİK ENGELLEDİ

6-7 Ağustos tarihinden Türkiye ile ABD arasında gerçekleştirilen Fırat’ın doğusuyla ilgili toplantılar sonrasında her iki taraf, konuya ilişkin “mutabakat” sağladıklarını eş zamanlı olarak kamuoyuyla paylaştılar.
Ortak metinde uzlaşılan üç konu şöyle tanımlandı: 

14 Nisan 2018 Cumartesi

DOST VE DÜŞMAN



DOST VE DÜŞMAN*

Sosyalist Sovyetler Birliği, mazlumların, ezilen ulusların hep yanında olmuştur

Suriye savaşı sadece Suriye savaşı değildir
Suriye savaşı, sadece Suriye ile sınırlı kalabilecek bir savaş değildir. Suriye'den kim ne istiyor veya koskoca dünyada neden Suriye gibi nispeten küçük bir ülke, irili ufaklı emperyalist ülkeler ve gerici bölge iktidarları arasındaki çıkar çelişkilerinin keskinleştiği bir alan oldu? Suriye, Amerikan emperyalizminin “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi”nin merkez alanlarında olmasaydı; İsrail ile (İsrail'e göre) nispeten büyük ve güçlü ülke olarak komşu olmasaydı; Doğu Akdeniz'de enerji kaynakları keşfedilmeseydi; Basra Körfezi'nden Avrupa ve dünya pazarlarına enerji nakli için boru hattı rekabeti olmasaydı (Türkiye yerine Körfez'den Doğu Akdeniz'e uzanan boru hattı); İran'ın “Şii Hilali” kavramı üzerinden Doğu Akdeniz'e inme stratejisi olmasaydı; Türkiye'nin Ortadoğu üzerinde tahakküm planları olmasaydı; Rus emperyalizminin Avrasya üzerine Amerikan jeopolitikasını Ortadoğu'da karşılama anlayışı olmasaydı; Doğu Akdeniz enerji kaynakları ve dünya pazarlarına sevkıyatına müdahil olmak istemeseydi vs. Suriye'de “Suriye savaşı” diye tanımladığımız bir savaşa gerek kalmazdı veya bu kadar kanlı olmaz ve uzun sürmezdi. Belirttiğimiz bu esas nedenlerden dolayı emperyalistler arası çelişkiler bu ülkede yoğunlaşmıştır. 

10 Mart 2015 Salı

ORTADOĞU'YU NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?


ORTADOĞU'YU NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?

Amerika (sonraları İngiltere ve Fransa da) Ağustos 2014'ten bu yana Irak'ta belli hedefleri, somutta da IŞİD'i bombalamaya başladı. 2011 sonunda terk etmek zorunda kaldığı Irak'a yeniden 3000'den fazla asker gönderme kararı alan ABD, bu ülkede yıkıma kaldığı yerden devam edecek. Sorunun sadece Irak ile sınırlı kalmadığını, ABD'nin, müttefiki olan ülkelerle birlikte IŞİD mevzilerini, bazende El Nusra'yı bombalamak için Suriye topraklarında da faal olduğunu görüyoruz. ABD öncülüğünde emperyalist ülkeler hep İslam ülkelerini bombalıyorlar; Afganistan, Somali, Yemen, Pakistan Libya, Irak ve Suriye. Bu yedi ülke, barış ödülü almış B. Obama'nın emriyle bombalanıyor.

28 Ağustos 2014 Perşembe

ROJAVA'DA DEVRİM VE YAŞAM



ROJAVA'DA DEVRİM VE YAŞAM

Rojava devrim ve yaşamı; devriminin kazanımlarını ve sorunlarını yerinde görme imkanım oldu. Mayıs sonu Haziran başı (2014) Cezire Kantonunda ICOR delegasyonu olarak yapılan birçok görüşmeden ve izlenimlerden çıkartılması gereken dersler var. Tabii bunların hepsini burada ele almanın imkanı yok. Önemli gördüğüm, dikkati çeken bazı konuları ve sorunları ele almakla yetineceğim.